4-Mustafa KANTARCI (GÖZLEM)

4-Mustafa KANTARCI (GÖZLEM)

OKUL ÖNCESİ EĞİTİM

Türkiye' de, siyasi iktidarlar çocukların, meziyetleri ve gelişimini, özelliklede çağdaş eğitimdeki gelişmeleri düşünmeden, eğitim sitem ve programlarını, hayata geçirdiler. Genellikle de kendi çıkarları ve ideolojileri doğrultusunda hareket ettiler. Bu icraatları ile de hem insanımıza, hem de ülkemize zarar verdiler. Üstelik hazırladıkları eğitim- öğretim sistem ve programlarını da tartışma konusu yaptılar.
Bu tabloyu, 4+4+4 eğitim sistemi ile ilgili gelişmelerde, net bir şekilde yaşıyoruz. Ne iktidar, ne de muhalefet, çocuklarımızın, doğuştan var olan meziyetlerini, daha da geliştirmek için değil, ortadan kaldırma yönün de gayret gösteriyorlar. Çünkü onlar için, insanımız değil, taraf oldukları, ideoloji ve siyasi gelecekleri önemlidir.
Çocuklarımız da, bunu farkındadır. Nitekim Başak Büker isimli kızımız, " BİZE GELECEK DİYORSUNUZ, BİZCE GELECEK BİZİN HAKLARIMIZA GÖSTERİLECEK SAYGIDADIR " demişti.
Ayrıca atalarımız, onlarca asır önce, "İNSAN YEDİSİNDE NE İSE YETMİŞİNDE ODUR" demişler.
İnsan yaşamında, 0-6 yaş çok önemli çağdır. Bu çağda öngörülen OKUL ÖNCESİ EĞİTİM", ilköğretim, Orta Öğretim ve Üniversite eğitim-öğretiminden, daha da önemlidir. Hal böyle iken, 5 yaş çocukları, ilköğretime zorlamak, çocuğu eğitim-öğretim sisteminden uzaklaştırırken, gelecekte ülkeye ve kendisine zarar verir. O nedenle de 0-6 yaş arası çocuklarımız, mutlaka "OKUL ÖNCESİ EĞİTİM" görmelidir. Çünkü çocukta zekâ gelişiminin, %70 lik kısmı, 7 yaşına kadar tamamlanır ve öğrenme becerisi bu yaşta gelişir.
OKUL ÖNCESİ EĞİTİM, çocuğun var olan yeteneklerini görünür kılar ve daha da gelişmesine katkıda bulunur. Toplumda, başarı içi olmazsa olmaz unsurlar olan, paylaşmayı, dayanışmayı, sosyalleşmeyi ve birlikte çalışmayı öğretir. Öğrenmeye ilgi uyandırır. Çocukların, bu yaşlarda, sağlıklı gelişmesine katkıda bulunur.
OKUL ÖNCESİ EĞİTİM, eğitimin sağlam temeller üzerine kurulmasında ve insanların ileri yaşlarda, başarılı olmasında önemi büyüktür. Bu bilimsel olarak kanıtlanmıştır. Anaokulu ortamı, çocuk için, dünyaya açılan yepyeni bir penceredir. Çünkü 0-6 yaşlar arası olumlu, yada olumsuz anlamda, verilen her şey, onları yetişkinlik yıllarında da doğrudan etkilemektedir.
Aslında 3 yaşına kadar, bir çocuğun, beyni, bir yetişkinden, 2,5 kat fazla çalışır, 6 yaşına kadar da, bilim adamından 2 kat hızlıdır. Bu yaşta çocuklar, yetişkin insanlardan, daha cesaretli, müteşebbis ve ilgilidir. Bu tabloyu, ancak OKUL ÖNCESİ EĞİTİM" kurumları daha da geliştirir. Ayrıca bu kurum/kuruluşlar, çocuklara, kendilerine ve çevresine güven duygusunu kazandırır.
OKUL ÖNCESİ EĞİTİM, çocuklarımızın, dilini doğru, yanlışsız ve güzel konuşmasını öğretir. Toplumu, çevreyi, evreni ve insan davranışlarını tanımasını sağlar. Nesneleri, eşya ve varlıkları, temel bir takım becerileri, davranışları, olumlulukları ve olumsuzlukları öğretir. Çocuk, kendi yaşıtları ile birlikte olmasını sağlar. Karşılıklı olarak Saygı, sevgi, paylaşma, iş bölümü ve sorumluluk duygularının gelişmesini, hatta alışkanlık haline gelmesini sağlar.
OKUL ÖNCESİ EĞİTİM, 0-6 yaş arası, çocuklarımızın, "duygusal", "zihinsel" ve "bedensel" gelişimini tamamladığı dönemdir. Yine 0-6 yaş arası çocuklarımızın, öğrenmelerinin en yoğun olduğu, temel alışkanlıklarının, zihinsel ve duygusal yeteneklerinin hızla geliştiği ve biçimlediği dönemdir. Ayrıca dünyada, bireylerin yetiştirilmesinde, en önemli dönemin, 0-6 yaş arasında olduğunu, bilim adamları ve çağdaş eğitim kabul etmiştir.
OKUL ÖNCESİ EĞİTİM, aynı zamanda, kuralları, en etkili bir biçimde öğretebilen bir kurumdur. Çocuk, yaşıtlarıyla ilişkiye girerek birlikte yaşamayı, yemek yemeyi, uyumayı ve oynamayı öğrenir. Böylece başkalarının özgürlüğünden haberdar olur,"ben" ve" başkası " kavramlarının bilincine vararak, işbirliği duygusunu geliştirir.
OKUL ÖNCESİ EĞİTİM, çocuğun kendine güveni gelişir, Kendini idare etmeyi bağımsız olmayı öğretir. Girişimci, üretici İlkokula uyumunu sağlayacak yetenekleri geliştirir. Problem çözücü olmayı öğrenir. Kendi kişiliğini ve vücudunu tanır.
Siyasi iktidar, 4+4+4 eğitim sistemine gösterdiği ilgiyi, okul öncesi eğitime de göstermesini gerekirdi. Çünkü ahlaklı, karakterli, olumlu, atılgan, başladığı işleri başarabilecek kabiliyette, dürüst, düşünceli, iradeli, hayatta rastlayacağı engelleri aşmaya kudretli, karakter sahibi, insanlar yetişmesi, hatta 4+4+4 eğitim sisteminde başarı, Okul Öncesi Eğitime verilecek değerle eşdeğerdir. Ancak Türkiye, okulöncesi eğitim alanın da çok geç kaldı.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
4-Mustafa KANTARCI (GÖZLEM) Arşivi