1-Murat TAŞKIN (BİZDEN SÖYLEMESİ)

1-Murat TAŞKIN (BİZDEN SÖYLEMESİ)

"Olmaz" demeyin. Olmuş işte!

 


İtalya’nın küçük bir yerleşim yerinde yaşanmış olay…


Mevcut belediye başkanı Gino Bertolo, seçime tek aday olarak girmesi nedeniyle, yeterli sayıda seçmenin oy kullanmayacağından kaygı duymuş.


En yakın arkadaşı olan Borsatti’yi “Sen de aday ol. Böylelikle katlımın artmasını sağlarız” diye ikna etmiş.


Bu yüzden Borsatti, arkadaşına iyilik yapmak için son dakikada belediye başkanlığına aday olmuş.


Ama rica minnet aday olan Borsatti, kendisinin ve ailesinin bile rakibine oy vermesine rağmen, seçimi kazanmış…


Fabio Borsatti belediye başkanı olduğunu, futbol maçı seyrettiği sırada kasaba halkının kendisini tebrik etmek için aramasıyla öğrenmiş.


Borsatti, “Hiç istemediğim halde kendimi belediye başkanı olmuş buldum. Ben Gino’nun kazanmasını istiyordum. Akrabalarım bile ona oy verdi. Kızım, kız kardeşim, annem, babam, hepsi ona oy verdi” demiş.


Ancak, oylamada Borsatti 160 oy, bir başka deyişle oyların yüzde 58’ini alırken, arkadaşı olan mevcut belediye başkanı Bertolo ise 117 oy alabilmiş…


Borsatti kazayla seçilmesine karşın, görevi bırakmayı düşünmemiş ve kasabada turizmi teşvik etmek için klları sıvayarak çalışmaya başlamış.


Seçmi kaybeden arkadaşı Bertolo ise olaydan sonra“Kızgın değilim. Sıra dışı bir şey oldu, ama şakası yapılacak bir durum da değil” diyerek aslında bir bakıma “Kendim ettim kendim buldum. Durup dururken kendime hiç yoktan rakip çıkarttım. Rica minnet çıkarttığım rakibe karşı da kaybettim” dercesine, aslında tüm olup bitenlere bir hayli kızgın olduğunu adeta gözler önüne sermiş…


Şimdi bunu niçin anlattık.


Sağdan soldan duyuyoruz…


önümüzdeki seçimlerde belediye başkan adayı olmayı planlayanlar, sanki kendi adaylıkları garantiymiş gibi bir de rakip partinin muhtemel adayları içinden, kendi dişlerine göre isim belirlemeye başlamışlar…


-“Rakip partinin adayı o olursa işim kolay. Yeter ki karşıma onu aday göstersinler. Rahat seçilirim” havasına dahi girişmişler…


Ama seçim bunun adı. Ne olacağı hiç mi hiç belli olmaz…


Yukarıda anlattığımız yaşanmış olay misali, rakip olarak seçtiğiniz kişi seçimi elinizden alıp, götürüverir.


“Olmaz” demeyin…


Olmuş işte!


....


 


Adeta 2 yıl öncesinden görmüşüz gelecek başarıları…


 


2016 yılının Kasım ayında bir yazı kaleme almışız…


Bu yazıda, Eskişehirli 2 değerli bilim adamını köşemize taşıyıp, şöyle demişiz:


“Prof Dr Bülent Görenek…
Osmangazi üniversitesi Tıp Fakültesi Anabilim Dalı başkanı…
Başarılı bir kardiyolog…
Başarısını uluslar arası düzeyde pekiştiren bir bilim adamı.
Amerikan Kardiyoloji Kolejinin Kalp çarpıntıları liderlik konseyi üyeliğine ikinci kez seçildi.
Prof Dr Hüsnü Can Başer…
Uzun yıllar Anadolu üniversitesi Eczacılık fakültesinde görev yapan, halen Yakındoğu üniversitesi'nde öğretim üyeliği görevini sürdüren, Farmakognazi Anabilim Dalı'nda ulusal ve uluslararası sayısız başarıları bulunan bilim adamı.
Türkiye'nin en prestijli bilim kuruluşu olan “bilim Akademisi Derneği” nin geçtiğimiz günlerde yapılan genel kurulunda yönetim kurulu üyeliğine seçildi.
Eskişehir'in yakından tanıdığı ve mesleki başarılarıyla gurur duyduğu iki bilim adamının, mesleki anlamda üstlendikleri çok önemli iki görev bunlar.
Her iki bilim adamımızı da önce tebrik ediyor ardından üstlendikleri görevlere başarılar diliyoruz.”


xxx


Bu yazının hemen ardından, Prof Dr Hüsnü Can Başer 2017 yılının “Tıp bilimine yön veren 100 bilim insanı” arasına girdi.


Turkishtime tarafından her yıl hazırlanan araştırmanın 2018 yılına ilişkin sonuçları ise önceki gün açıklandı.


Prof Dr Bülent Görenek, 2018 yılının “Tıp bilimine yön veren 100 bilim insanı” içinde yer aldı…


Kısacası…


2 bilim insanımız bu şehri “Tıp bilimine yön veren 100 bilim insanı” arasına girerek bir kez daha gururlandırdı.


Bu 2 değerli insanının başarısı elbette çok büyük ve ulaşılması bir hayli zor.


Fakat küçücük de olsa, kendimize de bir pay çıkartma ihtiyacı duyduk.


Şöyle ki:  biz de bu 2 bilim insanından gelecek başarıyı sanki 2 yıl öncesinden görmüşüz…


,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,


 


En azından o stresi yaşamadık…


 


Elektrik ve Su kesintileri hoş bir durum değil…


Hele hele hazırlığınız yoksa bu durum daha da hoş olmayan bir durum yaratıyor…


Dahası…


Kesintiye neyin sebep olduğu, ne zaman giderileceği ve kaç saatte geleceği belli değilse, söz konusu durum iğrenç bir hal alıyor.


Herkes telefonlara yüklendiği için bir türlü görevliye ulaşılamıyor.


Görevliye ulaşılmadığı için kesintinin nedeni, ne zaman giderileceği ve hangi sürede geleceği öğrenilemiyor…


Izdırapla dolu bir bekleyiş başlar evin içinde…


Ve bu bekleyiş sırasında 5 dakika bile 5 saat gibi gelir insana…


Bu anlattığımızı hemen herkes Elektrik ve Su kesintisi sırasında psikolojik olarak mutlaka yaşamıştır.


önceki gün eve gittiğimizde suların akmadığını gördük.


Yeni yükleme yapmış olmamız nedeniyle bunun bir kesinti olduğunu ve muhtemelen de bir arızadan kaynaklandığını tahmin ettik.


Yakın bir geçmişte, ESKİ Genel müdürü Suat Balcı ile yaptığımız bir görüşme kalmış aklımızda.


Hemen internete girip, ESKİ Genel müdürlüğü sayfasını açtık.


Sayfada “Su kesintileri” bölümünü tıkladığımızda, evimizin olduğu bölgede bir kesinti olduğu, kesinti saati ve kesinti nedeninin bilgisi yer alıyordu.


Kırmızı renkli “Su kesintisi” logosu da bilginin üzerinde yer almıştı.


Bir müddet sonra, Kırmızı renkli “Su Kesintisi” logosu yerini Yeşil renkli “Su verildi” logosuna bıraktı.


Hemen çeşmeye koştuk, sular gelmişti…


Sonuç olarak…


ESKİ Genel müdürlüğünün, internet üzerindeki sayfasından anında yaptığı bilgilendirme bile, bizim her kesintide yaşadığımız stresi ortadan kaldırmaya yetti.


 


 


 


 


 

Önceki ve Sonraki Yazılar
1-Murat TAŞKIN (BİZDEN SÖYLEMESİ) Arşivi