
1-Murat TAŞKIN (BİZDEN SÖYLEMESİ)
Siyaseti halk için yaptığını söylerler ya!
-Genel başkanlar için muteber olan, kendisine muhalefet etmeyecek Milletvekili ve yöneticileridir...
Çünkü koltuğunu bu sayede garanti altına alabileceğini düşünür.
***
-Milletvekilleri için muteber olan, kendisine muhalefet etmeyecek İl Başkanlarıdır.
Çünkü bu sayede bir dönem daha vekilliği garanti altına alacağını düşünür.
***
-Belediye Başkanları için muteber olan, kendisine muhalefet etmeyecek il başkanları ve Milletvekilleridir.
Çünkü böylelikle partinin iplerinin elinde olacağını düşünür.
***
-İl Başkanları için muteber olan, kendisine muhalif olmayacak üye, delege ve yöneticilerdir.
Çünkü bu sayede parti yönetiminde tek söz sahibi olacağını düşünür.
***
-Milletvekilleri için muteber olan, kendisine muhalefet etmeyecek Belediye Başkanlarıdır.
Çünkü bu sayede Milletvekilliğinin yanı sıra Belediyeleri de yönetebileceğinin hesabını yapar.
***
-Belediye Başkanları için muteber olan, Mecliste kendisine muhalefet etmeyecek, her söylediğini kabul edecek ve elini "Kaldır" dediğinde kaldırıp, "İndir" dediğinde indirecek meclis üyeleri ister.
Çünkü bu sayede hiç bir sıkıntı yaşamadan belediyeyi yönetme imkanı bulacağını hesap eder.
***
-Her meclis üyesi için muteber olan, Belediye Başkanının en birinci adamı olmaktır.
Çünkü bu sayede belediye başkanına en yakın biri olarak hava atabilecek, rahatlıkla iş çevirebilecektir.
***
-Parti yöneticileri için muteber olan, kendisini her kongrede kayıtsız şartsız destekleyecek delegelerin olmasıdır.
Çünkü bu sayede "Delege ağası" gücü ile her türlü pazarlığı yapabileceğini bilir.
***
-Parti delegeleri için muteber olan, kendilerine her seçimde oy verecek parti üyelerinin olmasıdır.
Çünkü bu sayede, her seçimde kapısı çalınan, aranıp sorulan biri olabileceğini bilir.
***
-Her parti üyesi için muteber olan, kendi isteklerini anında yerine getirebilecek Milletvekilleri, Belediye Başkanları, il Başkanları, parti yöneticileri ve meclis üyeleri ister.
Çünkü bu sayede, her türlü işinin anında görüleceğini bilir.
***
Kısacası...
Siyasette herkes, kendisine tabi olacak, sözünden çıkmayacak, kendi koltuğu için tehlike yaratmayacak insanları ister.
Liyakat ve donanım kimsenin umurunda değildir.
Hiç biri hak edenin değil, işine gelenin bir yerlere gelmesini ister siyasette.
Sadece kendisini düşünür anlayacağınız.
Tüm bu gerçeklerden sonra, bir de kalkıp "Siyaseti halka hizmet için yapıyoruz" denilir ya...
Yersen!
,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,
Ali Naki bu...
Harun Karacan, hafta sonu, bir güzellik merkezinin açılışında görmüş bizim Ali Naki Erdoğan'ı.
Bakmış, açılış töreninin fotoğraflarını çekiyor.
Kalkmış oturduğu yerden...
-"Önce şu fotoğraf makineni bana ver" demiş ve almış.
Ardından...
Kalktığı koltuğa oturtmuş Ali Naki'yi.
Başlamış fotoğrafları çekmeye.
-"Hayırdır sayın Milletvekilim? Ne yapıyorsunuz böyle?"diyenlere de bizim Ali Naki Erdoğan'ı gösterip:
-"Yıllardır fotoğrafları çekip haber yapar. Bari bu kez fotoğrafları ben çekeyim de kendisine bir faydamız dokunsun istedim" yanıtını vermiş Karacan.
Tabi o bunu yaparken yani fotoğraf çekerken, kendisinin de fotoğraf çekildiğinden habersizmiş.
Bizim Ali Naki, oturduğu koltukta haberin fotoğrafını Harun Karacan'a çektirirken, Harun Karacan'ın fotoğraf çektiği sırada, onunda fotoğrafını çekecek kişiyi de anında ayarlayıvermiş...
,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,
AK Parti'de Odunpazarı adaylığı revaçta sanki...
AK parti'de Odunpazarı Belediye Başkan adaylığı için büyük bir merak var.
Adaylık konusunda ismi en çok geçen kişi şüphesiz partinin Odunpazarı ilçe başkanı Volkan Doğan.
Aday olmak istediğini saklamıyor.
Bunun yanı sıra, Seyitgazi ilçe Belediye Başkanı Hasan Kalın ile Sivrihisar ilçe belediye başkanı Hamid Yüzügüllü'nün de Odunpazarı adaylığı konusunda isimleri geçiyor.
Bu arada...
Eski Odunpazarı belediye başkanı Burhan Sakallı'nın ismi de son günlerde konuşulmaya başlandı.
Bu arada...
Geçtiğimiz seçimlerde MHP'den Odunpazarı Belediye Başkan adayı olan ve tahminin üzerinde oy alan Emine Edizgil'in de AK Parti'den adaylık için yoklandığı fakat Edizgil'in böyle bir adaylığa sıcak bakmadığı kulislerde konuşuluyor.
Anlayacağınız...
AK parti'de Odunpazarı adaylığı revaçta.
Daha şimdiden belediye başkan adaylığı için ismi geçenlerin sayısı 4'ü, 5'i aşar vaziyete geldi.
,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,
Aklımıza geldi işte...
Necip: Bir şey sorabilir miyim Latif Bey?
Latif: Sor bakalım!
Necip: Sizce bu otomobili yaparsak ne olur?
Latif: Hiçbir şey olmaz!
Necip: Nasıl olmaz? Boşuna mı çalışıyoruz?
Latif: Sen Ankara'daki kapatılan tayyare fabrikasını duydun mu?
Necip: Ankara mı? Evet...
Latif: O fabrika neden kapatıldı biliyor musun?
Necip: Hayır...
Latif: Fabrika ATATÜRK'ün emriyle kuruldu. 2. Dünya Savaşı'na kadar 112 tane değişik uçak imal edildi orada... Sonra fabrika kendini geliştirmeye başladı tabi, savaş sırasında da kimse bize uçak, eğitim uçağı vermediği için 185 tane eğitim uçağı yapıldı orada...
Necip: 185 tane?
Latif: Evet. Bunları yaptık biz... 1955 yılında, Hollandalılar bize 30 tane uçak siparişi verdi; ama dönemin işletmeler bakanı o siparişleri kabul ettirmedi. Hollandalılar da uçakları İngilizlere yaptırdı. Birkaç yıl sonra da fabrikayı tamamen kapatıp traktör fabrikasına dönüştürdüler. Gündüz ile orada yetiştik biz; çok acı çektik. Çok...
Necip: Ben, anlayamadım; neden kapattılar?
Latif: Biz kim, uçak yapmak kimmiş?
Necip: Eh yapmışsınız işte; başarmışsınız?
Latif: Türkiye'de hiçbir başarı cezasız kalmaz evlat!
Yukarıdaki diyalog, "Devrim Arabaları" filminden alınmış bir diyalog.
Şu sıralar hem yerli otomobil hem yerli uçak üretimi ile ilgili konu gündemdeyken aklımıza geldi.