4-Mustafa KANTARCI (GÖZLEM)

4-Mustafa KANTARCI (GÖZLEM)

TEKNOLOJİ GELİŞTİRME BÖLGELERİ

 


             


          ESO tarafından,  Eskişehir’in,  yatırım ve cazibe merkezi olmasına,  büyük katkı sunacak,“ESKİŞEHİR TeknoVadi KONSEPT PROJESİ” çalışmaları ile ilgili dikkat çeken görüşler geldi.   


            Bir okuyucumuz, “ …Eskişehir Tekno Vadi Konsept Projesi, önemli bir projedir. İnşallah gerçekleşir, Ancak Eskişehir’ de,  bu tür projeler, hep gündeme geldi ama beklenen sonuçlar alınamadı. ATAP A.Ş, ile ilgili makro hedefler vardı ama bugüne kadar, istanen ve beklenen gelişmeler olmadı. ” diyerek, bu alandaki görüşlerini de paylaştı.


             ETGB - Eskişehir Teknoloji Geliştirme Bölgesi ve Anadolu Teknoloji Araştırma Parkı - ATAP A.Ş, 18 Eylül 1990 tarihinde, Anadolu üniversitesi, ESO ve EOSB’ de bulunan 16 şirket tarafından,  gerçekleştirildi.  ATAP A.Ş nin,  düşünülmesi bile bir başarıdır.


             çünkü ATAP A.Ş, ulusal ve yerel sanayimizi, bir an önce, gelişmiş ülkeler düzeyine çıkararak, ülkemizi ve Eskişehir’ i,  global pazarlarda, rekabet edebilecek güce eriştirecek, bilgiyi, uygulamaya dönüştürecek,  teknoloji hizmetinin sunulabilmesi içi de, üniversite ile sanayi arasındaki işbirliği, etkin bir hale getirilecekti
               Aslında ATAP A.Ş’ de. 50 Ar-GE çalışması yapan firma ile 5.000 nitelikli Ar-Ge elamanı ve yılda, 500 milyon Dolar, katma değer yaratılması hedeflenmişti.


               ATAP A.Ş yöneticilerinden,  Sayın Fazıl Aydınmakine’yi,  ziyaretimle ilgili yazımda, “... İleri teknolojiye yönelik, girişimcilik teşvik edilecek ve desteklenecek, üniversite-sanayi işbirliğini güçlendirilecek, AR-GE çalışmalarının ekonomik değere dönüşmesine katkı sağlanacaktır. Eskişehir, bilim ve teknoloji alanında, ivme kazanacak, gelecek yıllarda da “TEKNOPOLİSE” dönüşecektir.” demiştik


               TAP A.Ş’ de hedef, nitelikli işgücünün istihdamını ve bölgedeki teknolojik ve ekonomik altyapıyı geliştirmek, üretim sektörünün yenilikçi teknolojilere, uyumuna katkıda bulunmak ürün geliştirmek ve ürün kalitesiyle, standardını yükseltmekti.
                ATAP.A.Ş  bu hedeflere, ulaştı  mı bilemeyiz. Ancak ülkemizde, Bilim Parkı", "Teknopark", "Araştırma Parkı" gibi farklı terimlerle ifade edilen TEKNOKENTLER'in, üniversite, sanayi, girişimciler ve piyasalar arasındaki işbirliğini artırır,


               Ayrıca Teknopark” ve Araştırma Parkı” gibi oluşumlar,  bilgi ve teknoloji transferini kolaylaştırmak yoluyla, yüksek katma değerli, AR-GE'ye dayalı, ileri teknolojiye sahip, ürün ve hizmetlerin üretilmesine, uygun altyapı, üstyapı ve hizmetleri, kaliteli fiziksel çevrede, sunan organizasyonlar olarak da önemli kuruluşlardır.


                Teknokentler, yerel potansiyellerden yararlanarak katma değeri yüksek üretim yapan yenilikçi şirketlerin oluşumunu ve gelişimini destekler. Yenilikçi teknolojilerin ve bu teknolojilere yönelik, bilginin gelişmesini sağlar.  öncelikli olarak belirlenen sektörlerde, yakın bölgede ve tüm ülkede söz sahibi olur.
                Ayrıca bölgedeki teknolojik ve ekonomik altyapının gelişmesini  ve üretim sektörünün yenilikçi teknolojilere uyumuna katkı  ve yenilikçiliğin ürün geliştirme ve üretimde gelişmesini sağlar.  ürün kalitesiyle standardını yükseltir. Sanayi-üniversite işbirliğini geliştirmek ve sürekli kılar.
                 öte yandan  “Bilim Parkı", "Teknopark” ve Araştırma Parkı” gibi oluşumlara, devlette ciddi olanaklar sağlamaktadır. 4691 sayılı "Teknoloji Geliştirme Bölgeleri Kanunu" gereğince bölgelerde faaliyet gösteren, yönetici şirketlere, girişimcilere ve öğretim üyelerine büyük ölçüde destek ve vergi ayrıcalıkları  yapılmaktadır..


                Tekıokentlerdeki, yönetici şirketler, ilgili işlemlerde, her türlü vergi, resim ve harçtan muaf tutulur. Elde ettiği kazanç, vergiden müstesnadır AR-GE'ye dayalı üretim faaliyetlerinden, elde ettikleri kazançları, gelir ve kurumlar vergisinden müstesnadır.


                 Yine aynı şekilde, bu süre içerisinde girişimcilerin, bu bölgelerde ürettikleri ve sistem yönetimi, veri yönetimi, iş uygulamaları, sektörel, internet, mobil ve askeri komuta kontrol uygulama yazılımı şeklindeki hizmetler de katma değer vergisinden müstesnadır.


                ülkemiz ve Eskişehir’ deki şirketler de Bilim Gelişitirme çalışmalarına her türlü katkıda bulunmalı, Hatta şirketler, kendi bünyelerinde de AR-Ge çalışmaları yapmalıdır.


              Bugün global pazarlarda, söz sahibi olan çokuluslu  şirketler, Ar-Ge’ ye, büyük paralar ayırıyorlar. Nitekim General Motors, 5.917 milyar dolar,Siemens ,5.322 milyar dolar,IBM, 5.083 milyar dolar,Ford-motor,4.332 milyar dolar Hitachi,3.907 milyar dolar  Ar.Ge çalışmalarına para harcıyorlar. 


              ülkemizde, “ Bilim Geliştirme Bölgeleri”ndeki, yer alan şirketlere, her türlü imkân sağlanmalıdır. çünkü bu kuruluşlar, üniversite-sanayi işbirliğini güçlendirir. üniversite-sanayi arasında bilgi ve teknoloji transferini sağlar. üniversitelerin, eğitim, öğretim ve araştırma faaliyetlerini destekleyerek, üniversitelerin vereceği hizmetleri, zenginleştirip, etkinleştirir. Sanayinin rekabet gücünü artırır.
              Ayrıca bu kuruluşlar, üniversite ve sanayinin, imkânlarını birleştirerek, yeni ürün, yöntem, süreç ve teknoloji yaratır. AR-GE çalışmalarının, ekonomik değere dönüşmesine katkı sağlar, Yer aldığı bölgenin, sosyo-ekonomik kalkınmasına yardımcı olur. ülke çapında katma değer yaratarak, ekonominin gelişmesine katkıda bulunur, Nitelikli işgücünün istihdamını sağlar.


                 ülkemiz, kentler ve şirketler, küresel alanda sözsahibi olmak ve her türlü sorununu da çözmek istiyorsa,  “Bilim Geliştirme Bölgelerine” önem vermelidir. Nitekim Büyük önder ATATüRK, “Dünyada, her şey için, maddiyat için, maneviyat için, hayat için, başarı için en hakiki yol gösterici, ilimdir, fendir. İlim ve fennin dışında yol gösterici aramak gaflettir, cahilliktir, doğru yoldan sapmaktır.'demiştir.


      

Önceki ve Sonraki Yazılar
4-Mustafa KANTARCI (GÖZLEM) Arşivi