Eskiden: Partiler adaylarını hakim huzurunda önseçim ile belirlerdi...(br)Şimdi: Genel merkez huzurunda torpille belirleniyor.(br)Eskiden: Önseçimde parti üyeleri ve delegeler aday belirlemede söz sahibi olurdu.(br)Şimdi: partili olmasa bile Genel başkana yakın olanlar söz sahibi.(br)Eskiden: Milletvekili Genel Başkana kafa tutar "Beni partili seçti" derdi.(br)Şimdi: Milletvekili Genel başkanın emir erinden farksız drumda.(br)Eskiden: Şehrin önemli insanlarına 'Gel hizmet için aday ol' baskısı yapılırdı.(br)Şimdi: Şehrin önemsiz adamları bile "Ben olayım" diye baskı yapıyor.(br)Eskiden: Aday olmayı düşünenler üye ve delegeyi ikna etmek zorundaydı.(br)Şimdi: Genel merkez yöneticilerini ikna etmek için uğraşıyorlar.(br)Eskiden: Parti delegeleri partinin en önemli isimleriydi,.(br)Şimdi: Parti delegelerinin kedi kadar yolu yok.(br)Eskiden: Partiler, üye ve delegelerine sonuna kadar güvenirdi.(br)Şimdi: Anketlere ve kamuoyu yoklamalarına daha çok güvenilir oldu.(br)Eskiden: Üye ve delegenin tercihi üzerinde hiçbir itiraz olmazdı.(br)Şimdi: Genel Başkanın tercihi üzerinde hiçbir itiraz olamıyor.(br)Eskiden: Aday olmanın kriterleri arasında 2Haddini bilmek" vardı.(br)Şimdi: Haddinin farkında olmayanlar bile adaylık hayali kurar oldu.(br)Eskiden: Politika yapanlar hizmet etme uğruna parasını pulunu harcardı.(br)Şimdi: Politika yapanlar para pul sahibi olmak için gayret sarf eder oldu.(br)Eskiden: Şehrin tanımadığı insanların aday olma şansı yoktu...(br)Şimdi: Şehri temsil edenlerin yarısı dışarıdan gelmeye başladı.(br)Eskiden: politikanın okulu olmadığı için siyaset dışarıda yapılırdı.(br)Şimdi: Her parti siyaset okulu açtı ama, siyaset yapan kalmadı.(br)Eskiden: Ocak'lar, Bucak'lar vardı siyasetçi yetiştiren.(br)Şimdi: birilerinin kucağında yükseliyor insanlar.(br)Eskiden: Meclis üyeleri, konusunda uzman teknik adam özelliği taşıyan insanlardan seçilirdi.(br)Şimdi: iki günlük eğitim, 500 Tl para ve siyaset Akademisi derslerine girmek kriter haline geldi.(br)Gördüğünüz gibi, eskiden bu güne çok şey değişti siyasette.(br)Eskiden, halkın iradesi üye ve delege marifetiyle sandığa yansırdı, bugün ise sandıktan halkın iradesi değil, Genel Başkanların iradesi çıkıyor. (br)Bunun yanı sıra, dünden bugüne değişmeyen durumlar da var siyasette.(br)Örneğin:(br)Eskiden: siyaset kahvehanelerde yapılırdı.(br)Şimdi: Yine kahvelerde yapılıyor.(br)Eskiden: İşsiz güçsüz insanların geçim kapısı olmuştu siyaset.(br)Şimdi: yine büyük bir çoğunluk için geçim kapısı.(br)Eskiden: İlgililer bilgisiz, bilgisizler de ilgiliydi.(br)Şimdi: Hiçbir değişiklik yok. Durum aynı.(br)Eskiden: siyasetçiler vatandaşın isteğini sigara paketinin arkasına yazar ve sonra paketle birlikte o istekleri de atardı.(br)Şimdi: tablet bilgisayarlar ve telefonlara kaydediliyor. Ama sonuçta onlar da atılıyor.(br)Sonuç olarak...(br)Dünden bu güne siyasette değişen ve değişmeyen şeyler var... Ama şu bir gerçek ki, değişeni ve değişmeyeni ile siyaset hala en güvenilir olmayan kurumların başında gelmeye devam ediyor.
......


Galiba haklı çıkıyoruz...
"Ak parti Eskişehir'de, görüntüde de olsa birlik beraberlik içindeydi.
Üç milletvekili, bir Belediye Başkanı ve yönetimler arasında uyum vurgusu hep ön plana çıkıyordu.
Son günlerde parti çevresinde konuşulanlara bakılırsa bu uyumun olmadığı kamuoyuna yansımaya başlamış.
Daha doğrusu.
Bugüne kadar birliktelik görüntüsü için harcanan yoğun çaba konusunda artık hassasiyet gösterilmesine gerek duyulmuyormuş.
Bu durum da, parti içinde tarafların ayrışmasına neden olmuş.
Bir tarafta Milletvekili Salih Koca, İl başkanı Süleyman Reyhan, Tepebaşı ilçe Başkanı Vahap Ata ve İl Genel Meclis Başkanı Ahmet Yapıcı'nın içinde olduğu bir grup, diğer tarafta ise milletvekili Ülker Can, Odunpazarı Belediye Başkanı Burhan Sakallı ve Odunpazarı ilçe Başkanı Ercan Kelleci''nin içinde olduğu başka bir grup oluşmuş.
Yine söylenilenlere bakılırsa...
Bu durum, Eskişehir'de yapılan ayrı ayrı faaliyetlerden de açıkça hissediliyormuş.
Dahası...
Parti içinde bu şekilde iki grup oluşurken, Milli Eğitim bakanı Nabi Avcı'nın ortada bulunduğu, her iki grubun da amacının, öncelikle Milli Eğitim bakanı Avcı'yı kendi tarafına çekme niyetinde olduğuymuş.
Yukarıda da söylediğimiz gibi;
Ak parti'nin Eskişehir'de son geldiği durumun bu şekilde olduğu konuşuluyor.
Ve işin ilginç tarafı...
Önümüzde ki günlerin, oluştuğu söylenilen bu iki grubun birbirlerine karşı güç gösterisinde bulunmasına sahne olacağı söyleniyor...
Dedik ya...
Biz söyleyenlerin yalancısıyız..."
Böyle bir yazı kaleme almıştık geçtiğimiz ay.
Galiba haklı çıkıyoruz.
Niye mi? Bakın Ak partinin Eskişehir'deki söylem farklılıklarının başlamasına, siz de anlayacaksınız...
.......

Kazananın, kaybedenin elini havaya kaldırdığı bir kongre olsun...
Eskişehirspor için bugün olağanüstü bir gün.
Bu günü olağanüstü yapan, bugün yapılacak olan kongre değil.
Zira, Eskişehirspor bugüne kadar yüzlerce kongre yaptı.
Bugünü "Olağanüstü" yapan şey, Eskişehirspor'da ilk kez iki adaylı bir kongre yapılacak olması.
İşte bu yaşanacak ilk 2 adaylı kongre, insanı biraz tedirgin ediyor.
İki adaylı kongrede yarış vardır.
İki adaylı kongrede mücadele vardır.
Eğer ortada iki aday varsa, hırs da hararet de vardır.
Her iki aday da kazanmaya odaklanmışsa ve bu uğurda aylarca para ve zaman harcadıysa, o kongrede hoş olmayan görüntülerin yaşanması olasılığı da mutlaka vardır.
Endişemiz sadece bu. Bugün yapılacak olan Eskişehirspor kongresinde kulübün yeni yönetimi belirlenecek.
Gönül istiyor ki, Eskişehirspor bu gün adına yakışır bir kongre yapsın.
Eskişehirspor üyeleri, hür iradeleriyle kulübün yeni yönetimini belirlesin.
Bu olurken, hoş olmayan görüntüler ortaya çıkmasın.
Eskişehirspor kongresinde kazanan ve kaybeden tarafların "niçin kazanıp-kaybettiği" aylarca konuşulsun ama, olumsuz bir olayla anılmasın.
Kongreyi kazananın, kaybedenin elini havaya kaldırdı bir seçim olsun.
Aylardır taraf olan, baskı altında hisseden, karşı karşıya düşen ve araya kırgınlık sokanların tüm bunları noktaladığı bir kongre olsun bugün yapılacak olan Eskişehirspor kongresi.
Sonuç olarak...
Bugünkü kongre, karakolda değil kongre salonunda bitsin.
Eskişehirspor'un yeni yönetimini hakim değil, kulübün üyeleri belirlesin.
.......


BİRAZ DA
GÜLMEK LAZIM
Kadının biri papağan almak için kuşcuya gitmiş bir papağan beğenmiş, ama satıcı demiş ki;
"Abla yalnız bu papağan genelevde yetişmiş ağzı çok bozuk, almak istiyomusun?"
Kadın evet demiş papağanı almış. Eve gitmiş.
Papağan. " Oooo yeni mekan, yeni patron" demiş. Kadın aldırmamış. Kadının iki kızı eve gelmiş.
Papağan. " Oooo yeni mekan, yeni patron, yeni kızlar" demiş. Kadın biraz bozulmuş.
Akşam kadının kocası gelmiş eve.
Papağan. " Oooo yeni mekan, yeni patron, yeni kızlar, değişmeyen eski müşteri hoşgeldin Nuri Abi"