1-Murat TAŞKIN (BİZDEN SÖYLEMESİ)

1-Murat TAŞKIN (BİZDEN SÖYLEMESİ)

Sakallı'nın "Aday olmayacağım" sözleri üzerine...

Daha önce de yazdık.
Burhan Sakallı'nın, hak etmesine rağmen AK Parti Büyükşehir Belediye Başkan adayı yapılmayışının tek nedeni, belki de partinin Odunpazarı bölgesini başka bir isimle alma şansının olmamasıydı.
AK Parti belki de...
Hem Odunpazarı hem de Büyükşehir'de iki ayrı riske girmek yerine, hiç olmazsa Odunpazarı'nda ki kazanma şansını Burhan Sakallı ile yükseltmek için böylesi bir karar aldı.
Bir anlamda...
Burhan Sakallı, AK partinin Odunpazarı'nda ki tek ismi olması ve iki dönem gösterdiği başarı nedeniyle cezalandırılmış ve hakkı yenmiş pozisyonuna düştü.
Hani, elinizde Vezir olabilecek bir Kale komutanı vardır da ancak o kalenin önemi, o komutanı, hak etmesine rağmen Vezir yapmanıza engel olur. İşte o misal...

ODUNPAZARI'NA ADAY OLMAYACAĞIM AÇIKLAMASI

Bütün gözler "Ne yapacak?" diye Burhan Sakallı'ya çevrilmiş durumdayken, Burhan Sakallı Twitter hesabından Odunpazarı'na aday olmayacağını açıkladı...
Bugüne kadar ne Büyükşehir için ne de Odunpazarı için adaylık müracaatının olmadığını söyleyen Sakallı attığı twitte;
-"Önümüzdeki yerel seçimlerde Odunpazarı Belediye Başkanlığı için yeniden aday olmayacağımın kamuoyu tarafından bilinmesini isterim. Bundan 10 yıl önce bu görevi bana tevdi eden Sayın Başbakanımıza ve tüm AK Parti ailesine teşekkür ediyorum. Belediye Başkanlığı bir meslek değil bir hizmet makamıdır" diyordu...
Burhan Sakallı'nın Odunpazarı adayı olmayacağına dair attığı twit'te, hem Belediye çalışanlarına, hem de birlikte çalıştığı meclis üyeleri ve vatandaşlara veda niteliği de taşıyordu.

SAKALLI'NIN ÖNÜNDE İKİ TANE YOL VARDI...

Bize kalırsa, Burhan Sakallı'nın önünde iki tane yol vardı...
Birincisi: "Büyükşehir Belediye Başkanlığı benim hakkımdı. Benim bu hakkım yendi. Mağdur duruma düşürüldüm. O yüzden aday maday olmuyorum" diyebilir ve siyaset defterini tamamen kapatacaktı...
İkinci yol ise:
-"Ben kuruluşundan bu yana AK Partiliyim. Verilen görevi yaparım. Partim beni yeniden Odunpazarı adaylığına yakıştırırsa, hiç tereddüt etmeden aday olur ve bu güne kadar olduğu gibi, bundan sonrası için de gereğini yerine getiririm" diyebilirdi.
Şu anda ilk yolu tercih etmiş gibi Burhan Sakallı...
Yani...
-"Odunpazarı'na aday olmayacağım" demekle, bir anlamda gemileri de yakmış gibi görünüyor.
Peki...
Bu açıklama, Burhan Sakallı'nın her şeyi bitirdiği anlamı taşıyor mu?
İşte bu konuda kafalar karışık.
Zira...
-"Aday olmayacağım" sözü siyasette hep "Aday gösterilirsem, bu görev bana verilirse, büyüklerimiz bunu uygun bulursa görevden kaçmam" gibi sözlerin arkasından geliyor...
Hatırlanacak olunursa, Harun Karacan da Büyükşehir adaylığı için müracaatta bulunmamıştı.
Dolayısıyla...
Burhan Sakallı'nın "Odunpazarı'na aday olmayacağım" sözü, "Odunpazarı adaylığı bana verilse dahi kabul etmeyeceğim" anlamı pek taşımıyor.
Sonuç olarak...
Burhan Sakallı, önümüzde ki seçimlerde Odunpazarı adayı olmayacağını açıkladı.
Ama kesin niyet daha ortaya çıkmış gibi görünmüyor.
Herhalde önümüzdeki günler, niyetin de, kesin kararın da ne olduğunu tüm çıplaklığıyla ortaya çıkartacaktır...
.......

"Eşek bile aynı kuyuya iki kez düşmez" atasözü orta yerde durup dururken...
Gazeteci arkadaşlarımız Odunpazarı Belediye Başkanı Burhan Sakallı'ya soruyor:
-"CHP'liler bu kez Odunpazarı'nı kesin kazanacaklarını söylüyorlar. Ne diyorsunuz?" diye...
Burhan Sakallı "Daha önce de iki kez aynı şeyi söylediler ama görüyorsunuz her ikisinde de kazanamadılar. Bu defa da kazanamazlar" diyor.
Bu tabii ki bir iddia sonuçta ama, bu iddianın gerçekleşmemesi için ortada bir neden de yok.
En azından...
Kendi hatalarından ötürü iki seçimi üst üste kaybetmiş bir sol var ortada.
Üstelik...
Sol oylar bölündüğü için iki kez kaybedildi Odunpazarı Belediyesi.
Önümüzde ki seçimler, sol adına ayaklarına gelen üçüncü şansları olacak.
Kazandılar kazandılar...
Ancak...
Benzeri hatalar yüzünden, tıpkı geçen iki seçim gibi kazanamazlarsa, söylenebilecek hiçbir şey yok...
Zira...
"Kör eşek bile aynı çukura iki kez düşmez" gibi bir atasözü orta yerde durup dururken, Sol'un üç seçimi üst üste, hem de aynı hatalarla kaybetmesi karşısında söylenecek ne olabilir ki?
Öyle değil mi?

.......

Seçimi kim mi kazanır?
Hemen her yerde sorulan soru bu?
Daha seçimlere 4 ay gibi bir süre var ama herkes şimdiden seçimi kimin kazanacağını sorguluyor.
Kimin kazanacağına dair yorumlar adeta havalarda uçuşuyor.
Bu konuda iddiaya bile giriliyor.
Bize de soruluyor aynı soru.
-"Seçimi kim kazanır?"
Verdiğimiz cevap hemen hemen aynı...
Bize göre...
-Rakibini küçümseyen, kavga eden, çok konuşan, rakibine 'Bu şehrin evladı' gözü ile bakmayan...
-Kitleleri etkileyemeyen, heyecanı olmayan, yalan söyleyen, ikna edici projeleri sunamayan...
-Sürekli olarak "Ben" diyen, insanlara ulaşamayan, onlara dokunamayan, onları tanımayan.
- İnsanları "AK Parti gelir" ya da "CHP gelir" diye korkutan, bitmeyen işlerin sorumluluğunu üzerine almayan...
- Var olan sorunları görmezden gelen, sorunların kaynağını hep başkasının üzerine atan.
-Vizyonunu ortaya koyamayan,beklentileri karşılama güvencesi veremeyen.
-Rahat olan, rakibini ciddiye almayan, seçimi çantada keklik gören...
Kısacası...
İnsanların, evlerine, işyerlerine, gönüllerine ve vicdanlarına giremeyen bu seçimi kaybeder...
Peki bu seçimi kim mi kazanır?
Yukarıda saydıklarımızın tam tersini yapan ise, bu seçimden galip çıkar...
......

BİRAZ DA GÜLMEK LAZIM
Bir Fransız, İngiliz, Alman, Hollandalı, Rus, İranlı ve Türk bir araya gelmişler ve ülkelerinin özelliklerini anlatıyorlarmış...
Fransız :
- Bizim ülkenin kızları o kadar güzel, o kadar güzeldir ki, bakmaya, öpmeye kıyamazsınız....
İngiliz :
-Bizim ülkenin biraları, içkileri o kadar güzeldir ki içmeye doyamazsınız..
Alman :
-Bizde de öyle güzel, öyle sağlam arabalar var ki inanamazsınız. Hepsi müthişdir.
Hollandalı:
- Siz bizim ülkenin evlerini bir görseniz, içiniz gider..Mükemmel tasarımdırlar
İranlı:
- Bizim oraların halılarını bir görseniz, güzelliğine ve dokuma sanatına hayran olursunuz..
Rus:
- Arkadaşlar bizde bir gizli servis var, KGB, dünyada neler olsa anında haberi olur.. İnanılmazdır...
Sıra Türk'e gelir :
- Bizde öyle delikanlılar vardır ki... İnanamazsınız.
Alır Fransız kızını, atar Alman Arabasına, içer İngiliz içkilerini, gider Hollandalının evine, yatırır İran Halısının üstüne, değil Rusların gizli servisi, kocasının bile ruhu duymaz...

Önceki ve Sonraki Yazılar
1-Murat TAŞKIN (BİZDEN SÖYLEMESİ) Arşivi