4-Mustafa KANTARCI (GÖZLEM)

4-Mustafa KANTARCI (GÖZLEM)

ÖĞRETMENLER GÜNÜ KUTLU OLSUN

Öğretmenlik mesleğinin, yüceliğinin bilincini uyandırmak, toplumdaki önemini ve değerini belirtmek, öğretmenler arasında sevgi saygı ve dayanışma bağlarını güçlendirmek, emekli öğretmenleri, saygıyla anmak, amacıyla Büyük Önder Atatürk'ün, millet Mektepleri Başöğretmenliği'ni kabul ettikleri 24 Kasım, 1981'den bu yana ülke bazında,, Öğretmenler Günü olarak kutlanır.
Öte yandan ulusların, en önemli sorunu, fikir-bilgi üretimi ve fikir-bilgi üretecek bireylerin eğitilmesidir. nsanlarımızın, fikri, ahlaki ve bedeni değerlerini geliştirmek, komple kültür değerlerimizde, yepyeni teknolojik çağa yürümek, nitelikli öğretmenlerle mümkündür.
Nitekim değerli eğitimci, Rahmetli Rauf İnan' ın, " Öğretmen, kendi varlığında, yalnız kendi kendisine karşı sorumluluk taşıyan bir adam değildir. O gelecek nesillerin, şöyle veya böyle, şu veya bu vasıflarda olmasının, şu veya bu meziyetler veya kusurlar almasının sorumluluğunu da yani, bir kısım vatandaşların, hatta milletin alın yazısının sorumluluğunu, da millet önünde ve tarihi önünde, taşıyan bir adamdır." sözleri, eğitim ve öğretim alanında görev alan, öğretmelere en güzel mesajdır.
Geleceğin doktoru, subayı mühendisi, pilotu gibi meslekler, hep okullarda öğretmenler tarafından yetiştirilmektedir. Türk ulusunun, geleceğinin umudu güvencesi olan çocuklarımızı, gençlerimizi yetiştiren de öğretmenlerimizdir.
Öğretmenler Gününde, mesleğe başarıyla hizmet eden emekli öğretmelerimizi unutulmasının ise ne mazereti ne de kabul eldir bir tarafı vardır. Çünkü geçmiş yıllarda, "Öğretmen Okulu Marşı" ile coşan, Türk Bayrağının dalgalandığı, her yerde görev yaparım, düşüncesi ile mezun olan, vatanın en ücra köşesinde, meslek onuru ve bilinci ile hizmet yapan, emekli öğretmenlerimizi, unutmak vefasızlıktır.
Emekli öğretmelerimiz, Cumhuriyetin, eli öpülecek öğretmenleridir. Kar tipi, çamur demeden okulunu, köylü vatandaşla birlikte yaptıi tamir etti, köylüyü bilgisi ile ışıklandırdı., Beş numaralı gaz lambasında, plan yaptı, kitap okudu, mahmurlaşan gözlerle daha çok okumaya kendisini adadı., öğrencilerini geleceğe hazırlamak için, caba gösterdi Ancak emekli öğretmenlerin, bugün pek çoğu aramızda yaşamıyor. Ama tek övüncümüz onların bugünkü nesle bıraktığı izlerdir.
Sorumluluk, çalışkanlık, fedakârlık, örnekleri bırakan onlar, Cumhuriyetimizin o coşkun ve heyecanlı "fikir taşıyıcılarıydı" Bütün vatan sathında, "Atatürkçü Düşünce" nin, ışığı ve meşalesi ile bizlere bir ışık, bir yön odular.
Her türlü zorluklara rağmen, çalışma azimlerinden bir şey kaybetmediler. Köyüne, ya da şehre ulaştığında, yüzünde mütevekkil insanlara yaraşan, o dost canlısı yüzünde kutsal bir görevi yapmanın, huzuru içinde yorgunluğunu, sıcak buğulu, buram, buram kokan çayını yudumlarken, çıkarmaya çalıştılar.
Köy odalarında, yaptıkları sohbetleri hiç unutmadılar. Arkadaşları, dostları saf ve temiz köylülerdi. Onlar öğretmensiz, öğretmenlerimiz de onlarsız yapamıyorlardı. Köyünü, öğrencilerini, köylü dostlarını hep özlediler. Ahmet, Hüseyin ve Fatma kızı nasıl yetiştirebilirim diye, akşamları, beş numaralı lambanın ışığında biteviye düşündüler.
Bir serencam-ı ömürlerinde, daha neler vardı kim bilir.
Ancak öğretmenler gününde, emekli öğretmenlerimizle ilgili tek program yok. Oysa Öğretmenler Günü Kutlama Yönetmeliğinde, " Mesleğe ömür vererek, emekli olmuş öğretmenlerin, hizmetlerini şükranla anmak" ,"Törenlere, emekli, çalışmakta olan öğretmenler ile diğer davetliler katılırlar."," Emekli öğretmenlerle, halen görevde bulunan öğretmenler ve velilerin öğretmenlik mesleği ve eğitim-öğretimle ilgili hatıralarını anlatması", gibi maddeler yer alır ama dikkate alan makam yok.
Ayrıca öğretmenlik mesleği, emeklilerine verdiği değer oranında, toplumda itibar görecek, başarılı da olacaktır. Ve bir toplumda, öğretmene verilen değerin derecesi, o toplumun geleceğini yanılmadan yansıtan bir aynadır.
Öte yanda ömürlerinin dinamik yıllarını, mesleğine vermiş emekli öğretmenlerin, ilerlemiş yaşlarıyla son dönemlerini rahatlık için yaşamak, en azından hatırlanmak hakkıdır. Ancak bugün ülkemizde, emekli öğretmenler geçim sıkıntısı içindedir. Bir kısmı ilerlemiş yaşlarıyla zoraki çeşitli işlerde çalışarak, ailesini geçindirebilmek için, az da olsa emekli maaşlarına katkı yapabiliyor. Ama çoğunluğu, hasta ve gücü yetmediği için, yalnızca emekli maaşıyla geçinmek zorundadır.
Oysa bugün için devleti yöneten yetkililer, çok zor şartlar ve sıkıntılar içinde geçim mücadelesi veren, hayattaki emekli öğretmenlerin yetiştirdiği kişilerdir. Hal böyle olunca, emekli öğretmenlerin, geçim sıkıntısı içinde olması ve "Öğretmenler günü"nde hatırlanmaması vefasızlık değil de nedir?
Öğretmenler Günü, Kutlu olsun...

Önceki ve Sonraki Yazılar
4-Mustafa KANTARCI (GÖZLEM) Arşivi