
4-Mustafa KANTARCI (GÖZLEM)
RUMLARIN HAYALLERİ GERÇEK OLUYOR
Ayvalık'ta Türk kızı Seval Kelebik' e aşık olan Yunan subay Mihalis Kutsakiozis, nikáhta, "Türkler babamı öldürdü, anısı önünde saygı duruşunda bulunalım" demesi; Türk gelin salonu terk etmesi; Yunan damat'ın konuklara "Siz, kültürsüz Türklersiniz" diye hakaret etmesi, dün ulusal medyada manşet oldu.
Aslında bu durum, bu tür gelişmeler yadırganmamalıdır. Fener Rum Patrikliğinin açtığı okullardan birisi olan İkonomos Akademisi'nin, 1884 yılı ders izlencesinde (programında), "Türkler, ezeli bir düşman olarak Rumlara tanıtılacaktır. Türklerin, en küçük hataları büyütülerek, Avrupa'ya duyurulacak ve uygar dünya Türklere düşman edilecektir. " TÜRKLER EKONOMİK BAKIMDAN ÇÖKERTİLECEKTİR." Bu amaçla, varsıl Türkler, sakat tecim (ticaret) yollarına götürülecek, onlara yüksek faizli krediler açılacak, ağır koşullarla rehin kabul edilecektir.".İfadeleri yer almıştı.
Ve nihayet! 184 yıl sonra, siyasi iktidarı sayesinde, Yunanlıların hayalleri gerçek oldu. Ziraat Bankası'nın, Atina'da şube açmasına bile izin vermeyen Yunanistan, Türkiye' de "SİTEBANK", "TEKFEN BANK" ve " ALTERNATİF BANK " ı satın aldı. Hatta Koç Grubu, Nikos Stathopulos, bir Yunanlıya, MİGROS' un, yüzde 51_ini yaklaşık 2 milyar YTL' ye sattı. Bu tablo izlencenin," Türk çiftçisi ağır faizlerle toprağından yoksun bırakılacaktır. Borçların, kolayca çoğalması sağlanacak; böylece Türkler, ellerindeki toprakları Rum tecimcilere (tüccarlara) satmak zorunda kalacaktır." hedeflerini de hayata geçirecektir.
Yine 184 yıl önce, İkonomos Akademisi'nin 1884 yılı ders izlencesinde (programında), "Türklerin ahlak, "ULUSALLIK" , din ve gelenekleri yozlaştırılacaktır." denmişti. Bugün, "ULUSALCILIK" Emniyet Genel Müdürlüğü' nün, geçen Eylülde hazırladığı kurumsal brifingde, ilk kez "ulusalcılık" akımı çerçevesindeki gelişmelere yer verdiği ortaya çıktı. 22 Temmuz seçimlerinden sonra İçişleri Bakanlığı'na atanan Beşir Atalay'ın, göreve başlamasının ardından kendisine sunulmak üzere bir dosya halinde hazırlanan kurumsal brifingde, "ULUSALCILIK", Terörle Mücadele ve Harekât Dairesi Başkanlığı'nın faaliyetleri altında değerlendirildi.
İkonomos Akademisi'nin 1884 yılı ders izlencesi gereği, " Türkler zinaya ve öbür ahlaksızlıklara teşvik edilecektir... Hocalar her türlü uydurma inanışlarla onların, dinsel inançları saptırılacaktır. Onlara, yalan yanlış olaylar anlatılıp Türk halkıyla, hocaların arası açılacaktır. " ifadeleri yer almıştı. Bugün, bu ifadelerle ilgili gelişmeler de ortada. Aynı İzlence gereği, "Türk egemenliği, baltalanacaktır. Bu iş yavaş yavaş geliştirilip," BİZANS YENİDEN KURULACAKTIR. " hedefi de, tedbir alınmadığı takdirde, TBMM' de kabul edilen Vakıflar Yasası ile önümüzdeki yıllarda gerçekleşebilir. Fener Rum Kilisesi, Lozan Antlaşması geçerliliğini korumasına rağmen, adeta devlet içinde devlet gibi, bir tavır içindedir. Her fırsatı, çok iyi değerlendiriyor.
Ayrıca izlencede, " Türk halkı arasında sürekli olarak anlaşmazlık tohumları ekilecektir. Ayaklanmalar düzenlenip, zamanında aradan çekilerek, Türkler arasında kardeşkanı akıtılacaktır. " ifadelerini hayata geçirmek için, 1960' lı yıllardan sonra, "sağ-sol", "Alevi-Sünni", bugünde "Kürt- Türk" gibi, senaryolarının arkasında Rumlar da vardı.
Yunan Meclisi; yıllarca önce 19 Mayıs gününü; Pontus Rumları Soykırım Günü ilan etti.'Fener Rum Kilisesi'ni 'ekümenik' sıfatı altında Türkiye'nin içinde, ayrı bir devlet gibi kabul göreceği günü ve 'Mustafa Kemal'in, ellerinde aldığı vakıf mallarını geri alacakları günleri, iple çekiyorlar. Maalesef AKP hükümeti, bilerek veya bilmeyerek, bütün bu isteklerin tümüne, "Vakıflar Yasası" ve "Özelleştirme" ile zemin hazırladı.
Oysa Yunanistan'daki Türklere, 'Biz Türküz' bile dedirtmezler. Onlara Müslüman azınlık diyerek, Türkiye ile bağlantılarını kesmeye uğraşırlar. Bizde ise tablo ortadadır. Rumlara, her türlü kolaylık gösteriliyor. Hatta Başbakan, Türkiye'den göç eden Rumları, tekrar Türkiye' ye, davet ediyor. AK Parti' nin eseri olan, " Vakıflar Yasası" ve "özelleştirme" ile de, Rumlar, hedeflerini bir bir gerçekleştiriyorlar. Türk İnsanı, artık gerçekleri görmelidir. Yunanlılar; Türkiye'ye, artık ordularıyla değil, sermayeleriyle çıkarma yapıyorlar. Para harekâtını kontrol edebilmek için, Finansbank'ı Tefken Bank'ı ve Alternatif Bank'ı aldılar. Bankalar üzerinden, İzmir-Aydın hattında ve İstanbul' da ne kadar arazi kapattıklarını bilen yok. MİGROS' la, daha da güçlenen Rumlar, Anadolu içlerine doğru harekete geçtiler. Sonuç ise açık ve nettir. Ekonomik bağımsızlığını kaybeden bir millet, siyasi istiklalini, mihnet yükü gibi taşır gider veya kaybeder...