4-Mustafa KANTARCI (GÖZLEM)

4-Mustafa KANTARCI (GÖZLEM)

STRATEJİK PLAN!

Anadolu Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. AYDIN' ın, Mimarlık Mühendislik Fakültesi'nde düzenlenen ''2011-2013 Stratejik Planındaki Eylemlerin Değerlendirilmesi ve Hayata Geçirilmesi'' konulu konferansta yaptığı konuşmada, AÜ Senatosu'nun stratejik planı kabul ettiğini kaydetti. Tasarımdan uygulamaya geçtiklerini söyleyerek, ''Stratejik planı, AÜ yeni bir sayfa açtı. Çok ama çok çaba sarf ettik. Rekabet ortamı oluşturduk. Sanayi sektöründe adaptasyonu sağlarken, seçimden sonraki dönemde rekabet düştü. " dedi ama yıllardır, Anadolu Üniversitesindeki, bu tür söylemler, bir türlü Eskişehir' de Sanayi- Üniversite işbirliğini gerçekleştirmedi. Bu alandaki stratejiler, lafta ve vaatte kaldı.
Stratejik Planla ilgili olarak Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Hasan MANDAL' ın, "Sadece kâğıt üzerinde bırakmak değil, icraata geçmek çok önemlidir." sözlerine katılmamak mümkün mü? Ancak Sayın Prof. MANDAL' ın, " Küreselleşme, diğer sektörleri olduğu gibi bizi de etkiledi' diyerek, küreselleşmeyi, başarısızlığa, neden olarak göstermesi dikkat çekti.
Anadolu Üniversitesi, ülkemizin, ekonomik açıdan en güçlü üniversitelerinden biridir. Ancak mevcut imkânlar, verimli olarak kullanılmıyor. Nitekim Anadolu Üniversitesinin, 500 milyon lirasına, YÖK tarafından el konuldu. Maliye Bakanlığı, paranın bankada yatığını ve kullanılmadığını '' gerekçe olarak göstermişti.
Bu tablo karşısında, Anadolu Üniversitesi yetkilileri ne düşündü bilinmez ama paranın kullanılmasının, eğitimini yapan, Anadolu Üniversitesine, bu tablo yakışmadı. Ayrıca Bu gelişme Anadolu Üniversitesi'nin, proje üretemediğinin de bir tescili oldu.
Rektör Sayın Prof. Dr. Davut AYDIN" ı ziyaretlerde, Üniversite-Sanayi, Üniversite kurum/kuruluşlar, özellikle de Ar-Ge çalışmaları üzerinde, çok olumlu vaatlerde bulunmuştu. Ancak bugüne kadar, bu alanlarda arzu edilen seviyede, somut bir gelişme göremedik. Oysa Anadolu Üniversitesi, her türlü çalışmayı, özellikle de Ar-GE çalışmalarını kurum/kuruluşlar ve sanayi ile işbirliğini, yapabilecek imkân ve olanlara sahiptir.
Öte yandan Üniversiteler, bilgi, teknoloji üreten ve ülke sorunlarına çözüm üreten kurumlardır. Bu evrensel İlke, Anadolu Üniversitesinin Strateji Planın içeriğinde var mı bilinmez ama isterdik ki Strateji planı, öğrenciler, öğretim üyeleri ve kamuoyu ile paylaşılsın. Çünkü çağımızda, bu unsurlara rağmen, stratejik planının, başarı sansı yoktur.
Ayrıca Anadolu Üniversitesi Stratejik Planında, üniversitenin geçmişi ve bugünkü durumu tespit edildi mi veya üniversite, nerede olmak istiyor, bu süreç nasıl değerlendirilecek veya hedeflere nasıl ulaşılacak, bir yol haritası var mı, Stratejik Planı, hayata geçirecek üniversite bünyesinde, bir TAKIM RUHU" yaratıldı mı bilmiyoruz.
Rektör Sayın Prof. AYDIN' ın, "Biz Anadolu Üniversitesi yönetimi olarak şiddetli bir rekabet ortamının geldiğini görüyoruz. Birimlerimize, rektörlük olarak elimizden gelen desteği vermeye hazırız." sözleri, "TAKIM RUHU" hakkında tereddüt yarattı. Oysa çağımızda yönetici, "EKİBİ", "PROJELERİ" VE "PROGRAMLARI" vardır. Başarı da bu tablo ile eşdeğerdir.
Anadolu Üniversitesi, CITATİON INDEX Yayınlarında da arzu edilen seviyede değil. Çok daha az imkânlara sahip, Eskişehir Osmangazi Üniversitesi, CITATİON INDEX Yayınlarında, her yıl çıtayı yükselttiğine tanık oluyoruz. Nitekim ESOGÜ, 2009 yılında CITATİON INDEX kapsamındaki dergilerde article yayın sayısı, 2008 yılına oranla yüze 20' lik bir artışla 368 makaleye ulaştı. Üniversitenin, genelinde, toplam yayın sayısının, öğretim üyesine oranı, 2008 yılında 0.55 iken, 2009 yılında 0.63 olarak gerçekleşti.
Elbette gelişmiş ülkelerde, olduğu gibi, üniversitelerde, başarının ön planda olduğu bir sistemde, o üniversitenin, dünya sıralama listesinde, olmama gibi bir durumu söz konusu değildir. Ayrıca Üniversite 'üniversal' hakikati ararken ülkesinin içinde bulunduğu toplumun, tarihi birikimi ve kültürel değerleriyle, çatışmadan, çelişmeden, uyumlu bütüncül bir perspektiften bulunduğu çağı aydınlatacak üretimi, oluşturmak zorundadır.
Şu bir gerçek ki Anadolu Üniversitesi ve Eskişehir sanayi, bağımlı olmadan, kendi teknolojisini, kendisi üretmek mecburiyetindedir. Bu sağlandığı zaman, Eskişehir' in, küreselleşen dünya pazarında rekabet şansı da o derece yüksek olacaktır. Eskişehir' deki sanayinin, kendi teknolojisini üretebilmesi için de teknolojiyi üretebilecek, bilgiye kolayca ulaşabilmesi gerekir. Bu da ancak güçlü bir üniversite-sanayi işbirliği ile mümkündür.
Diğer yandan teknoloji üretebilmek ve bilgiye sahip olmak, ancak yüksek seviyede eğitilmiş toplumların işidir. Bilgiye sahip olmak ve teknoloji üretebilmek için de üniversite ve sanayi kuruluşlarına, büyük görevler düşmektedir. O nedenle de üniversitelerin işi, bilgi ve teknoloji üretmek, akademik yapıyı güçlü kılmak, iyi eğitim vermek, iyi araştırma yapmak ve proje üretmektir. Ne var ki Anadolu Üniversitesi dahil, ülkemizde, bu görevleri tamamını gerçekleştiren, üniversite yok denecek kadar azdır. Oysa Anadolu Üniversitesi, bu faaliyetlerin tamamını gerçekleştirebilecek, imkân ve olanaklara sahiptir.

Önceki ve Sonraki Yazılar
4-Mustafa KANTARCI (GÖZLEM) Arşivi