4-Mustafa KANTARCI (GÖZLEM)

4-Mustafa KANTARCI (GÖZLEM)

SAĞLIKTA VERİM VE REKABET ARTIYOR

Özel sektörün, yeni gözdesi sağlıktır. Özel sektör, bu alanda, önemli atılım içinde. Her yıl sayıları hızla artan özel hastaneler, gerek verdikleri hizmet, gerekse farklı yönetim anlayışıyla, dikkat çekiyorlar. Özel hastanelerde "başhekim" kavramı tarihe karıştı. Artık doktorlar yöneticilik yapmıyor. Tıbbi ve idari servisler, birbirinden ayrılıyor. Bu iki servisin başında ise bir genel müdür bulunuyor. Oysa kamu hastaneleri, hem doktorluk, hem de yöneticilik yapan başhekimler tarafından yönetiliyor.
Artık ülkemizdeki hastaneler, kendi işletme modellerini kedileri belirliyor. Aslında yurt dışından, işletme modeli getirmek mümkündür. Ancak tamamen aynı modeli uygulamak da doğru değildir. Çünkü ne Türk insanı, o modelin adamı olabilir. Ne de o model bize şablon gibi oturabilir.
İzlediğimiz kadarıyla, özel hastanelerin, büyük çoğunluğu, eğitim ve stratejik düşünme konusuna, büyük önem veriyor. Hastane yönetimleri, sıkça toplanarak, sağlık sektörü ve hastanelerin geleceği ve bu geleceğe hastanelerin ne şekilde hazırlanacağı konusunda beyin fırtınası toplantıları yapıyorlar.
Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından 13/11/2009 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere "Özel Hastaneler İle Vakıf Üniversite Hastanelerinin Puanlandırılması Hakkında Yönerge gereği, özel hastaneler puanlarına göre A, B, C, D ve E gruplarına ayrıldı. E grubu hastaneler yüzde 30 fark ücreti alabilirken, bu oran hastanenin sınıfına göre yüzde 40, 50, 60 ve 70'e kadar çıkabiliyor
Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından yapılan tespitte, 393 hastanenin puanlarını ve sınıflarını gösteren listede, Alman Hastanesi ve Memorial Hastanesi gibi zincir hastanelerin bir kısmı B ve C sınıfında kalırken, A sınıfına giren hastane sayısının azlığı dikkat çekti. Eskişehir' de, iki özel hastane, A sınıfına girdi. BSK Anadolu Hastanesi, bu hastanelerden biridir.
Eşimin rahatsızlığı nedeniyle, BSK Anadolu Hastanesi' nin, hizmetlerine tanık olduk. Hastane yeniden, reorganize edilmiş, kalite de, hasta perspektifi, memnuniyet ve beklentileri en önemli belirleyici. İzlediğimiz kadarıyla da daha yüksek kalitede sağlık hizmeti üretmek ve sunmak için, ciddi bir caba var.
Özellikle de doktor ve hemşirelerin tavır ve davranışları, işlerin aksamaması, belli bir hiyerarşi içinde yapılması, personelin tecrübe sahibi olması, hastalar güven veriyor. Nitekim Hastanede görevli dahiliye uzmanı Şahin AKTAŞ, Hemotoloji, Romatoloji, Endokrinoloji, Gastroentroloji, Nefroloji, Kalp Hastalıkları, Hipertansiyon gibi alanlarda entegre bir tecrübeye sahiptir. Özellikle de muayene anında,kendisinin bizzat kullandığı "ULTRASYON" dan yararlanarak, tanı, teşhis ve tedavi yapması ise diğer hastanelere, örnek teşkil edecek niteliktedir.
BSK Anadolu Hastanesi' de, Gastroenteroloji bölümünün kısa sürede randevu vermesi, hasta memnuniyetini daha da artırmıştır. Bunun en büyük nedeni, bazı hastanelerde, aylarca sıra bekleyen hastaların, Gastroenteroloji Uzman Dr. Baybora KIRCALI sayesinde, yemek borusu, mide, ince ve kalın bağırsaklar, anüs bölgesi, karaciğer, safra kesesi, safra yolları, pankreas ve karın zarı hastalıkların tanı ve teşhisinin kısa sürede yapılabilmesidir.
Ayrıca tıp, sürekli ve hızlı değişim içinde olan ve hemen her gün, yeni tıp teknolojisine sahip olan bir alandır. Bu nedenle de ileri teknoloji kullanımı, toplumdaki hastalık profili, davranış bilimlerindeki gelişmeler, hastalar ve sağlık personelinin beklentileri toplum yapısını, sosyal gereksinimleri ve hastalık durumlarını değiştirmektedir. BSK Anadolu Hastanesi' nin, bu gelişmelerin bilincinde olması, hasta güvenliği, özellikle de tanı teşhis ve tedavi açısından, önemli bir teminattır.
BSK Anadolu Hastanesi' ndeki gelişmeler, göstermiştir ki özel hastaneler, ülkemiz ve Eskişehir' de, Sağlık sektöründe, kalite ve rekabete ivme kazandırdı. O nedenle de özel hastanelerle ilgili tartışmalar bitirilmeli, sağlıkta, kaliteyi nasıl artırabiliriz sorusuna da cevap aranmalıdır. Çünkü ülkemizde ve dünyada sağlık hizmetlerinde, kalite her geçen gün daha fazla önem kazanmaktadır. Ayrıca dünya sağlık örgütü ( WHO ) tarafından, en temel unsurları ortaya konan sağlık sektöründe, kaliteye yönelik standartlarda çıtanın yükselmesi, insanımız ve bütün insanlık için, son derece önemlidir.
Beden sağlığı, İslâm dininin de son derece önem verdiği bir konudur. Hayatın zor şartlarına karşı durabilmesi ve sıkıntılarına sabredebilmek için, insanın öncelikle sağlıklı bir bünyeye ihtiyacı vardır. Kuvvetli mü'nminin zayıf olandan, daha hayırlı olduğunu Resul' un sözlerinden öğreniyoruz. O nedenle de sağlık sektöründe, kaliteyi yükseltmek ve Eskişehir' deki sağlık kurum /kuruluşlarına, yeni tıp teknolojileri kazandırmak, maddi ve manevi destek vermek, herkesin görevi olmalıdır. Çünkü sağlık, varlıktan yeğdir.

Önceki ve Sonraki Yazılar
4-Mustafa KANTARCI (GÖZLEM) Arşivi