4-Mustafa KANTARCI (GÖZLEM)

4-Mustafa KANTARCI (GÖZLEM)

PROFESYONEL YÖNETİCİ!

Eskişehir' de, kentin sorunları ile yakından ilgilenen hatta çözüm önerilerinde bulunan insanlarımız vardır. Nitekim bir sanayicimiz, "...İşletmelerimizin ulusal ve global pazarlarda söz sahibi olabilmesi için, profesyonel yöneticilere sahip olması gerekir. Hatta bu da yetmez. İyi bir yönetici Liderlik özelliklerine sahip Vizyon sahibi, İnsan ilişkileri kuvvetli, İşinde uzmanlaşmış, Karar verme becerisine sahip olmalıdır." diyerek, Eskişehir' in bir sorununu da gündeme getirmiş oldu.
Diğer yandan, geçmiş yıllardaki insanlarımız, kent için, makro hedefler belirlediler. Ancak bu hedefler, onlardan sonra görev alan bürokratlar, siyasiler ve sivil toplum örgütleri tarafından, benimsenmedi. Daha da kötüsü, biri geldi yaptı, diğeri geldi bozdu.
Şu bir gerçek ki Eskişehir sanayisini ve ekonomisinin önündeki en önemli engellerden biri de, Yönetim felsefesindeki boşluktur. İşletmelerimizin büyük çoğunluğuna, hala "SAHİP- YÖNETİCİ" felsefesi hakimdir. Eskişehir'deki işletmeler ,verim elde edebilmek, özelliklede ulusal ve global pazarlarda rekabet edebilmesi için, babadan oğulla miras felsefesi ve sahip yöneticilikten kurtulması gerekir.
İşletmelerde olduğu gibi, kamu kurum/kuruluşlarına da, genellikle sahip yöneticilik hakimdir. Oysa kurum/kuruluşların başarılı performans sergilemeleri için, mutlaka icraatlarına profesyonel perspektiften bakmak ve her türlü çalışmalarına da "TAKIM ruhunu" hakim kılmak zorundadır.
Gerçi Eskişehir' de, sahip yöneticili felsefesi ile sorunların çözülmeyeceğini gören girişimciler, "EKİP" çalışmasına önem vermişlerdir. Ancak yeterli değildir. Çünkü çağımızda kurum/kuruluşlarda, yönetici dönemi bitti. Yöneticinin tanımı da değişti. Kurum/kuruluşlar "EKİBİ" , "PROJELERİ","PROĞRAMI" ile alanlarında başarılı olur. Bu yöneticiler içinde aynıdır.
Öte yandan Eskişehir'de özel sektöre, aile şirketleri hakim durumda. Kurumsallaşma ise yok denecek kadar azdır. Ancak aile işletmelerinin büyümesine paralel olarak kurumsallaşma ve profesyonel yönetici sayısı da artmaktadır. Ancak bu da yeterli değildir.
Aslında Eskişehir'deki işletmelerde, profesyonel yöneticilerin çalışması, XXI. yüzyılda işletmeler açısında olmazsa olmaz konumdadır. Çünkü Eskişehir'deki işletmeler ulusal ve global pazarlarda başarılı olmak için de, profesyonel yöneticilerle çalışmak zorundadır. Gerçi profesyonel yöneticiler, başarılarının ödülünü almasa da, hatalarının bedelini her zaman öderler. Yani başarılara herkes sahip çıkar ama başarısızlıklar da profesyonel yöneticiye fatura edilir.
Aslında aile şirketlerinin, kurumsallaşmaya ve profesyonel yöneticiye inanması ve güvenmesi gerekir. Çünkü profesyoneller, daha karar aşamasında iken, Şirket sahiplerinin yanlış kulvarda olduklarını görürse, ne kadar karşı koyabilir, ne de eleştirebilirler. Veya eleştirileri ve uyarıları karşısında işinden de olabilir. Onun içinde Profesyonel-şirket sahipleri ilişkisi Türkiye'de pamuk ipliğine bağlıdır. Tek çözüm ise eğitimdir.
Eskişehir'deki işletmelerde, kurumlaşma veya profesyonel görevlendirme alanını ve şirket içi ilişkilerini konu edinen, ETO ve ESO tarafından mutlaka eğitim seminerleri düzenlenmeli, hatta gerekirse de bu alanlarda ulusal ve uluslararası alanda, inceleme gezileri yapılmalıdır.
Şu bir gerçek ki Eskişehir'deki tüm işletmelerde, hedef başarıdır. Başarının ölçüsü ise büyüme ve karlılıktır. Hiçbir aile de şirketi, küçülmesini ve zarar etmesini de istemez. Ancak kurumsallaşmaya ve profesyonel yöneticiye, özellikle de olumlu kararlara karşı çıkmasının da mutlaka sebep/sebepleri vardır. Bu gelişmeler, ETO ve ESO tarafından yapılacak değerlendirmeler sonucunda, tespit edilen eksikliklerin giderilmesine yönelik düzenlenecek eğitim etkinlikleri ile de pekala aşılabilir.
İşletmelerde görevlendirilen profesyoneller için, en büyük risklerden biri de, profesyonel yöneticinin, aile işletmelerinde, aile fertlerinin yanlış karar ve uygulamalarına eleştiride bulunması, hatta karşı çıkmasıdır. Bu tür gelişmeler, profesyonel yöneticinin işini kaybetmesine neden olabilir. İşte bu durumlarda, profesyonel yönetici, vicdanla cüzdan arasına sıkışır kalır. Profesyonel yönetici, ya vicdanın ve mesleğinin gereğini düşünerek riske girerek işinden olacak, ya da cüzdanın düşünerek, yanlışları görmezlikten gelecektir.
Oysa her iki gelişmede de, zarar eden şirket olacaktır. Arzu ederiz ki Eskişehir'deki işletmeler, bu yanlışlığa düşmeyerek, kurumsallaşmanın ve profesyonelliğin gereklerini yerine getirsin, sahip yöneticiliği de terk ederek, işletmeleri bünyesine XXI. Yüzyıla yakışan bir yönetim anlayışını da hakim kılsınlar.

Önceki ve Sonraki Yazılar
4-Mustafa KANTARCI (GÖZLEM) Arşivi