Kürt Sorununun çözümü konusunda Ankara' da, "Türkiye Barışını Arıyor" adı altında yapılan konferans, sanal aydınları bir araya getirirken, Konferansa, yazar Yaşar Kemal'in konuşması damgasını vurmuştu. Özellikle de Yaşar Kemal'in, "YA GERÇEK BİR DEMOKRASİ YA DA HİÇ "şeklindeki sözleri ile Kürt sorununun çözümünün adresini göstermişti.
Yaşar Kemal, gerçek demokrasi ile ne anlatmak istedi bilinmez ama "GERÇEK DEMOKRASİ" Kürtler için değil, her Türk vatandaşı için de olmazsa olmaz konumdadır. Yanlı Kürtler için, demokrasiyi çözüm olarak göstermek, etnik nefreti artırdığı gibi, sorunun çözümünü de güçleştirir.
Konferansın "Emek ve Barış" başlıklı oturumunda, söz alan Türk Tabipleri Birliği Merkez Konseyi Başkanı Prof. Dr. Gençay Gürsoy, "...Başbakan inkâr etse de biliyoruz ki Kürt sorunu vardır. Türkiye'de, etnik kimliğe tahammülsüzlük bağlamında linç girişimleri yaşanıyor. Milliyetçilik olağanüstü arttı, üniversitelerin durumu beni endişelendiriyor. Hastalıklı bir toplum olduk. Kürt sorunundan bahsettiğimizde bile insanlar nefret haleleriyle karşımıza çıkıyor." Sözleri karşısında söylenecek çok söz var ama huzursuzluğu yaratan veya Kürt kimliğine tahammül edemeyen kaç Türk var, açıklaması gerekirdi. Oysa ülkede huzursuzluğu yaratan, onun gibi kişi/kişilerdir.
Ayrıca onun ifadesi ile "bir tarafa 'silahını bırak', diğer tarafa ise 'sen vurmaya devam et' sözlerini, kim demiş, Prof. Dr. Gençay Gürsoy, onu da net olarak ortaya koyması gerekirdi. Hülasa konuşması, bir bilim adamına yakışmamıştı.
Şu bir gerçek ki son yıllarda, etnik kimlikler üzerinden "TÜRKLÜK" kavramı yok edilmek isteniyor. Veya örtülü olarak dış ve iç şer odaklara taşeronluk yapılıyor. Anayasa'dan ve yasalardan, Türk kavramının çıkarılması için, ciddi bir saldırı ve kampanyası var.
AKP, Türk seçmeninin, oylarıyla iktidara geliyor ama Anayasa'dan Türk kelimesini kaldırmaya çabalıyor. Oysa Fransa'da, İngiltere'de, Amerika'da ve Japonya gibi ülkelerde kendi milliyet adını Anayasa'dan çıkarmak istediğini söylemle ve eylemle ortaya koyan bir siyasi parti yaşatılmaz.
Sayın Tayyip Erdoğan, Türk kimliği yerine Türkiye kimliği getireceklerini, defalarca belirtti. Esasen, terör örgütü başı Abdullah Öcalan ve siyasetteki temsilcilerinin "demokratik özerklik" diye gündeme getirdiği talepler arasında bu ifadeler de vardır. Cumhurbaşkanı Sayın Abdullah Gül de "Ne mutlu Türküm diyene sözünü dağlara taşlara yazdılar. Bu ilkelliktir ve aşılacaktır" sözleri ile dikkat çekmişti.
Oysa aklıselim Kürtler, iktidar, siyasi partiler ve taşeronlar gibi düşünmüyor. Nitekim Emekli Büyükelçi İlter Türkmen, eski MİT Müsteşarı Sönmez Köksal, Yargıtay Onursal Başkanı Sami Selçuk ile emekli bakan ve generallerin bulunduğu BİLGESAM, yaptığı araştırmada Türkler ve Kürtlerin bir sorunu olmadığı ortaya çıktı.
Yapılan araştırmaya göre; Kürtlerin yüzde 19.1'i evde ikinci dil kullanmıyor. Yüzde 79'u ise ikinci dil olarak Türkçeyi evlerinde kullanıyor. Zaza kökenlilerin ise yüzde 86'sı evlerinde ikinci dil olarak Türkçeyi kullanıyor. Buna karşın Kürt kökenli yurttaşların yüzde 80.4'ü "Türk vatandaşı olmaktan gurur duyduğunu" ifade ederken yüzde 86'sı "Türk bayrağı hepimizin", yüzde 85'i de "İstiklal Marşı benim de marşım" diyor.
Kürtlerin Yüzde 86.7'si Türk bayrağını ortak sembol olarak görüyor. Buna karşın İstanbul ve Mersin'de göç ile oluşan ve Kürtlerin yoğun olarak yaşadığı mahallelerde bu oran yüzde 80.5'e düşüyor. Zaza kökenlilerde ise "Türk bayrağı hepimizindir" diyenlerin oranı yüzde 90.4 seviyesinde. Kürtlerin yüzde 81'i "Türk ordusu sizin de ordunuz mu" sorusuna "evet" yanıtını verirken, aynı soru İstanbul ve Mersin'de yaşayan Kürtlere sorulunca, oran yüzde 69.9'a kadar geriliyor. Zazaların ise yüzde 84.9'u "Türk ordusu bizim ordumuzdur" diyor.
Araştırmada katılımcılara, "Türklerle Kürtlerin ortak bir geleceği var mıdır" sorusu da yöneltiliyor. Bu soruyu Kürt kökenlilerin yüzde 83.9'u "Ortak geleceğimiz vardır" yanıtını veriyor. Aynı sorunun yöneltildiği Zaza kökenlilerin ise yüzde 88'i, "Türklerle Kürtlerin ortak geleceği vardır" diyor. Türkiye'deki Kürtlere bağımsızlık verilmesi Kürt sorunu için bir çözüm müdür" sorusuna ise Kürt kökenlilerin yüzde 9.9'u "çözümdür" yanıtını veriyor. Zazaların ise yüzde 7.8'i Kürtlere bağımsızlık verilmesinin sorunu çözeceğini düşünüyor.
Araştırma sonuçları gösteriyor ki Türklerle, Kürtler arasında bir sorun yok. Sorun dış ve iç şer odakların, Türkiye üzerinde gerçekleştirmek istediği senaryolardır. Maalesef bazı kesimler bilerek veya bilmeyerek, bu senaryolara alet oluyorlar veya PKK ile birlikte İÇ VE DIŞ şer odakların, TAŞERONLUĞUNU yapıyorlar.
