Devlet hizmetindeki, kişi/kişiler, görev değişikliği yaparlar ama devlette, süreklilik esastır. O nedenle de hizmetler, yasalar ve bu yasalara uygun olarak düzenlenen yönetmelik ve mevzuatlara uygun olarak yapılır. Eskişehir Bölge Müdürlüğü, bu kuralı en iyi hayata geçiren, sürekli uygulama da tutan kurumlarımızdan biridir. Atamalar dahi hiyerarşik düzen içinde yapılır. Pek çok icraatında, buna tanık olduk.
Kamuoyu ve basında yer alan eleştiri, öneri, özellikle de görüş, düşünce ve fikirleri dikkate alan, bu alandaki çalışmaları ve projeleri hakkında, kamuoyu ve basını da bilgilendiren, kurum/kuruluşlar, her zaman dikkatimizi çeker, çalışmalarını ve görüşlerini de kamuoyu ile paylaşırız.
Nitekim orman yangınları ile ilgili yazımızdan sonra, Eskişehir Orman Bölge Müdürü, Sayın Mahmut AYDIN' dan, çalışmaları, özellikle de " ORMAN YANGINLARI" ile ilgili önlemleri içeren bir e-mail aldık.
Orman Bölge Müdürü Sayın AYDIN, 2010 yılına ait Orman Yangınlarıyla Mücadele Hazırlıklarının, ocak ayında Bölge Müdürlüğüne ait tüm teknik personelin eğitimi ile başladığını ve eğitime önem verdiklerini belirterek, " Orman yangınlarına müdahale ve söndürmede kullanılan iş makinesi ve arozözlerin el aletlerinin tamir ve bakımı yangın gözetleme kule ve kulübeleri ile ilk müdahale ekip binalarının onarım ve boya badanası takip ederek, yangın sezonuna girinceye kadar (1 Mayıs 2010 ) hazır hale getirilmiştir. 15 Şubattan başlamak üzere 15 Hazirana kadar orman köylerimizde, çobanlara, tarla ve sürü sahiplerine yönelik eğitim çalışmaları, Bölge Müdürlüğümüz gezici eğitim ekiplerince verilmiştir." ifadeleri, işin ciddi tutuklarının da tescildir.
Öte yandan Orman Bölge Müdürlüğü, orman yangınlarına karşı, "TAKIM RUHU" içinde çalışmaktadır. Bu nedenle de, Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanlığı ile muhtemel yangınlarda yardımlaşma ve Çevre ve Orman Bakanlığı birimleri ile muhtemel orman yangınlarında işbirliği protokolü imzalanmıştır.
Yine 13.05.2010 tarihinde, Eskişehir İli Orman Yangınları ile Mücadele Komisyonu toplanarak, Eskişehir ilindeki kamu kurumlarının muhtemel bir orman yangınında Bölge Müdürlüğümüze yapacağı yardımlar karara bağlanmış, Ayrıca 13.05.2010 tarihli Valilik tebliği ile ormanlara giriş ve çıkışların kontrol altına alınması sağlanmış.
Muhtemel bir orman yangınında görev alacak askeri birlikler eğitilmiş, Orman Yangınları ile mücadelede, görevli işçilerin iş başı eğitimleri, yapılmış, Rutin olarak her yıl yapılan çalışmaların dışında 6 ay süre ile çalıştırılmak üzere toplam 72 adet yeni işçi alınarak eğitimleri verilip işe başlatılmıştır.
Ayrıca Orman Genel Müdürlüğü tarafından satın alınarak, Bölge Müdürlüğüne gönderilen 5 adet pompalı su tankı ile Eskişehir ilimiz Özel İdaresince alınan 7 adet Pompalı su tankı orman yangınları ile mücadele ve kırsal kesim yangınlarında kullanılmak üzere köy muhtarlıklarımıza teslim edildi.2010 yılında 22 adet yangın gözetleme kulesi ile birlikte 19 müdahale aracı (Arozözü) , 2 adet dozer, 1 trayler, 3 adet greyder ve 20 adet sincap motosiklet, yeni alınan işçilerle birlikte 274 yangınla mücadele işçisi ile Bölge Müdürlüğü, Orman yangınları ile mücadele için 01.Mayıs 2010 tarihinden başlamak üzere 6 ay süresince günün 24 saatinde yangına hazır olarak bekletilmektedir.
2010 yılında 16 Ağustos tarihi itibari ile Bölge Müdürlüğünde çıkan toplam 22 adet yangında 19,87 Ha. Ormanlık alan zarar görmüş olup, bu rakam uzun yıllar ortalaması ve son beş yılın en düşük rakamı olması, Eskişehir açısından olumlu puan.
Sayın AYDIN, "Yazınızın son paragrafında da belirttiğiniz gibi 6831 Sayılı Orman Kanunu yanan Orman alanlarının hiçbir şekilde 2/B ye konu edilemeyeceğini ve bu sahaların yıl içinde ağaçlandırılacağını hükme bağlamış olup yanan orman sahalarının 2/B ile Orman dışına çıkarılması ve satılması söz konusu değildir." diyerek, bu alanda kaygı duyan aklıselim insanlarımızı da rahatlatmıştır.
Eskişehir' de, çevre sorunları ile baş başa kalmamak. Sağlıklı bir çevrede yaşamak istiyorsak, orman varlığımızı korumak ve geliştirmek durumundayız. Topraklarımızda, erozyonu önlemek, akarsularımızın temiz olmasını istiyorsak, bozuk orman alanlarımızda; ağaçlandırmayı, artırmak durumundayız. Ayrıca ormanlar, yeryüzünün en fazla biyolojik üretim yapan ekosistemleridir. Bu nedenle de, Ormanlar, gerek ekolojik, gerekse ekonomik değeri yüksektir. Değişik türden binlerce canlının yaşamasına imkan sağlar. Bu özellikleri nedeniyle tüm dünyanın, doğal zenginlik ve biyolojik çeşitlilik müzeleri olarak kabul edilir. O nedenle de ormanlara, öncelikle halkımız sahip çıkmalı, gözü gibi de korumalıdır.
