Yunus Emre ile ilgili, yazımızdan sonra, e,mail gönderen bir okuyucumuz,” Sizinde söylediğiniz gibi, Yunusemre’ yi, tanıyan yabancılar ve UNESCO, dünyaya tanıtırken, , kendi nesillerimize, bu değerli insanlarımızı, yeteri kadar tanıtamamamız dikkat çekidir. “ diyerek, bazı açıklamlarda bulundu.
Eskişehir, insanlarımızın, Yunus Emre gibi, çocuk ve gençlerimizin, örnek alabilecekleri ve onlara da örnek olarak sunabileceğimiz, Nasrettin Hoca, Mehmet Kaptan, Seyyid Battal Gazi, Şeyh Edepali, Hızır Bey, Sinan Paşa gibi pek çok mümtaz şahsiyet vardır
İlimizdeki, bu mümtaz kişilerm, yeteri kadar tanıtırlırsa, insanlarımız, doğruluk, çalışkanlık, fedakârlık, cesaret, yardımlaşma, sadakat, adaletli olma, edepli olma, sorumluluk sahibi olma, güvenilir olma gibi, kültürümüze ait değerleri, yaşandığı bir maziyi de tanımış olacaklardır. çünkü mümtaz kişiler, öldüklerinde yeniden doğarlar.
Ancak Eskişehir’ de, yetişen seçkin kişi/kişilerle, ilgili arzu edilen boyutta anma günleri, en azında hatırlama etkinlikleri de yapılmıyor. Hatta pekçok insanımızda, unutludu. İsmi dahi hatırlanmıyor.
Nitekim Rahmetli Behiç ERKİN, Atatürk’ün, en yakın ve en eski mesai arkadaşlarındandır ve ülke ve dünya meseleleri üzerinde, fikir alışverişinde bulunduğu, sayılı kişilerden biridir. Ayrıca Demiryolları üzerine, Türkçe ve bilimsel ve pratik mahiyetli bir eser yazan ilk Türk’tür.
çanakkale Savaşları sürecinde, Miralay Behiç ERKİN’ in, savaşın kazanılmasında büyük payı olmuştur. Cepheye, asker ve mühimmat sevkiyatını, düzenli bir şekilde yapmayı başarmış olan komutan ve Türk demiryollarının da mimarıdır.
Rahmetli Behinç ERKİN; Eskişehirli olmamasına rağmen 1961 yılında, İstanbul’da vefat ettiğinde, tek bir vasiyette bulunur, vasiyetinde, Eskişehir’de, trenlerin yol ayrımında, gömülmek istemektedi Bu istek, yerine getirilir. Kabri bugün, trenlerin Eskişehir çıkışında, Afyon, Kütahya ve İstanbul yol ayırımında“ENVERİYE” Tren İstasyonu'nun yanında, tek başına bulunmaktadır,
Türk tarımının duayeni, Rahmetli Ali Numan KIRAç ise Türk tarımının, gelişmesi için, eleman yetiştirme, yeni metotlar ve ürünler geliştirme çalışmalarını, ömrü boyunca sürdürmüş, Ekişehir’ de de uzun yıllar, hizmet etmiştir.
Türk tarımında, kullanılan pek çok yeni tür tohumu geliştirmiştir. Rahmetli ALİ NUMAN KIRAç, tarımında gösterdiği başarıdan dolayı da KIRAç" soyadı, kendisine ATATURK tarafından verilmiştir.
Rahmetli Ali Numan KIRAç ve Rahmetli Behiç ERKİN’ in isimin bir cadde ,park, eğitim kurumlarına verilmesini sürekli köşemizde ilgililer önerdik. Ancak bugün kadar arzumuz yerine getirilmedi.
Oysa isimleri verilmiş olsa Rahmetli Ali Numan KIRAç ve Rahmetli Behiç ERKİN’ i tanıyan çocuklarımız da onları örnek alacak, ülkemize de onlar gibi, hizmet etmek için de caba göstereceklerdir.
Yıllardır da mümtaz kişilerimizi, gerek köşemde, toplantılarda ve sohbetlerede isimlerinin, cadde, park, kurum/kuruluşlara ve eğitim kurumlarına verilmesini gündeme getirdik. Ancak mümtaz kişi/kişilerin isimleri, Eskişehir’ de, arzu ettiğimiz yerlere yeteri kadar verilmedi.
Ayrıca çocuk ve gençlerimizin, en çok etkisi altında kaldıkları ve karşılıklı olarak etkileşmede bulundukları yer, yakın çevredir. Yakın çevre, eğitimin amaçlarına ulaşmak için, insanların hareket noktası olarak kabul edilmektedir. çünkü yakın çevre, insanda öğrenme kolaylığı, öğrenme gücü ve isteği yaratan en büyük faktörlerden birisidir.
Yine insan, dünyaya geldiği günden itibaren, sevdiği kişileri, çevresindeki aile üyelerini ve mümtaz kişileri örnek alır ve taklit ederler O nedenle de mümtaz kişileri, cadde ,sokak, park ve özellikle de eğitimkurum/kuruluşlarına verilmesi önemlidir.
Ayrıca Okul çağında ise çocuklar; yakın çevre dışındaki kişi/kişileri de örnek almaya başlar. Bu dönemdeki çocuklar; okuduğu, dinlediği ve gördüğü kişilerin karakterlerinden de etkilenirler..
Diğer taraftan, öğrenci ve gençlerimizin, kişilik gelişiminde, birçok faktör rol almaktadır. Doğru ve zamanında sunulan mesajlar, çocuğun kişiliğinin, daha sağlam gelişmesini sağlar. özellikle de tarihimizde ve ilimizdeki bu mümtaz şahsiyetler, çocuk ve gençlerimiz için, somut birer örnektir..
UNESCO, Yunus Emre’nin, ölümünün 700. yılında, 2021 yılı içindeki Anma Programları, Yunus Emreyi tanımak ve tanıtmak için bir fırsattır. O nednele de Eskişehir’ de bu alanda üzerine düşen görevi, eksiksiz yerine getirmelidir.
çocuk ve gençlerimiz, ilimizin tarihi şahsiyetlerini, özellikle Yunusemre ve Nasreddin Hoca gibi düşünürleri tanımaları, onları düşündürmeye, milli ve estetik heyecan vermeye, onların görüş, seziş ve duyuş ufuklarını, genişletmeye, hizmet edecek, , onlar gibi olmaya da gayret göstereceklerdir.
