
4-Mustafa KANTARCI (GÖZLEM)
PKK GÜÇLENİYOR
Tarihte "Ağrı ayaklanmaları" olarak bilinen ve 16 Mayıs 1926-25 Eylül 1930 tarihleri arasında Türkiye Cumhuriyeti'ne baş kaldıran asileri sözde anma adına, Ağrı Dağı'na çıkan terör yanlıları, PKK kışkırtması yaptı. Ağrı Dağı yanındaki Küçük Ağrı Dağı eteklerinde düzenlenen etkinliğe, terör örgütü yanlısı sivil toplum örgütlerinin yöneticileri, PKK'nın 20 kişilik Ağrı Dağı grubu ile yaklaşık 1000 kişi katıldı. Etkinlik alanında, Ağrı Dağı İsyanında yaşamını yitiren asi İhsan Nuri bebek katili Öcalan'ın fotoğraflarının yanı sıra terör örgütü PKK'yı temsil eden bez parçaları açıldı.
Aslında PKK, hükümet tarafından muhatap alındı. Çözüm süreci, zara görmesin gerekçesi ile eylemleri iktidar tarafından sürekli göz ardı ediliyor. Bir taraftan da çeşitli bahanelerle PKK silah yardımı alıyor. Nitekim IKBY Başkanı Mesut Barzani, IŞİD terör örgütüne karşı savaşan Peşmerge için, ABD ve AB ülkelerinden ağır silahlar istemişti. Barzani'nin, bu çağrısına ABD ve Fransa olumlu cevap verirken, İngiltere ve Almanya da, Kürt yönetimine silah yardımı için çalışmalarını sürdürüyor.
Ağır silahla donatılmış PKK, güya İSID' a karşı savaşıyor. Oysa PKK ve İSID' ın arkasında ABD ve Israil' in olduğu söyleniyor. Aslında ABD, her iki terör örgütü ile Büyük Ortadoğu projesini gerçekleştiriyor. Nitekim Irak Kürt Bölgesel Yönetimi Başkanlık Divanı Başkanı Fuat Hüseyin, Irak'ın, fiili olarak üçü bölündüğünü belirterek, ülkenin gelecekte üç bölgeye, ya da üç devlete bölüneceğini ileri sürdü.
PKK, ülkemizde de güçleniyor. Nitekim Milli İstihbarat Teşkilatı'nın Başbakanlığa gönderdiği rapor, PKK'nın, şehirlerde örgütlendiğini söylüyor. Rapora göre, kırsalda bulunan yüzlerce terörist, süreçten yararlanılarak, şehir merkezlerine indirildi. Bu kez ortaya atılan iddia değil çünkü raporu hazırlayan MIT. Teşkilat, Başbakanlığa, devam eden sürece ilişkin kapsamlı bir rapor gönderdi.
Raporda, ayrıca, Mayıs ayı itibariyle sınır dışına çıkışların da yüzde 20'yi geçmediğine, giden teröristlerin çoğunluğunun da kadın ve yaşlılardan oluştuğuna dikkat çekiliyor. MİT, benzer bir raporu Başbakanlığa daha önce de göndermişti.. O raporda da, örgütün kırsal kadrolarında patlama yaşandığı, kendilerine operasyon yapılmayacağına kanaat getiren örgüt üyelerinin şehirlerde propagandalarını arttırdığı belirtilmişti. MİT'in raporunda dikkat çeken bir ayrıntı da, örgütün mali kaynaklarında meydana gelen artışa ilişkindi.
Ayrıca 1999-2004 yılları arasında PKK, bitmişti. Ancak BOP ve açılımla birlikte, hızla güç kazandığı, pervasızlaştığı da ortadadır.
Öte yandan Demokratik Toplum Kongresi, Eş Başkanı Aysel Tuğluk çözüm sürecine ilişkin çarpıcı açıklamalarda bulundu. PKK'nın tarihinin en güçlü dönemini yaşadığını belirten Tuğluk "PKK İsterse savaş seçeneğine yönelebilir ve sonuç da alabilir. Ama sayın Öcalan ısrarla ve tam 21 yıldır barışçıl yöntemleri tercih ediyor ve PKK, önderliğinin bu yaklaşımına stratejik olarak bağlı kalıyor. Bunun kıymeti bilinmeli ve artık adım atılmalıdır." diye konuştu,
Elbette PKK, İSID ve PYD gibi terör örgütlerinin, güçlenmesinde, en önemli neden Büyük Ortadoğu Projesidir. Bu proje ile Ortadoğu'da kaos yaşanıyor. Oysa Bush ve Erdoğan'ın, Ocak 2004' de yaptığı görüşmelerinde, BOP' un, demokrasiyi geliştirme amacı güttüğü ifade edilmiş, bunun içinde bölge ülkelerinde refahı, tabana yayarken, demokratik reform çalışmalarına da destek verecekleri belirtilmişti.
Ayrıca Arap Baharı Kuzey Afrika ve Ortadoğu ülkelerine, özellikle de IRAK ve SURİYE' ye kan ve gözyaşı getirdi. Binlerce insan öldü. BOP ve Arap Baharı, bu bölgelere, demokrasi, değil belirsizlik ve kaos ortamı yarattı.
ABD' nin, Büyük Ortadoğu Projesi' nin, iki temel hedefi vardı. İlki, ABD'nin Ortadoğu' da kendisine rakip olacak, bir gücün yükselmesinin önlemek, diğer ise, ABD askeri-teknolojik gücüne dayanarak, Geniş Ortadoğu Bölgesindeki, petrol ve doğal gaz kaynakları üzerinde denetim kurmaktır.
AKP hükümeti' nin, bir bakanı, gerçekleri gördü. Nitekim Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Sayın Taner Yıldız, gittiği toplantılarda, "ARAP BAHARI" diye bilinen Orta Doğu'da yaşanan savaşın, söz konusu ülkelere demokrasi götürmek bahanesiyle, aslında ülkelerin elindeki enerji kaynaklarının, batılı ülkeler tarafından paylaşılması olduğunu söyledi.
Ayrıca IŞİD bahane edilerek, Batı tarafından PKK' ya, silah yardımı yapılarak güçlendiriyor. Nitekim ABD Savunma Bakanı Chuck Hagel, "ABD ve Irak merkezi hükümetinin PKK' ya desteğine ilaveten, Arnavutluk, Kanada, Hırvatistan, Danimarka, İtalya, Fransa ve İngiltere silah yardımı ediyor. " sözleri, PKK'ya silah yardımı yapıldığının da ispatıdır.
Elbette, ülkemizin, huzura kavuşması, anaların ağlamaması, hepimizi memnun eder. Ayrıca ülkemizde, kan akmasından, insanlarımızın ölmesinden, memnun olacak insaf ve vicdan sahibi kimse yoktur. Ancak çözüm süreciyle ilgili yüksek beklenti yaratıldı. PKK, daha da güçlendi, bu durum, çözüm sürecinin, önünde de en büyük engel olup, sonuç ise hiçte hayra alamet değildir.