4-Mustafa KANTARCI (GÖZLEM)

4-Mustafa KANTARCI (GÖZLEM)

PSİKOLOJİK SAVAŞ!

Genelkurmay Başkanı Sayın Orgeneral Yaşar Büyükanıt, beraberindeki komutanlarla Kuzey Irak harekâtı ile ilgili önemli açıklamalarda bulundu. Harekâtın planlandığı gibi yapıldığını, operasyonun icra olarak alanında bir ilk olduğunu belirttikten sonra, devletin koordine içinde hareket ettiğini söyledi. Ayrıca ABD dahil başlama ve bitişte, kesinlikle bir dış etki olmadığını ifade etmesi, ZAP' ın, ana hedef olduğunun açıklaması, harekatların devam edeceğine işaret etmesi, öne çıkan başlıklardı.
Son günlerde, 'ABD çık dedi, biz de Kuzey Irak'tan çıktık' yönündeki eleştirilere ise Genelkurmay Başkanı, 'ABD veya bir başka gücün etkisi ile operasyonu bitirdikleri veya çekildiklerinin ispatı halinde, 'üniformamı çıkartırım' dedi. Türk askeri üniforması ile ilgili bu ifadeyi, kullanıldığı takdirde de, bunun artık gelinecek en son nokta olduğu ve namusunu ortaya koyduğu bilinir. Hele bu ifadeleri kullanan, Genelkurmay Başkanı ise çok daha büyük anlamı vardır.
ABD medyası ise manşetlerinde, kara harekâtının sona ermesini, ABD Savunma Bakanı'nın uyarısına bağladı. Nitekim New York Times, haberinde "Türkiye ABD Savunma Bakanının, çekilme uyarı yapmasından bir gün sonra, Türkiye 'Kürt gerillalara' yönelik mücadelesinde, kullandığı muharebe güçlerini birdenbire Kuzey Irak'tan çekti" diyerek TSK' nın, başarılı harekâtını gölgelemek istedi.
Şu bir gerçek ki ABD ve AB, PKK ve onun uzantısı olan PEJAK' ı bitirilmesini istemez. Çünkü ABD ve AB bölgedeki çıkarlarını, terör örgütleri koruma ve kollamayı temel politika olarak benimsemiştir. Nitekim ABD'nin, Tahran yönetimine karşı etnik grupları ve özellikle de İranlı Kürtleri ve PKK' nın uzantısı olan PEJAK' ı kullanmayı planladığı iddia edildi. Nitekim İngiliz Sunday Telegraph gazetesinin haberine göre, terör örgütü PKK'nın, İran'daki uzantısı olarak kabul edilen Pejak da bu konuda oldukça hevesli. Kandil Dağı'nda Pejaklı teröristlerle bir araya gelen, Sunday Telegraph muhabiri James Brandon'a göre, örgüt son dönemde 'İran için hızla bir tehdit' haline geldi. İfadeleri yer almıştı. Hal böyle olunca da ABD ve AB, PKK ve PEJAK' ın bitirilmesini ister mi?
Aslında bu durumu, yadırgamamak lazımdır. Artık Batı ülkelerindeki insanlar, çeyrek arayla gelen iki büyük savaştan gözleri korktu. Bu korku içinde, paktlar ve İttifaklar oluşturuldu. Siyasetçiler, "Barış" kavramını söylemlerinden düşürmediler. Hatta savaş yapmamak üzere yemin ettiler. Bu durum, politikacıların elini kolunu bağladı.
Batı ülkeleri, savaşın yerini alabilecek, dünyaya yönelik politika, strateji ve senaryolarını yürütebilecekleri, özellikle de dünyadaki çıkarlarını koruyabilecekleri, şiddete yönelik bir arayış içine girdiler. Sonuçta da "TERÖR" denen belayı buldular. Böylece dünyada, savaşların yerini de terör aldı. Ayrıca savaşların, bir kuralı vardı. Düşmanı gafil avlamaz, Açıkça savaş ilan ederdi. Hülasa terör icat oldu mertlik de bozuldu. .
Öte yandan Batı ülkelerindeki politikacılar, siyasette açmaza girdikleri yerlerde savaşa değil, teröre başvuruyor; politika ve stratejilerini ve senaryolarını da savaşlarla değil de terörle gerçekleştiriyorlar. Artık dünya ve ülke başarışını savaşlardan çok, "TERÖR" tehdit ediyor. Aslında Politika-terör, öyle arsız bir biçimde yürütülüyor ki, bütün dünya, tanıyor ve biliyor, bu terörist politikacıları.
Ayrıca Türkiye'de, teröre, sebep olduğu söylenen, ekonomik, sosyo-kültürel, eğitim sistemi ve psikolojik unsurlar, neden olarak değil, hedef saptırmak için, araç olarak kullanılıyor. Çünkü terörün arkasında, batı ülkelerinin, hedef ve stratejileri var. Diğer yandan Türkiye'yi, bölünmüş gösteren bazı haritaların elden ele dolaşması, ekonomide, stratejik kuruluşların, yabancıların eline geçmesi, Türk-Kürt, Sünni-Alevi gibi ayrım söylemlerinin artması, "Sevr hayalcileri"nin iştahını kabartıyor.
ABD yetkililerinin, açıklamalarının ve PKK terörüne, örtülü olarak destek vermelerinin de sebep/sebepleri ortadadır.
ABD, Türkiye' yi bu coğrafyada yapacağı senaryolarına kayıtsız şartsız ortak etmek ve PKK terör örgütü vasıtası ile düşlediği federal yapıyı, Türkiye'de gerçekleştirerek, Türkiye'yi, bölgede etkisiz hale getirmeyi hayal ediyor.
Yine ABD, PKK terörü ve açıklamaları ile Türk halkının, Türk güvenlik güçlerine; özellikle de Türk Silahlı Kuvvetlerine karşı, güvenini azaltmak veya ortadan kaldırmak. "Psikolojik Savaşla" da, Türk halkının test ederek ve direncini kırarak, düşlediği hedefleri gerçekleştirmek istiyor.
Hal bu gerçeği göremeyen, insanlar varsa ne denebilir ki?

Önceki ve Sonraki Yazılar
4-Mustafa KANTARCI (GÖZLEM) Arşivi