4-Mustafa KANTARCI (GÖZLEM)

4-Mustafa KANTARCI (GÖZLEM)

ŞEKER FABRİKALARI


               Türk şeker’in, özelleştirme kapsamında, 25 şeker fabrikası, 5 makine fabrikası, 1 elektromekanik aygıtlar fabrikası, tohum fabrikası ve 1 şeker enstitüsü bulunuyor.
              Başbakan Sayın Binali Yıldırım'ın, bölge milletvekilleri ile yaptığı görüşme sonrasında, mevcut şeker fabrikalarından,14 tane şeker fabrikasının, satışı için, düğmeye basıldı. Buna göre, Afyon, Alpullu, Bor, çorum, Elbistan, Erzincan, Burdur, Erzurum, Ilgın, Kastamonu, Kırşehir, Turhal, Yozgat ve Muş şeker fabrikaları satılacak.
          Türk şeker’in, 14 şeker fabrikasının, özelleştirilmesine ilişkin, ihaleler pazarlık usulü ile gerçekleştirilecek ve pazarlık görüşmesine, devam edilen teklif sahiplerinin katılımıyla, yapılacak açık artırma suretiyle, sonuçlandırılabilecek. İhalelere, gerçek ve tüzel kişilerle yatırım fonları ve ortak girişim grupları katılabilecekler.
              Henüz satışa çıkarılmayan, diğer 11 fabrika ile ilgili de farklı iddialar da gündeme geldi. Bu fabrikaların içinde, özellikle Eskişehir ve Ankara, şeker fabrikalarının, çok değerli arazisi bulunuyor. Bundan dolayı, bu fabrikaların, şimdilik elde tutulduğu kaydediliyor.
               Şeker Fabrikalarının, özelleştirilmesi, TüSİAD’ ın, 48. Olağan Genel Kurulu’nda konuşan TüSİAD Yüksek İstişare Konseyi Başkanı Sayın Tuncay özilhan, “Türkiye, üretmiyor. Hem tarım, hem de sanayi üretiminde, kan kaybediyoruz. 1990’larda, tarım ve sanayinin gayri safi yurtiçi hasıla içindeki payı, yüzde 40’ların üzerinde iken, bu oran, yüzde 30’ların altına indi. üretmeden tüketiyoruz. Tüketmek için de borçlanıyoruz. Fabrika arsaları ve tarlalarda inşaatlar yükseliyor” eleştirisini hatırlattı.
                Ayrıca şeker fabrikaların,  kamuoyunda, hiç tartışılmadan, ABD merkezli 'Cargill Raporunun' ardından, satışa çıkarılacak olması, manidar bulundu. ABD merkezli Cargill raporunda, şeker fabrikalarının, biran önce özelleştirilmesi istendiği söyleniyor.
                Oysa şeker üretiminin, en fazla yapıldığı ülkelerden biri de ABD’dir. Bu ülkede şeker üretimi, şahısların eline bırakılmayacak kadar, stratejik öneme sahiptir. üretim ise halen hammadde üreticileri, tarafından yapılmaktadır.
               AB şeker rejimi reformu, gündeme geldiğinden bu yan, diğer şeker üreticisi ülkeler sürekli olarak şeker üretimlerini arttırmaktadır İran. Brezilya,  Küba, Hindistan, çin, Endonezya, Filipinler, Meksika, Tayland, Mozambik, Mısır, Kenya, Sudan, , ABD ve Rusya gibi ülkeler, pancar ve şeker kamışı üretim alanları ile şeker üretim miktarlarını arttırarak, bu süreci kendi lehlerine çevirmeye çalışırlarken, Türkiye’ nin, Şeker Fabrikalarını, satması ve pancar üretimine, kota uygulaması, dikkat  çekici olduğu kadar düşündürücüdür de .
                 Şeker pancarı, tüm dünyada olduğu gibi, ülkemizde de en fazla katma değer ve istihdam yaratan üründür. Şeker fabrikaları, sadece birer fabrika değil, 100 binlerce insanın ekmek kapısı durumundadır.
              Şeker pancarı üreticilerin, yaş küspe hayvancıların, şeker de tatlandırıcı sektörünün lokomotifi konumundadır. Söz konusu, bu fabrikaları "Kâr etmiyor" mantığı gerekçesi ile özelleştirmeye çalışmak, binlerce insanı,  işsiz bırakırken, milyonlarca insanın sağlığını olumsuz etkileyecektir.
               Türk şeker’in, özelleştirme gündemine girmesi, ilk kez 22 Haziran 2000 tarihinde IMF’ye verilen niyet mektubu ile olmuştur. Mektup, 2000 yılı, Ağustos sonu itibariyle özelleştirme İdaresine devredilecek işletmeler portföyüne, Türkiye Şeker Fabrikaları A.Ş.’nin bazı fabrikalarının alınması hükmünü içermişti.
             Şeker fabrikalarının özelleştirmesi, son 7 yılda, iki kez iptal edildi. İlk iptal Danıştay’ dan geldi. Danıştay 13. Dairesi’nin, 11 Ocak 2011’deki kararıyla, özelleştirme süreci durdu.
             Bu karardan sonra, şeker fabrikalarıyla ilgili süreç bir kez daha başladı. 4 Eylül 2011’de çıkılan ilanlarla, ihalelerin 29 Kasım 2011’de nihai pazarlık görüşmeleri tamamlandı ve Malatya, Erzincan, Elazığ, Elbistan, Kastamonu, Kırşehir, Turhal, Yozgat, çorum ve çarşamba fabrikalarının satışı, özelleştirme Yüksek Kurulu’na (öYK) sunuldu. öYK ise, 2012’de aldığı sürpriz bir kararla, 10 şeker fabrikasının, özelleştirme ihalesini iptal etti.
          Türk şeker’in 14 Şeker fabrikalarının, özelleştirilmesi, tekrar yargıdadır.  İptal edilir mi bilinmez ama Kütahya’da şeker fabrikasının, özelleştirilmesi sırasında hibe edilen, 113 dönümlük arazisi, mahkeme kararına rağmen, Türk Şeker’e iade edilmedi.
             Şeker fabrikaları, özelleştirilmemeli, pancarın yetiştirilmesinden, şeker üretim ve pazarlanmasına kadarki tüm süreçte,  üreticilerin, söz ve karar sahibi olacakları, bir örgütlenmenin, egemen olması için, yeniden yapılandırılmalıdır.
            çünkü Şeker fabrikalarının, özelleştirilmesi ile pancar üretimi, yok edilecek, binlerce insanımızı, işsiz kalacak, Cargill gibi, küresel şirketlerin, çıkarlarına da hizmet edilecektir. Halkımızı, şeker yerine, nişasta bazlı şeker kullanımına mahkum edilirken, insanımızın, sağlığı da olumsuz etkilenecektir. En önemlisi de Şeker sanayi alanındaki, yılların, bilgi birikimini, teknolojisi ve yetişmiş insan gücü de yok olacaktır.


















Önceki ve Sonraki Yazılar
4-Mustafa KANTARCI (GÖZLEM) Arşivi