TAHTA ATIN ÖĞRETTİKLERİ

İki çocuklu bir aile hafta sonunu piknik yaparak geçirmeye karar vermişti.
Piknik yerine vardıklarında anne yemeği hazırlarken, çocuklar babalarıyla birlikte yürüyüşe çıkar.
Uzun bir yürüyüşten sonra oldukça yorulan küçük çocuk yalvarırcasına bakan gözlerle, 'Babacığım çok yoruldum.
Lütfen beni kucağında taşır mısın?' der.
Baba; 'Ben de yorgunum oğlum'' der demez çocuk ağlamaya başlar.
Baba tek kelime etmeden ağaçtan bir dal keser.
Dalı bıçakla biçimlendirip, çocuğa zarar vermeyecek biçimde yontar.
Sonra dalı oğluna verir.
'Al oğlum, sana güzel bir at' der.
Çocuk dal parçasından yontulmuş ata sevinçle bindi ve "Deeh! Deeh!" diye bağırarak annesinin sofra kurduğu düzlüğe doğru koşmaya başladı.
Küçük oğlunun birden yorgunluğunu unutup canlanışını gülerek seyreden baba, yanındaki kızına, eliyle küçük kardeşini göstererek, "Hayat budur işte, kızım" dedi.
"Bazen kendini çok yorgun hissedersin.
Öyle olduğunda, kendine değnekten bir at bul ve yoluna devam et.
Bu at da, yerine göre bir arkadaş, bir şarkı, bir şiir, bir umut, bir çiçek, bir özlem, bir hayal ya da bir çocuğun tebesümü olabilir."

Önceki ve Sonraki Yazılar
AKTÜEL Arşivi