4-Mustafa KANTARCI (GÖZLEM)

4-Mustafa KANTARCI (GÖZLEM)

SOYKIRIM SAFSATASI

Ermenilerin, hamiliğine soyunan, İnsanlık tarihinin en büyük soykırımcısı Almanya, Federal Meclisi, 1915 olaylarını, "soykırım" olarak niteleyen tasarıyı, bir ret ve bir çekimser oya karşılık oy çokluğuyla kabul etti. Türk asıllı milletvekilleri de kabul oy verdi.
Bugüne kadar, asrın yalanını, kabul eden yaklaşık 20 ülkede olduğu gibi, Türkiye, "kararı yok hükmünde sayıp", büyükelçimizi geri çağırdı..
AKP, CHP ve MHP gruplarının ortak açıklamasında ise "Almanya Federal Meclisinin, 1915 yılında Osmanlı İmparatorluğu'nda yaşanan tehcirle ilgili asılsız Ermeni iddialarını esas alan haksız kararını, yüce Türk milletinin temsilcisi olan bizler kabul etmiyor, esefle karşılıyor ve şiddetle kınıyoruz." ifadelerine yer verildi.
Alman Parlamentosu, koalisyon ortakları Hıristiyan Birlik (CDU/CSU), Sosyal Demokrat Parti (SPD) ile muhalefet partisi Yeşiller tarafından, ortak tasarı olarak sunulan 1915 Olayları'nın 'soykırım' olarak nitelendiği tasarının amacını. Yıllar önce, Ermeni asıllı Hrant Dink 2005 yılında, katıldığı bu programda, Almanya Başbakanı Merkel'in, Ermeni sorununu, Türkiye'yi, AB'ye almamak için, koz olarak kullandığını söylemişti.
Elbette Almanya Federal Meclisi'nin, 1915 yılında Osmanlı İmparatorluğu'nda yaşanan tehcirle ilgili taraflı, seçici ve asılsız Ermeni iddialarını esas alan kararının, tarihi ve hukuki bir geçerliliği yoktur.
Almanya'da, 1915 Olayları'na 'soykırım' diyen tasarının kabulü öncesi Parlamento'da konuşan Yeşiller Partisi Eşbaşkanı güya Türk asıllı Cem Özdemir, kürsüye, Ermeniler tarafından 1915'in 100'üncü yılında sembol olarak seçilen 'unutmabeni' çiçeği rozetiyle çıkarak, Talat ve Enver Paşa için 'katiller' ilan etmesi ve Türk asıllı! diğer milletvekillerinin kabul oyu vermesi de yadırganmamalıdır.
Nitekim ATATÜRK "Şurada açık bir hakikat olmak üzere arzedeyim ki, memleketimizde külliyetli ecnebi parası ve birçok propagandalar cereyan ediyor. Bundaki gaye pek aşikardır ki, milli hareketi neticesiz bırakmak ,milli emelleri felce uğratmak ,"YUNAN" , "ERMENİ" emellerini ve vatanın mühim parçalarını işgal gayelerini kolaylaştırmaktır. Bununla beraber,her devirde,her memlekette ve her zaman zuhur ettiği gibi bizde de kalp ve asabı zayıf kavrayışsız insanlarla beraber vatansız ve aynı zamanda refah ve şahsi menfaatini vatan ve milletin zarında arayan adi kimseler vardır..." demişti
Türkiye' de bazı sözde aydınlar, çirkin bir 'özür' kampanyası" başlatarak veya "anma törenleri" düzenleyerek, Ermenilerin, bu topraklarda yaptığı vahşetleri unutturulmaya çalışılıyor. Oysa Ermenistan, 'karşılıklı arşivleri açalım' Türk önerisini, asla kabul etmiyor.
Çünkü tarih konuşunca, sözde soykırım tellalları susmak zorunda kalacak. Özür dileme kampanyası ve Hrant' ı anma törenleri ile Ermeni soykırımı iftirasının, tellallığını yapanların, gerçek niyeti; Osmanlı Devleti'nin, tehcir ettiği Ermenilerin, soykırıma tabi tutulduğunu iddia ederek, o tarihte Ermeniler tarafında, ortaya konan ibretlik ihanetin üzerini örtmektir.
Avrupa'nın, atalarından kendilerine miras kalan, haclı bilinçaltını kışkırtmalarıyla, Türkiye'den, toprak ve tazminat koparmak hesabıyla, şoven Avrupalılar da Türkiye'nin, Avrupa Birliği üyeliğini engellemek amacıyla, "SOYKIRIMI" kullanıyorlar.
Aslında Ermenilerin ihaneti, 93 harbi ile başlamıştı. Osmanlı Ordusu, topraklarını ve insanlarını, Ruslara karşı koruma mücadelesi verirken, askerin ikmal yolları, Ermeni çeteleri tarafından kesiliyor, erkeksiz kalan köylere yapılan baskınlar, eli silah tutan kadın, çocuk ve yaşlılar tarafından önlenmeye çalışılıyordu. Dünya, asırlardır, komşuluk ettikleri Ermeni çetelerinin, dünya tarihi de eşi benzeri görülmemiş, bir ihanete de tanıklık ediyordu.
Şu bir gerçek ki Türkiye'nin, Ermeni "SOYKIRIM "safsatalarına yönelik, dış politikada, sürekli, kalıcı ve sonuç alıcı stratejisi olmadı. Kararlar, her iktidara, zamana ve şartlara göre değişti. Hatta günlü politikalar üretildi. Bazen dış politikalar kişiselleştirildi.
Nitekim Cumhurbaşkanlarında, Sayın Gül, Erivan ziyaretini `sorunların çözümünde yeni başlangıç`olarak tanımlamış, Hatta her iki Cumhurbaşkanı, Erivan`da bir saat görüşüp, akşam yemeği yemişler.Sayın Gül ve Sarkisyan, ardından milli takımlar arasındaki futbol karşılaşmasını, stat da yan yana izlemişlerdi.
Yalancı bahar, kısa sürdü. Çok geçmeden, Ermenistan Dışişleri Bakanı Nalbaldyan, "Ermenistan, Ermeni Soykırımı'nın uluslararası toplum tarafından tanınması amaçlayan politikadan, hiçbir zaman vazgeçmeyecek. Tarihin kara sayfalarının çevrilmesi gerekir; ancak geçmişin dersleri, hiçbir zaman unutulmamalı. " demişti.
Ermenilerin, Osmanlı ordusuna, ihaneti ve ermeni katliamları orta iken, Hala Ermeni Soykırım safsatasını, canlı tutmaya çalışanlar, gerçekleri saptırırken, tarihe ve evresel değerlere de ihanet içindedir.

Önceki ve Sonraki Yazılar
4-Mustafa KANTARCI (GÖZLEM) Arşivi