4-Mustafa KANTARCI (GÖZLEM)

4-Mustafa KANTARCI (GÖZLEM)

TEHLİKELİ SENARYO!

Yabancılara, gayrimenkul satışı ile ilgili yeni yasal düzenlemenin uygulamasına ilişkin genelge, geçen hafta yayımlandı. Genelgenin yayımlanması ile birlikte, Anayasa Mahkemesinin iptal kararının ardından oluşan yasal boşluk nedeniyle, 16 Nisan 2008'de durdurulan satışlar, yeniden başlatıldı.
Oysa Yabancılara toprak satışı, özellikle de Suriye sınırındaki 216 bin dönüm arazinin, ABD veya İsraillilere devri projesi, ülke genelinde büyük kaygı yarattı. Özellikle de arazilerin, mayınları temizleyen şirkete, 44 yıllığına devredilecek olması, Tehlikeli ve örtülü bir senaryonun gündemde olduğunun da işaretidir. Genelkurmay Başkanlığı, mevcut haliyle düzenlemenin çıkarılmasına karşı olduğunu iletti. İşin güvenlik boyutuyla birlikte, maddi boyutunun da tartışmalı olduğunu öne sürüldü. Bu arazilerdeki mayınları ABD ve İsrailli firmaların temizleyerek, 44 yıllığına bölgede işletme hakkını alacağı iddiaları ise endişeyi daha da büyüttü. Bahane ise hazırdır. Güya Suriye sınırındaki mayınlı arazilerin temizlenmesi, GAP Eylem Planı'nın önemli ayaklarından birini oluşturuyor. Ancak tasarının havale edildiği Alt Komisyon'da görüş birliğine varılamadı.
Kiraya verilmek istenen arazi, 877 km uzunluğundadır ve 216 bin dönüm alana sahiptir. Türkiye-Suriye Sınırı'nı oluşturan bu mayınlı arazi, oldukça yüksek verim verecek bir toprak Türk tarımı ve bölge halkı önemli bir gelir sağlayabilecektir. Bunun içinde bölge TSK tarafından mayından temizlenmeli, arazi eşit bir şekilde topraksız köylüye dağıtılmalı ve gereken teknik ve mali destek de verilerek Türk insanının istifade etmesi sağlanmalıdır Ancak siyasi otorite, Türkiye-Suriye Sınırı'nın temizlenmesi için bir ihale açılmasından yana. İhaleyi kazanacak yerli, ya da yabancı firmalar 5 yıl içinde mayınlı arazinin tümünü temizleyecek ve temizlenen arazi 44 yıllığına temizliği yapan şirkete tarım alanında yatırım yapması için kiralanacaktır. Ancak, uzmanlara göre, bu çözüm, bölgenin gelişimi ve stratejik açıdan olduğu kadar, Türkiye açısından da tehlikeli bir senaryodur.
Halbuki bölgeyi, kendi olanaklarımızla temizlersek, hem bölge halkının sosyoekonomik kalkınmasına büyük bir destekte bulunuruz, hem de gerektiği yerde, gerektiği zaman petrol araması yapabiliriz. Ayrıca Türkiye-Suriye Sınırı'nın petrol bakımından da oldukça zengin olduğu biliniyor. Bu araziyi 44 yıllığına başka bir firmaya vermek demek, bölge üzerinde yapılacak olan petrol aramalarını da 44 yıllığına ertelemek veya buradaki petrol gibi doğal zenginlikleri de devretmek olur.
Oysa 1870'te Theodor Herzl, Filistin'de bir Yahudi devletinin kurulması için birçok çalışmalarda bulundu. Hedefi, bir Yahudi şirketi kurup, vaat edilmiş topraklar üzerine müstakil ve üç dört milyon Yahudiye yetecek genişlikte toprak satın almaktı. Ancak Herzl, Yahudi devletinin ancak, kutsal topraklar üzerinde kurulmasını istediğinden idi. Sonuçta da amacına ulaştı. 1870 yılından itibaren Filistin toprakları üzerinde, tarımsal yerleşme merkezleri teşkil etmeye başladılar. 1870-1896 yılları arasında Filistin'de on yedi" TARIM KOLONİSİ " kuruldu. Herzl, Osmanlı Sultanı İkinci ABDÜLHAMİD HAN ile görüşerek, o Filistin'de bir Aristokratik Cumhuriyet kurmak için izin istedi ve bazı tekliflerde bulundu.
İkinci ABDÜLHAMİD HAN, devletin mali durumunun kötü olmasına rağmen, bu teklifleri kabul etmedi ve bugünkü siyasi iktidara örnek olacak şu cevabı verdi. "Newlinsky Efendi! Eğer Mr. Herzl, senin, benim arkadaşım olduğun gibi arkadaşın ise ona söyle, bu meselede ikinci bir adım atmasın. "BEN BİR KARIŞ DAHİ OLSA, TOPRAK SATMAM, ZİRA BU VATAN BANA DEĞİL MİLLETİME AİTTİR. MİLLETİM, BU DEVLETİ KANLARINI DÖKEREK KAZANMIŞLAR VE YİNE KANLARIYA, MAHSULDAR KILMIŞLARDIR. O BİZDEN AYRILIP UZAKLAŞMADAN, TEKRAR KANLARIMIZLA ÖRTERİZ. BENİM SURİYE VE FİLİSTİN ALAYLARIMIN, EFRATI BİRER BİRER PLEVNE'DE ŞEHİD DÜŞMÜŞLERDİR. BİR TANESİ DAHİ GERİ DÖNMEMEK ÜZERE HEPSİ MUHABERE MEYDANLARINDA KALMIŞLARDIR. TÜRK DEVLETİ BANA AİT DEĞİLDİR. TÜRK MİLLETİ'NİNDİR VE BEN ONUN, HİÇBİR PARÇASINI VERMEM. "
Tarihte, İsrail'le ilgili senaryo ve Abdülhamit Han' ın verdiği cevap orta iken, Siyasi iktidar yabancılara toprak satmakta kararlıdır. Oysa İsrail, geçmişte Filistin topraklarında, İngilizlerin himayesinde, tarım kolonileri kurarak, bugünkü topraklarının sahibi oldu. Ne dersiniz; bugün de, ABD himayesinde, İsrail, Suriye sınırındaki Türkiye'ye ait 216 bin dönüm araziyi, 44 yılığına kiralayarak ve tarım yapmak bahanesi ile Filistin toprakları gibi, ilhak mı etmek istiyor?

Önceki ve Sonraki Yazılar
4-Mustafa KANTARCI (GÖZLEM) Arşivi