
2-Sedat AYDOĞAN (DETAY)
ŞEHİRCİLİK MÜDÜRLÜĞÜNÜN PLANLARI VE YILMAZ HOCA!
Bugüne kadar kentsel dönüşümü bir kaç nokta ile ele aldık.
Çevreyolu, Sanayi, Baksan vs.
Birde Büyükşehir Meclisinde dönüşüm kararı alınan birkaç nokta daha var.
***
Şehir tüm bunları tartışırken, Çevre ve Şehircilik Müdürlüğü uzun soluklu bir çalışma içerisindeydi.
Neredeyse tüm kentin zemin etütlerini yaptılar.
Deprem riski taşıyan alanların haritasını çıkardılar.
Uzun süredir yaşanan bu gelişmeden haberdar olamama rağmen, rapor bakanlığa sunulmadığı için çokta dokunamadım habere...
Yılmaz Büyükerşen'le bu konu üzerine yaptığımız sohbetlerde ise, şehrin kaderini belirleyecek çalışma olduğunu konuştuk.
'Kamuoyu bakanlık onayı almadan duymamalı' dedik.
Çünkü ilk planda pek çok kişi için panik yaratacak çalışmaları kapsıyor bu çalışmalar.
***
Konuyu Anadolu Gazetesi ucundan da olsa yazdığı için yorum yapma gereği duydum.
Başta da dediğim gibi, şehrin kaderini değiştirecek bir çalışma olduğu için, şimdilik çok fazla detaylandırmaya gerek yok.
Ancak şunu bilmeniz gerek;
'Şehrin ortasından geçen Porsuk'un her iki kıyınsa bulunan tüm binalar yıkılacak!'
Bunu sağlayacak tüm risk faktörleri bakanlığın elinde!
Kayıtsız, şartsız, sorgusuz, sualsiz yıkma yetkisine de sahipler.
Ki yıkacaklarda...
Yıkılan binalarda yaşam sürdüren ya da işyeri faaliyeti gösterenlerde, bu binaların hemen arka kısmında bulunan, tek katlı yapıların yer aldığı İstiklal Mahallesinde oluşturulacak rezerv alanlarına taşınacak.
Binalar yeniden inşa edilene kadar hak sahiplerini kent yaşamlarına bu rezerve alanlarda devam edecekler.
***
Bu sadece Porsuk sahili için yapılacak dönüşümde yaşanacak olanlar.
Şehrin başka yerleri içinde bu plan uygulanacak.
Ancak;
En önemli kesim Porsuk sahili olduğu için yazmak istedim.
Ve gelelim Yılmaz Hoca'nın bu konuya olan duyarlılığına...
Öyle ya;
Tamda Büyükerşen'in istediği gibi bir olay kentin başına geldi.
Porsuk'un iki yakasının bile boydan boya yıkılması, Büyükerşen için bulunmaz nimet.
Çünkü;
Yıkımın ardından ortaya çıkacak olan o geniş sahil kesimi için yeniden plan yapma yetkisi elbetteki belediyelere ait.
Öyleyse;
Büyükerşen risk faktörünü de göz önüne alıp, yeni yerleşimi, Porsuk sahilinden hayli geriye alacak.
Başta bahsettiğim tek katlı yapıların yerinde bu kez yüksek katlı yapılar oluşacak.
Bu yapılardan hem binası yıkılan hak sahipleri yerlerini alacak,
Hem de tek katlı evleri yıkılan hak sahipleri faydalanacak.
Bu sayede tek taşla iki kuş vurulacak.
Hem Porsuk sahil şeridi kurtarılacak, Avrupai bir görünüme kavuşacak.
Hatta yurt dışından bile turist çekecek düzenlemelerle donatılacak.
Hem de şehrin ortasında kalan o tek katlı, gecekondu tarzı yapılar, yerlerini modern, dayanıklı ve konforlu konutlara bırakacak.
Şehrin ortası tek hamleyle büyük bir dönüşüme uğrayacak.
***
Dediğim gibi;
Bu senaryonun hayata geçmemesi için artık neden yok!
Bakanlıkta bu işin startını vermek üzere!
Anadolu Gazetesi'nin de dediği gibi, iş bir imzaya kalmış durumda.
Onayda geldiği zaman, dönüşüm projeleri kapsamında bakanlık Eskişehir'e de dalacak.
Belkide aynı anda pek çok bölgede dönüşüm başlayacak.
Ne yalan söyleyelim;
Eskişehir bir başka olacak.
Daha güzel, daha çağdaş, daha Avrupalı olacak.
En önemlisi ve güzeli de;
Daha güvenli olacak!
NOT; Yazıda bahsettiğim planlar şimdilik yapılması öngörülen işler. Tüm bu senaryoyu baştan başa değiştirecek yetkinin bakanlıkta olduğunu söylemekte fayda var. Bakarsınız bakanlık bu derece bir değişime gerek duymaz. Ya da tam tersi, bahsettiklerimizin daha geniş yelpazede hayata geçmesi içinde adımlar atar...