ESKİŞEHİR, Büyükşehir Belediye Başkanı Sayın Prof. Dr. BÜYÜKERŞEN, Odunpazarı Belediye Başkanı, CHP milletvekili Sayın KURT ve Tepebaşı Belediye Başkanı seçilen Sayın ATAÇ, mazbatasını aldı. Kutluyoruz. Ancak geleceğe yönelik, kente yarar getirmeyecek, Eskişehir'de, kutuplaşmayı artıracak söylentiler var. Nitekim "Hayırlı Olsun "yazımızdan sonra gelen, okuyucu görüşlerinde, Anakent Belediyesinde, Meclis aritmetiğinin, Ak Parti lehine olmasının, Anakent Belediye Başkanı Sayın Pof. Dr. BÜYÜKERŞEN' i, güç durumda bırakacağı, arzu ettiği kararları çıkartmakta, güçlük çekeceği yönünde ifadeler vardı.
Oysa seçim bitmiştir. Bugün söz konusu olan, Eskişehir' dir. O nedenle de siyaset, kentin sorunlarının çözümünde, engel teşkil etmemelidir. Çünkü siyaset, sorun yaratma değil, sorun çözme sanatıdır. Eskişehir' de, belediye başkanları, meclis üyeleri ile uyum içinde çalışmalı, hatta Eskişehir' de, kentin, sorunlarının çözümünde, atanmışlarla ve seçilmişler, takım ruhu içinde, çalışmak zorundadır. Aksi halde, hem iktidar ve siyasetçiler, hem de Eskişehir kaybeder.
Ülkemizde, "TAKIM RUHUNU" geliştiren iller, her alanda mesafe kaydetti. Bu illerde kısır çekişmeler yok. İllerin menfaatleri, her şeyin önündedir. Birlik ve beraberlik var. Nitekim yıllar önce, Kayseri' de, bir toplantıya katılmıştım. Toplantıda, değişik partilerden kişiler vardı. Ancak tek ses gibi, hareket ettiler. Bunun nedenini sordum. Beraber gittiğimiz arkadaşımız, " Kayseri'de, partiler olarak seçimlerde demokrasi gereği, mücadele ederiz, Ancak Kayseri dışında ve sorunlarımız karşısında,"TEK PARTİ" gibi hareket ederiz." dedi.
Bu politikaların, Kayseri'yi, her alanda getirdiği nokta ortadadır.
Eskişehir, yıllardır bu tabloyu, bir türlü gerçekleştiremedi. Bunun sonuncunda, il sürekli kan kaybetti. Siyasi ve kısır çekişmeler, geçmiş yıllarda, ülkemizin, 6. büyük kent olan Eskişehir'i, 27.sıraya düşürdü. Her geçen yılda, her alanda kan kaybediyor. Eskişehir dışında yaşayan vatandaşlar da, bu tablonun farkındadır.
Nitekim Afyon Belediye Başkanlarında, Sn. Abdullah Kaplan, " 1980'li yılların sonuna gelinciye kadar Eskişehir, bölgemizin, en önemli kentiydi. Hem üniversite, hem de sanayi açısından müthiş bir gelişim içinde idi. Ancak 1987-1988' den sonra, bu niteliğini hızla kaybetti ve bu özelliklerini Konya ve Bursa'ya kaptırdı." sözleri karşısında, O günlerde, milletvekilleri, Valimiz, Belediye başkanlarımız, sivil toplum örgütleri, siyasi partilerin il teşkilatları, en önemlisi de Üniversite rektörlerimiz, bu sözden sora ne düşündüler, bilinmez ama Afyon Belediye Başkanı' nın, bu tespitleri, hala günümüzde de geçerlidir.
Eskişehir' de, Anakent, Odunpazarı ve Tepebaşı belediyelerini, CHP kazanırken, ilçelerin büyük çoğunluğunu, Ak Parti kazandı. Büyük Şehir Belediye Meclisi'nde ise AK Parti çoğunluktadır. Bu tablo istenirse, Eskişehir' in, sorunlarının çözümünde, daha da etkili olabilir. Zaten, demokrasinin de güzelliği de buradadır.
Belediye başkanlarını ve meclis üyeleri, siyasi parti kimliklerini seçildikleri andan itibaren bırakmalı, kentin sorunlarına da odaklanmalıdır. Bundan böyle Anakent ve alt ve ilçe belediye başkanları, özellikle de siyasi parti mensupları, başkaları üzerinden prim yapmayı düşünmemeli, profesyonelliğinin yanı sıra, vicdanının da sesini dinlemelidir.
Böyle bir atmosferi, yakalamış belediye başkan ve meclis üyeleri, siyasi kimlikleri, siyasi ve kişisel çıkarları nedeniyle birbirleri ile uğraşmamalı, oluşan, küçük sorunlara veya olaylara takılmamalıdır. Takım ruhu içinde belirlenen hedefe doğru ilerlemeli, detaylara takılmadan bütüne bakmalıdır. Takım ruhu anlayışına, bir şablon gibi oturan, "BİRİMİZ HEPİMİZ, HEPİMİZ BİRİMİZ İÇİNDİR" felsefesi ile hareket etmelidir.
Eskişehir' in, demografik yapısına yakışan da bu değil midir?
Makamı, mevki ne olursa olsun, kişi/kişilerin, alınan her karar, program ve projede, "BEN YAPTIM OLDU" gibi, bir lüksü de yoktur. Söz konusu olan, ESKİŞEHİR' dir. Ayrıca kendini başarılı görenler, aslında bu davranışları ile başarısızlıklarını gizlemeye çalışanlardır. O nedenle de artık Eskişehir'de, " BEN VEYA BİZ YAPTIK OLDU." Devri bitmelidir. Çünkü Eskişehir, bu tabloya, ne layık, ne de mahkûmdur...
Seçimler sonucu, Eskişehir' de, yeni bir dönem başladı. Çıkan sonucu, her kesim kabullenmeli, kentin sorunlarının, çözümüne de odaklanmalıdır. Çünkü belediyelerin özellikle de Anakent Belediyesi ve meclis üyelerini, ciddi ve öncelikli sorunlar beklemektedir.
Öte yandan halkımızda, birlik ve beraberliği bozacak, çeşitli senaryolarla kutuplaşmayı artıracak söylemlerden, uzak durmalı, bilakis belediye ve meclislerde, "EKİP RUHU" nu sağlamak isteyen, belediye başkan ve meclis üyelerinde destek verilmelidir.
Belediye başkan ve meclis üyeleri, ildeki kurum/kuruluşlar ve Siyasi partilerin İl teşkilatları, ETO, ESO ve ESİAD, gibi sivil toplum örgütleri, en önemlisi halkımız, ildeki sorunların çözümünde, ellerini birlikte taşın altına koymalı, üzerlerine düşen görevleri de eksiksiz yerine getimelidir. Çünkü "SÖZ KONUSU OLAN ESKİŞEHİR!" dir.