
4-Mustafa KANTARCI (GÖZLEM)
ORUÇ NEFSİN TERBİYESİDİR
İslam Âleminin, kutsal ayı Ramazan, rahmet, feyiz, bolluk ve bereket ayıdır Bu ayda, akıldan ziyade kalp hissedar olduğu için, daha fazla zikir, şükür, tefekkür, ibâdet, hayır ve salih amel gündemdedir. Ayrıca Ramazan ayı sabır, bereket ve paylaşım ayıdır.
Oruç ibadetinde, birçok hikmet, maddi ve manevi pek çok faydaları vardır. Müslüman orucu, Allah’ın rızası için, tutmakla beraber, bize sağladığı faydaları da bilmek ve değerlendirmek durumundadır. Ramazan ayı, mübarek bir aydır. O ayda rahmet kapıları açılır, Cehennem kapıları kapanır,
Oruç nefsin terbiyesidir. çünkü oruçlu insan, disiplin içine girip, dilini ve diğer organlarını haramlardan korur. Yalan, gıybet, dedikodu gibi yasaklar, orucu bozmazsa da orucun fazilet ve sevabına mani olur. Onun için de oruçlu insan, her türlü olumsuz davranışlardan uzak durur.
Oruç insanda, sorumluluk duygusunu geliştirir. İnsan, her türlü kötülüklerden uzaklaşır. Ramazan ayında insan, yoksulların çektiği açlık ve sıkıntıyı gereği gibi anlar. Onların çektiği acıyı yüreğinde duyar, açlığın ne olduğunu bizzat tatmış olur.
İnsanlar yokluk içinde kıvranan, fakirlerin sıkıntılarını içinde duyarak, şefkat ve merhamet duyguları gelişir. Bunun sonucu olarak da fakirlere yardım elini uzatarak sıkıntılarını giderir, toplumun huzur ve mutluluğuna katkıda bulunur. Oruç, insana sabırlı olmayı öğretir. Ahlakımızı güzelleştirir. Oruç, insanın daha sağlıklı olmasını sağlar.
Nitekim Hz Muhammed (sav),” Oruç tutunuz, sıhhat bulursunuz” demiştir.
İmam-ı Rabbani, “Mübarek Ramazan ayı, çok şereflidir. Bu ayda yapılan, nafile namaz, zikir, sadaka ve bütün nafile ibadetlere verilen sevap, başka aylarda yapılan farzlar gibidir. Bu ayda yapılan bir farz, başka aylarda yapılan yetmiş farz gibidir. Bu ayda bir oruçluya iftar verenin günahları af olur. Cehennemden azat olur. O oruçlunun sevabı kadar, ayrıca buna da sevap verilir. O oruçlunun sevabı hiç azalmaz.” Demiştir.
Peygamberimiz (sav): “ “Kim Ramazan ayını oruçlu geçirir ve haramlardan ve iftiradan sakınırsa, Allah ondan razı olur ve cenneti ona farz kılar.” Buyurmuştur.
Yine Kur’ an daki Bakara suresi, Ramazan ayında başlamıştır ve bu ay içinde oruç tutmak, Müslümanlara emredilmiştir. Nitekim Kuran’ ı Kerim’de, "O Ramazan ayı ki, insanları irşad için, hak ile batılı ayırt eden, hidayet ve deliller halinde bulunan Kur' an onda indirildi. Onun için sizden her kim bu aya erişirse oruç tutsun. Kim de hasta veya yolculukta ise tutamadığı günler sayısınca diğer günlerde kaza etsin. Allah size kolaylık diliyor, zorluk dilemiyor. Bir de o sayıyı tamamlamanızı ve size gösterdiği doğru yol üzere kendisini yüceltmenizi istiyor. Umulur ki, şükredesiniz!" (Bakara suresi 185. ayet)
Ramazan ayı boyunca, din adamları, Orucun, maddi ve manevi faydalarını, mantıklı bir şekilde halkla paylaşmalıdır. Oruç tutmayanları, eleştirmek yerine, onların anlayacağı dille, orucun fazileti anlatılmalıdır. Oruç tutmayanlara, hoşgörü ile yaklaşılmalı, onları İslam’dan uzaklaştıracak, tavır ve davranışlarda da kaçınılmalıdır
Geçmiş yıllarda, Ramazan ayında, oruç tutmayan bir arkadaş,” Bu kadar nimetin için de aç duruyorsun, sana acıyorum… “ demişti. Kendisine, niçin oruç tutuğumu, orucun maddi ve manevi faydalarını, özellikle de insan ve toplum için, ne ifade ettiğini, onun anlayacağı bir dille anlattım. Mahcup oldu. Ve “ Bunlar için, oruç tutuyorsan, özür dilerim” diyerek, doğru düşünceyi benimsemişti.
Nobel Tıp ödülünü kazanan Dr. Carrel, “L’Hamme, Cet İnconnu” adlı eserinde, oruç sırasında organizmalarda, depo edilmiş besin maddelerinin harcandığını, sonradan bunların yerine yenilerinin geldiğini, böylece bütün vücutta bir yenilenme olduğunu anlatır.
Yine Fransız profesörü Moulin’ de, “İslam dünyasının, en yararlı kurumlarından biri oruçtur. Oruç, bedenin, hem fiziksel, hem ruhsal dinlenişidir. Dokuları temizler, birikmiş toksinleri, zehirleri atar. Müslümanlar, böylece her yıl bir ay bedenlerini dinlendirirler... Hıristiyan dininde, orucun bulunmaması büyük bir kayıptır.” demiştir.