4-Mustafa KANTARCI (GÖZLEM)

4-Mustafa KANTARCI (GÖZLEM)

SAĞLIĞIN İSİMSİZ KAHRAMANLARI

Sağlık hizmetinin, dengeli, ulaşılabilir, sürekli, kaliteli ve en üst düzeyde verilmesi esastır. Sağlık literatürün de başarı ise, hekimi, hemşiresi ve diğer sağlık çalışanlarının, bir ekip ruhu içinde hizmet vermesi ile de orantılıdır..
Doktorluk ve hemşirelik mesleği, son derece yüksek ahlaki bir anlayış ve davranış temeli üzerine kurulmuştur. Doğasında, insana saygı ve insan haklarına değer verme vardır. Hasta ve hasta yakınlarının, beklentilerinin karşılanması ile etkili, verimli ve duyarlı sağlık hizmeti sunulmasında hemşirelere, önemli görevler düşmektedir. Hemşirelik mesleği, milliyet, renk, inanç, yaş, cinsiyet, siyasi ve sosyal statü gözetmez. Herkese, eşit hizmet üretir.
Eşimin rahatsızlığı nedeniyle, doktor ve hemşirelerin çalışmalarını yakından izleme fırsatı bulduk. Cerrahi servisinde ve yoğun bakımda çalışan doktor ve hemşireler; bir profesyonel gibi görevini ifa etmektedir. Özellikle de hemşirelik mesleğinin gereği olan, "BAKIM", " EĞİTİM" , ve " ARAŞTIRMA" "KOORDİNASYON" gibi, rol ve işlevleri eksiksiz yerine getirdikleri gibi, icraatına yansıtarak da başarılı performans sergiliyorlar.
Dikkat ettik. Hastanede görevli hemşireler, mesleğinde, oldukça donanımlı, hazırlıklı, bilinçli olduğu gibi yaşadıklarını ve yaşananları sorguluyor. Bunlardan ders çıkartarak, her türlü engeli kolayca aşıyorlar. Faktörler ne kadar değişse de değişen koşullara uyabiliyorlar, nöbet değişimlerinde, her hasta hakkında, bilgi alıyorlar ve aktarıyorlar.
Aslına hemşerilik, kolay bir meslek de değildir. Manevi açıdan tahmin bile edilmeyecek, bir baskı vardır. Bazen de hasta yakınlarının, tehdit ve şiddetine maruz kalırlar. Buna rağmen, hastaya uzaktan bakamazlar, tiksinmezler. Her hemşirenin, tek bir düşüncesi vardır. Sahip olduğu imkân ve bilgileri kullanarak, hastayı sağlığına kavuşturarak, tekrar hayata döndürmektir.
Bilim uzmanlığı ve doktora yapmış ve akademik ortamda öğretim üyeliğine yükselmiş hemşireler de vardır. Bütün bu gruplar mesleği algılama, mesleksel çabaları benimseme, gelir durumu ve diğer özellikler yönünden birbirlerinden farklılıklar gösterirler. Bu yönüyle hemşirelik dışardan bakanları, son derece şaşırtabilir ve yanıltabilir. Ülkemizde farklı düzeylerdeki okullardan mezun olan hemşirelerin, unvan, görev, yetki ve sorumlulukları birbirinden ayrılmamış olabilir. Ancak mesleklerini hakkıyla yaparlar. Çünkü söz konusu olan, insan hayatıdır. Üstelik onların tamamı sağlık sektörünün isimsiz kahramanlarıdır.
Ülkemizde, toplumumuzun kültürel yapısı içinde, genellikle kadınlara atfedilen ve geleneksel kadın rolü ile bütünleştirilen hemşireliğin mesleğinin, son yılarda erkeklerin de görev alması, mesleğe ayrı bir hava getirdiği gibi, mesleğe her yönü ile bütünlük getirmiştir. Ancak hemşirelik, günümüzde hala kadın mesleği olarak görülmekte ve değişen Hemşirelik Kanunu, toplum tarafından henüz yaygın bir şekilde bilinmemektedir. Bu nedenle hemşirelik mesleğinde cinsiyet ayrımının olmadığını anlatan yayınların yapılması ve Türk Dil Kurumu' nun erkek hemşireler için, yeni bir unvan bulması önerilmektedir.
Hemşirelik, sağlık sektöründe olmazsa olmaz konumdadır O nedenle meslekte branşlaşma olmalı, mesleki anlamda kendini geliştirmeye yönelik eğitimler sürekli ve kalıcı olmalıdır. Hemşirelerin istihdam modellerindeki farklılıklar kaldırılmalı, ücretleri de mutlaka iyileştirilmelidir. En önemlisi de aile hayatı ve sosyal hayattaki sorumluluklarını yerine getirmek içinde kedilerine zaman tanınmalı ve ortam yaratılmalıdır.
Hülasa yılın 365 günü boyunca, hastalara, daha iyi bir sağlık hizmeti, daha iyi bir ekip hizmeti vermek için, gece gündüz çaba gösteren, her günde hastalarla ağlayan gülen sağlık personeline, yapamadıklarımız o kadar çok ki.
Her mesleğin olduğu gibi, hemşirelik mesleğini de sorunları vardır. En önemli sorun hastanelerde, hemşire sayısının yetersiz olması sonucu iş yoğunluğu ve nöbet sayılarındaki artış, aşırı derece de yıpranma, bakım standartlarının tam olarak uygulanmaması ve yaygınlaştırılmamasıdır. Özelliklede Sosyo – ekonomik şartların yetersiz olması, ücret yetersizliği, ulaşım servislerinin olmaması gibi sorun var. Ancak hastalara hizmette, bunların hepsi unutuluyor.
Elbette yaşamda olduğu gibi, çalışırken yardımlaşma, dayanışma olacaktır. Ancak hemşirelerin başka illerde çalıştırılması, hem meslek itibarı, geleceği, hem de kişilerin kendilerine saygısı açısından, en önemli sorundur. O nedenle de hemşireler, mutlak kanun ve yönetmeliklerle kendilerine verilen görevleri yapmalıdır. Ayrıca hemşirelerin, sosyal, ekonomik ve mesleki sorunlarının çözülmesi için de toplum olarak caba göstermeliyiz. Çünkü sağlık personelinin, sorunları çözüldüğü gün, onlar mutlu ve başarılı, olacak, bu ortam hasta ve hasta yakınlarına da yansıyacak, birlik ve beraberlik içinde, nice iyi günlere ulaşacağız.
Ne mutlu bu ortamı, yaşayan ve yaşatanlara...

Önceki ve Sonraki Yazılar
4-Mustafa KANTARCI (GÖZLEM) Arşivi