
1-Murat TAŞKIN (BİZDEN SÖYLEMESİ)
Tavan tamam da tabanda ne olur?
AK Parti ile MHP seçim ittifakı yaptı.
Görünen o ki, bu iki parti arasında yapılan seçim ittifakı hem mahalli seçimleri, hem de genel seçimler ile Cumhurbaşkanlığı seçimlerini kapsıyor.
Her ne kadar ittifakın ismi “Cumhur ittifakı” konulsa da, söz konusu ittifak tüm seçimler için geçerli.
İttifakın, genel seçimler ile Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde işleyeceğinden kimsenin bir şüphesi yok…
Ancak…
Tavanda yapılan bu ittifakın tabanda, özellikle de mahalli seçimlerde nasıl işleyeceği gerçekten merak konusu…
Bunun en bariz örneklerini Eskişehir’den vermek mümkün.
Malum olduğu üzere, mahallinde gelişen olaylar, mahalli seçimlere belirleyici olur…
Şu sıralarda, Eskişehir’de yoğun olarak konuşulan ve şehir gündemini işgal eden 2 konu var…
Birincisi: Alpu ve civarına kurulacak olan Termik santral…
Diğeri ise: Şeker fabrikalarının özelleştirilmesi…
Her ikisi de ülkeyi yöneten iktidar partisinin tasarrufu ile yapılmak isteniyor…
MHP başından beri Eskişehir’e termik santral kurulmasına karşı…
Aynı zamanda, Cumhuriyetin kazanımlarından biri olan şeker Fabrikalarının özelleştirilmesi konusunda da önemli çekincelere sahip…
Bu durumda, MHP seçmeninin mahalli seçimler kapıyı çaldığında ve özellikle Eskişehir ölçeğinde, iktidar partisi ile yapılan ittifak yönünde hareket edebilmesi mümkün gözükmüyor…
Yine MHP seçmeninin, her ne kadar partisi AK Parti ile seçim ittifakı yapmış olsa da: Eskişehir’de Termik santral kurmak ve Şeker fabrikasını satmak isteyen bir partinin adayını desteklemesi çok da mantıklı gelmiyor.
O nedenle…
Tavanda yapılan seçim ittifakının, özellikle mahalli seçimlerde tabanda karşılık bulması zor gözüküyor…
Sonuç olarak…
AK parti Eskişehir’deki mahalli seçimleri MHP ittifakı ile almayı düşünüyor ve planlıyorsa, öncelikle Termik santral ve Şeker fabrikası özelleştirmeleri ile ilgili, ittifak ortağını Eskişehir’de ikna etmek durumunda…
MHP seçmeni buna ikna olur mu?
AK Parti bu iki konuda ittifak ortağı MHP’yi ikna edebilir mi?
Bunları da zaman gösterecek galiba…
,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,
Hep aynı sözleri duyacaksınız…
Seçimler yavaş yavaş kamuoyunun gündemine girmeye başladı
önümüzdeki süreçte, partilerinden aday olmak isteyenler, yavaştan kendilerini göstermeye başlayacak
Bazı aday adayları, aday olabilmek için son derece gayret gösterecek...
Bazıları ise işini şansa bırakıp, asılmayacak.
Ancak…
Her aday adayı milletvekilliği görevini kendisine hak görür tavırlar içinde olacak.
Şimdiden söyleyelim ki: ortaya çıkacak bu aday adaylarının söylemleri adeta birbirinin aynı olacak…
Hepsi...
-"Bu işi en iyi ben yaparım" diyecek muhtemelen…
Her biri hemen her fırsatta...
-"Ben halkın vekili olacağım" diyecek sanki bu lafı ilk kez kendisi söylüyormuşçasına…
Neredeyse tamamı...
Gece gündüz çalışacağından tutun da, Eskişehir için müthiş projelerinin olduğunu söyleyip gezecek.
Ancak, emin olun hiçbiri çıkıp;
-"Genel başkana karşı çıkma pahasına yanlışa yanlış diyeceğim" diyemeyecek.
-"Eskişehir söz konusu olduğunda partimin karşısına dikilirim" de diyemeyecek.
Hiçbiri:
-"Ben Ankara'nın isteklerini size kesinlikle dayatmayacağım, aksine bu şehrin isteklerini Ankara'ya dayatmak için baskı yapacağım" lafını ağızlarına dahi almayacak.
Hiçbir aday adayı...
-"Ben Genel başkanın emir eri değil, siz Eskişehirlilerin emrinde olacağım" gibi cümleleri asla kuramayacak.
-"Bir daha seçilme endişesiyle, partim ve genel başkanım ile ters düşmemek adına, seçim bölgemin menfaatini göz ardı etmeyeceğim, ikbal uğruna sizi satmayacağım" kesinlikle diyemeyecekler.
çünkü...
Hepsinin aday ve ardından milletvekili olabilmeleri, her zaman olduğu gibi genel başkanlarının iki dudağı arasında olacak.
Milletvekili olmaları halinde ise, bir dönem daha seçilebilmeleri, yine o genel başkanlara kayıtsız şartsız sadakatten geçecek.
O yüzden, asla söyleyemeyecekler yukarıda yazdıklarımızı.
Bir türlü "Eskişehir'in menfaati için gerekirse genel başkanın karşısına dikilirim" diyemeyecekler.
-"Eskişehir'in hakkı yendiğinde, gerekirse partimle de gemileri yakarım" falan gibi cümleleri kesinlikle duyamayacağız ağızlarından.
O yüzden…
Ne aday olduklarında, ne de Milletvekili olduklarında bunları söyleyemeyecekler.
Zira...
Şehir halkının tercihi ile değil de, genel başkanın tercihi ile vekil olacaklarının farkında oldukları için, şehre ve şehirde yaşayanlara karşı kendilerini hiç bir zaman borçlu hissetmeyecekler.
Hepsi “Hizmet etmeye talibim” diyecek bol bol ama bunda ne kadar inandırıcı olabilecekler?
Varın siz düşünün…
,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,
Sırf bilgi olsun diye…
İngiltere, yapımı 20 yıl sürecek bir projeyi hayata geçirme kararı almış.
Bunun için 500 milyon pound, yani bizim yeni paramızla 2,5 Trilyon, eski para ile 2,5 katrilyon para harcayacakmış.
Proje kısaca;
İngiltere’nin batısında bulunan Liverpool şehrinden, doğusundaki Hull şehrine kadar olan 190 kmlik bir çaptaki 250 kilometrekarelik bir alanda planlanan yeni ormanlık alanın, ülkede az kalmış yeşil alanları yerel ağaçlarla artırmayı hedefliyormuş…
Yani…
İngiltere’nin bir ucundan diğerine tam 50 milyon ağaçtan oluşan bir ormanlık alan yaratacakmış…
İnsan duyunca “İşte gerçek çılgın proje bu” diyor değil mi?
İlk duyduğumuzda biz de aynen bunu dedik…
Ancak…
Gelin görün ki, bu kararı alan hükümetin tren projesi ise 35 adet ormanın resmen içinden geçiyormuş.
Bu tezatlık karşısında ülkede yaşayan insanlar bunun, yani yeni orman projesinin, hükümetin diğer bölgelerdeki ormanlara gösterdiği ilgisizliği örtmek amacı ile yaptığını düşünmeye başlamış…
Not- Bu haberi sırf bilgi olsun diye aldık köşemize. Bir şeyleri çağrıştırma ya da mesaj verme amacımız falan yok…
O yüzden altında mesaj falan aramaya kalkmayın…
***
Biraz da gülmek lazım
çok yakışıklı ve karizmatik bir adam yanında bir devekuşu ile bara gitmiş. Herkes şaşkınlık içinde adama bakarken adam bara yaklaşmış:
- “Bana bir viski, ona da kırmızı şarap” demiş.
Gece boyunca içkiler içilmiş, yemekler yenmiş. Gecenin sonunda barmen bir kutu içinde hesabı getirmiş, adam kutuyu açmadan, elini cebine götürmüş ve çıkan parayı masanın üstüne koymuş. Sonra da devekuşu ile çıkıp gitmiş. Bu garip olay üst üste bir kaç gece tekrarlanınca, barmen dayanamayıp adama sormuş:
- “Her gece cebinizden çıkan para ile hesap kuruşu kuruşuna tutuyor, bunu nasıl başarıyorsunuz?”
Adam gülümsemiş:
- “Bir gün karşıma bir cin çıktı ve üç dileğimi sordu. İlk olarak yakışıklı ve karizmatik olmayı istedim. İkincisi, ne almak istersem cebimde onu almaya yetecek kadar para olmasını...”
Barmen “peki ya bu kuş?” diye sormuş çekinerek.
Adam hüzünlü bir ses tonuyla cevap vermiş:
- “Son dileğimde, yanımdan hiç ayrılmayacak uzun bacaklı bir piliçti...”