9-Emine GİRGİN

9-Emine GİRGİN

SONBAHAR


Hüznün baharı, Sonbahar! Hoş geldin.
Belki hiç birimiz istediklerimizle dilediğimiz gibi yaşayamıyorduk sonbaharı. Hatta belki de her seferinde sonbahar gelmeden sararıp dökülüyordu gönlümüzün yaprakları.
Kaybettiklerimizi, yapamadıklarımızı, yapıp bir daha tekrarlayamadıklarımızı, çok sevip unutamadıklarımızı ansızın eski bir şarkıya yakalanıp hatırladığımız, o buram buram hüzün kokan bahardaydık yine.
Bu bahar hüzünle birlikte vedalar var. Veda ettiklerim; Etmek istemediğim ama zorunda kaldığım. Bu bahar biraz da yarım kalmalar var. Tamamlandığım parçamı kaybettiğim..
Her ömrün bir Eylül’ü varmış; bir gün biteceği.
Ve ben bütün yapraklarımı döküyorken şimdi, eylül diyorsun, tam da orada başlıyor ayrılık.
Ama olsun. Yine de öğreteceklerinle hoş geldin Sonbahar!
Ben her sonbahar bir şeyleri kaybederken, bir şeyleri daha iyi anlarım. O hüznü bütün hücrelerimde yaşayıp kaybettiklerimin aslında neler kazandırdığını düşünürüm. Bu yüzdendir ki Eylül benim için önemli bir aydır. Farkındalık ayı…
Hayatımda kalması gerekenlerle, hayatımdan çıkması gerekenleri ayırdığım; kısacası dökülen ve sararan gönlümün yapraklarını temizlemeye başladığım muazzam ay..
İnsan kendini yenileniyor gibi hissediyor tabi. Arınmanın verdiği yenilenme hissi.. Şimdi bende arındığım ne varsa sayesinde yenileniyorum.
Eğer sizin de arındığınız bir ay oluyorsa Eylül ayı her şeyi boş verin.
Bir fincan kahve, iyi bir kitap ve Eylül serinliği! Kokan huzuru bir düşünün şimdi..


Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
9-Emine GİRGİN Arşivi