4-Mustafa KANTARCI (GÖZLEM)

4-Mustafa KANTARCI (GÖZLEM)

SİVRİHİSAR' DA GÖÇ DURDURULMALI

    Tarım ülkesi olan Türkiye’nin, makineleşmesi, miras yolu ile toprağın bölünmesi ve toprağın verimsizleşmesi ile birlikte, kırsal kesimde yaşayan insanlar, geçimlerini sağlayacağı iş olanaklarının, yoğun olduğu yerleri tercih ederek göç etmişlerdir.


           Göç eylemine, sadece köylerde yaşayan insanlar değil, olanak ve imkânları, kısıtlı olan il ve ilçelerde yaşayanlar da katılmışlardır.


           Nitekim Sivrihisar, İyi Parti İlçe Başkanı,  Sayın Recep TOPTAŞ,  ” Eskişehir’ in,  en büyük taşra ilçesi olan Sivrihisar ilçemiz,  son yıllarda kırsaldan şehre göç nedeniyle büyük nüfus kaybına uğramıştır. 1985 yılı nüfus sayımına göre köy ve merkez nüfusu 53.175 kişi iken yıllara göre;1990 yılı 37.297 kişi, 2000 yılı 31.583 kişi, 2007 yılı 25.406 kişi ve son 2020 yılı nüfus sayımına göre, 20.140 kişiye düşmüştür. “  diyerek, bir gerçeği basın ve kamuoyu ile paylaştı.


           Sayın TOPTAŞ’a göre de kırsaldan şehre göçün sebepleri araştırıldığında,  tarıma ve hayvancılığa, gerekli desteğin verilmemesi, çiftçinin geçimini sağlayacak parayı kazanamaması nedeni ile gençlerin, şehirde iş aramak zorunda kalıyor. Köyünü, terk etmesi, sanayi kuruluşlarının,  il nezdinde toplanması, ekonomik, sosyal, kültürel, eğitim, sağlık gibi hizmetlerin,  ilde daha etkin olması,  göçün başlıca sebeplerindendir.


             Sivrihisar’da, hem tarım ve hayvancılık, hem sebze ve meyvecilik, hem de sanayi ve ticari olarak önemli bir konuma sahiptir. Tarihi ve kültür bakımından, çok zengin değerleri olmasına rağmen, bir türlü gelişememiş ve sürekli göç vermiştir..


           Özellikle de  Sivrihisar, köylerin de göçün önlenmesi için, hane başına düşen işlenebilir arazi miktarının artıırlmalı, su kaynaklarından daha fazla istifade edebilmeli,  doğrudan gelir desteği, mazot desteği, gübre desteği, hayvancılık desteklemeleri gibi destekler kalıcı olmalıdır.


           Tarımsal ürünlerin, pazarlanmasında, modern yol ve araçların kullanılması özellikle canlı hayvan pazarlamasında, fire kaybı en aza indirmeli, hayvan ıslahı yapılmalı köylerde kitle iletişim araçlarının kullanımı yaygınlaştıırlmalı, köy okulları yeniden açılmalıdır.


            Sayın TOPTAŞ, Sivrihisar’ da, inşat devam eden, organize sanayi Bölgesi’ nin, bir an önce hayata geçirilerek devlet ve özel sanayi kuruluşları ilçeye,  kazandırılmasını, köylüyü destekleyecek, et entegre tesisleri, süt ürünleri, un ve unlu mamuller ile ilgili, yatırımlara yer verilmesini istemektedir..


            Aslında Sivrihisar, Organize Sanayi Bölgesi, Mayıs- 1996’ da yapılan Eskişehir, "1. Kent Sorunları Kurultay"ında, Gazi Üniversitesi Şehir ve Bölge Planlaması Bölüm Başkanı, Sayın Prof. Dr. Orhan KUTAY, Eskişehir’ in, rahatlaması için, Sivrihisar’a, ikinci bir sanayi alanının geliştirilmesini istemişti.


          Ayrıca Sayın KUTAY; Sivrihisar- Eskişehir arasında, bir demiryolun ve havaalanının, gerçekleştirilmesini de önermişti.


          SİVRİHİSAR’ a hava alanı ve demiryolu gerçekleştirilmedi ama Yüksek Planlama Kurulunun 24.06.1998 tarih ve 93/31 sayılı kararı ile 1999 yılı Yatırım Programına alınmış, yer seçim çalışmaları tamamlanmış, müteşebbis heyet oluşturulmuş, Organize Sanayi Bölge Müdürü ataması da yapılmıştı.


          SİVRİHİSAR’ da, Organize Sanayi Bölgesi, hala gerçekleştirilemedi.


          Yine Sivrihisar Sosyal, Kültür ve Dayanışma Derneği Başkanı olduğum dönemde, üç yıl gibi bir süre araştırarak, ilçe ekonomisini kalkındırmak için, ” ÜRÜN”, KÜLTÜR ve “AĞAÇLANDIRMA” projelerini, gündeme getirmiştik. Yerel bazda yeteri kadar sahip çıkılmadığı için de, hayata geçirilemedi.


           Oysa bu projeler, hayata geçirilmiş olsa idi. Sivrihisar, tarihi ve kültürel zenginlikleri ve konumu ile Beypazarı ve Safranbolu’dan, daha iyi ekonomik imkânlara ulaşacak, hatta Ankara ve çevre illerde, aranan gözde turizm merkezi olacaktı.


            Ayrıca  Birleşmiş Milletler UNESCO) heyeti ile Sivrihisar’da, yapılan toplantıda da  Tombak Kaya, Şinşırak Tepesi, Bal Kayası, Edincik Tepesi, Kartal Kayası, Dev Kayası, Yazıcıoğlu Kalesinin, dünya doğal mirası olarak,  UNESCO’nun, listesi alınması yanında, Jeopark ve sürdürülebilir turizm gibi, konuları da ele alınmıştı.


            Toplantıda,   dünya ve UNESCO ‘ nun, gündeminde olan, “JEOPARK”  ve “JEOTURİZM”  de, ele alındı. UNESCO heyeti tarafından, Sivrihisar bölgesinin, Jeopark’ a, müsait olduğu da sıkça vurgulandı.


            Son yıllarda, dünya ve UNESCO ‘ nun, gündeminde olan, “JEOPARK”  ve “JEOTURİZM”  Sivirihisar da da hayata geçirilmesi için bir girişin olmadı.


           Sivrihisar, turizm açısından, önemli olanaklara sahiptir. İlçenin, taşlı sokaklarında dolaşmak, mevcut çeşmelerden su içmek, tarihi camilerinin, mistik ortamlarında ibadet etmek, ahşap evlerinde, yaşamak veya konaklamak, insana büyük keyif verir.


            O nedenle de  Beypazarı ve Safranbolu ilçeleri gibi, Sivrihisar’ın, "KÜLTÜR" ve "TARİHİ" mirası, doğal yapısı, arzu edilen boyutta,  turizme kazandırılmalı, organik tarım teşvik edilmeli ve tarıma dayalı orgenize sanayi bölgesi gerçekleştirilmelidir.


          Ayrıca ilçede, tarihi ve kültürel mirasın, turizme kazandırılabilmesi için, BM’ nin, UNEP ve UNWTO örgütlerinin, südürülebilir turizm ilgili kriterlerinin, Sivrihisar’da, turizme kazandırılabilir.


           Bunun için de  insanın,  etkileşim içinde bulunduğu, ya da bulunmadığı, çevreyi, tarihi mirası bozulmadan veya değiştirilmeden korumak, kültürel bütünlüğün, ekolojik süreçlerin, biyolojik çeşitliliği ve yaşamı sürdüren sistemleri, idame ettirilmelidir.


           Sayın TOPTAŞ’ın,”Kaderine, terk edilmiş bir ilçe olmak istemiyorsak, siyasi çekişmeleri, bir tarafa bırakarak, birlikte el ele vererek, ilçemizi hak ettiği konuma getirmek için, çalışmak ‘Sivrihisarlıyım’ diyen herkesin görevi olmalıdır. Aksi takdirde bu gidişle ilçemiz gün geçtikçe küçülerek, sadece emeklilerin yaşadığı mahalleye dönüşecektir, unutmayalım.”  düşüncesi, her Sivrihisarlı tarafından, dikkate alınmalıdır.


           Çünkü başka bir Türkiye ve Sivrihisar yoktur.


 


 


            


 

Önceki ve Sonraki Yazılar
4-Mustafa KANTARCI (GÖZLEM) Arşivi