Can Dündar tarafından gerçekleştirilen, "Mustafa' m" filmi, Atatürk' ün özel hayatını film yapmış, kamuoyu, büyük tepki göstermişti. Oysa Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin, 8/1 maddesinde özel hayata, aile hayatına, konuta ve haberleşmeye saygı gösterilmesi gerektiği yer almıştır.
Anayasamızın, "Özel Hayatın Gizliliği ve Korunması" üst başlığı altında düzenlenen 20 ve 22. maddelerinde, herkesin özel hayatına ve aile hayatına saygı gösterilmesini isteme hakkı olduğu, özel hayatın ve aile hayatının gizliliğine dokunulmayacağı, hükme bağlamıştır. Yani bir insanın, özel hayata ilişkin kısmını ifşa etmek suç oluşturur.
Peki, ebediyete intikal eden insanlarımızın, özel hayatlarını ifşa etmek, özellikle de ticari meta olarak görmek, bu kapsam içinde değil mi?
Nitekim Mustafa Filmi'ni, suç unsur olarak gören, Prof. Dr Ahmet Ercan ile Prof. Dr. Orhan Kural ile bazı sivil toplum kuruluşu temsilcisi, Şişli Adliyesi'ne gelerek, Can Dündar'ın yapımcılığını ve yönetmenliğini üstlendiği "Mustafa' m" adlı film ve Dündar hakkında suç duyurusunda bulundu. MHP tepki gösterirken, CHP ve Atatürkçü Düşünce Derneği' nin, bu alanda, beklenen tepkiyi göstermemeleri, dikkat çekici olduğu kadar düşündürücüdür de.
Sayın Prof. Dr. Kural' ın, "Atatürk devamlı yalnız, işi gücü olmayan, komutan kimliğinin dışında yalnızlığa itilmiş bir kişi olarak nitelendirilmiş. Aynı zamanda bu filmde gençlere sigara içmeyi aşılamak için Atatürk'ün kullanıldığını görüyoruz. Zaten bu filmin sponsoruna dikkatli bakarsanız ne demek istediğimi anlarsınız. Burada Atatürk içki ve sigara içen biri olarak gösterilmiş. Bu filmi yüzlerce çocuk izleyecek. Türkiye de bundan daha iyi sigara reklâmı yapılamazdı herhalde. Bu filmin gösterimden kaldırılmasını istedik. Biran öncede Can Dündar hakkında soruşturma açılmasını istedik" sözlerine katılmamak mümkün müdür?
Mahkeme ne karar verir bilemeyiz ama hayatta olan insanların özel hayatı kadar ölü insanlarımızın da özel hayatı gizlilik kapsamında olmalıdır. Yoksa da yasal güvenceye alınmalıdır.
Atatürk, Türk milletinin, Cumhurbaşkanı, Kurtuluş Savaşı'nın muzaffer kahramanı, Çanakkale destanını yazan muzaffer komutandır. Demokrasimizin de mimarıdır. Onun için de bu filmin, yayından kaldırılması lazımdır. Kültür ve Turizm Bakanlığı ve bütün siyasi parti genel başkanları, bu hususta üzerine düşeni yapmalıdır. Filmin sadece ismi değil, içeriğini de yanlıştır. . Atatürk'ü, ne yazık ki negatif gösteren bir hava içindedir. Atatürk'ün olumlu yanları değil de negatif yönlerine bakılmıştır. Yani Mustafa' m filmi ile Atatürk' ün özel hayatı, gündeme getirilmek istenmiştir. Oysa insanların, özellikle de ebediyete intikal etmiş ve Türk toplumuna da büyük hizmetlerde bulunmuş insanlarımızın özel hayatını ifşa etmek etik olmadığı gibi ahlaki de değildir
Ayrıca Atatürk'ün, başarısı inkâr edilemeyecek kadar muhteşemdir. Millet olarak O'nun özel hayatı ile değil fikirleriyle eserleriyle meşgul olmak zorundayız Çünkü Atatürk' ün, vatan ve millet sevgisi, fikir ve düşünceleri, devrimleri, bağımsızlık aşkı, hür yaşama arzusu, milli kültürün geliştirilmesi, millet birliğinin güçlendirilmesi ve milletin mutluluğu gibi mesajları, Türk toplumunun geleceğinin teminatıdır.
Laik cumhuriyeti yok etmek isteyenlerin önündeki en büyük engel, Atatürk'e olan bağlılıktır. Bu kesimler biliyor ki, bu bağlılık olduğu sürece Türkiye'ye hiçbir şey olmayacağının farkındalar. Bu yüzden öncelikli Atatürk' sevgisini etkisizleştirmektir. Esas hedef ise gençlerin beyinlerindeki Atatürk imajını yıkmaktır.
Film için, Cumhurbaşkanlığı ve Genelkurmay Başkanlığı arşivleri başta olmak üzere, yerli ve yabancı pek çok arşiv özel izinle açıldığı ve Atatürk'ün daha önce görülmemiş fotoğraflarına, hatıralarını yazdığı not defterlerine, yakınlarına yolladığı çok özel mektuplarına, günlüğüne ve elyazmalarına ulaşıldığı söyleniyor. Bu arşivlerdeki, Atatürk' ün özel hayatı ile ilgili bilgilere kolay ulaşılması, dikkat çekici olduğu kadar düşündürücüdür de.
Mustafa' m Filmi, ne amaçla yapıldı, en iyi Can Dündar bilir ama ebediyet intikal etmiş Büyük Önder Atatürk' ün, hizmetleri ve ülkeye kazandırdığı eserleri, orta iken, özel hayatının ifşa edilmesinin, ne mazereti ne kabul edilir tarafı vardır.
