4-Mustafa KANTARCI (GÖZLEM)

4-Mustafa KANTARCI (GÖZLEM)

TEKNOLOJİ VE YABANCI SERMAYE

Meşelik Sağlık ve Eğitim Vakfı' nın, olağan Genel Kurulu Toplantısı öncesi yapılan sohbette Ar-Ge çalışmaları ile ilgili umut verici açıklamalar yapıldı.
Aslında Eskişehir' e, ziyarette bulunan, Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Fikri IŞIK, Eskişehir' de yaptığı konuşmada, ""Ülkemizin, temel ihtiyacı olan yüksek teknoloji alanında, Eskişehir'in ülkemizin önemli üretim merkezlerinden birisi olmasını istiyoruz. Bununla ilgili, teşvik çalışmamızı hızlandırdık. Yakında müjdeyi veririz." diyerek, teknoloji üretimi açısında müjde vermişti.
Eskişehir ve Bölgesi Teknoloji Transferi Çalıştayı'' sonrası da okuyucularımızdan, görüşler geldi. Özellikle de bir okuyucunun " Eskişehir'in, önceliği teknoloji transferi değil, teknoloji üretmek olmalıdır." sözleri de dikkat çekmişti.
Geçmiş yıllarda, Sanayi Odası Başkanı Sayın ÖZAYDEMİR ise ekonomide yüksek büyüme için, özellikle yüksek teknolojiye dayalı üretimin ve inovasyon yapısının geliştirilmesi konusundaki teşviklere, büyük önem verilmesi gerektiğini belirtmişti.
İleri teknoloji ve "İNOVASYON" yapısının geliştirmesi, kurum/kuruluş ve sanayi açısından olduğu kadar, ülkemiz ve Eskişehir açısından da hayati bir gelişme olacaktır. Ancak her şeyi devletten, özellikle de teşviklerden beklemekte yanlıştır. Eskişehir, Yüksek Teknoloji üretmek ve inovasyon yapısını geliştirmek ve sürekli ve kalıcı da olmasını istiyorsa, mutlaka bu alanlardaki çalışmalar, kurumlaştırmalı ve kendi öz kaynaklarına yönelmelidir.
Elbette araştırma ve geliştirme faaliyetleri, özellikle de İleri teknoloji ve inavosyon yapısını geliştirmek, Ar-GE çalışmaları, pahalı bir iştir. ESO ve işletmelerin, tek başına bu yöndeki çalışmaları yapması da çok zordur. O nedenle de Eskişehir' de, ESO' nun rehberliğinde işletmeler arasında, ya "SEKTÖREL", ya da "ÇATI" şirketleri oluşturulmalı, Eskişehir' de, "ÜNİVERSİTE- SANAYİ İŞBİRLİĞİ" ve " TEKNOLOJİ TARANSFERİ ve TEKNOLOJİ ÜRETİMİ" de kurumsallaştırılmalıdır.
Elbette, ekonomik büyüme, şirketlerin karlılığının artması, tasarruf yapması ve buna bağlı olarak yeni yatırımların yapılmasıyla mümkündür. Yabancı sermaye yatırımları, büyümeye katkı sağlasa da kendi iç dinamikleriyle, yeterli yatırımı yapamayan ve büyümeyi sağlayamayan, bir ekonomiye yabancı sermayenin güvenip, yeni yatırımlar için gelmesi beklenemez. O nedenle de Eskişehir' de, kalkınmanın sürekli ve kalıcı olması için, kentteki yatırımlar mümkün olduğu kadar, kentin öz kaynaklarına dayalı olmalıdır. Eskişehir' in, yeni yılda, hedefi, üretim artışına kalıcı bir istikrar kazandırmak ve yaşanan ekonomik krizden dersler çıkararak, tüm reel sektörün, rekabet gücünü ve verimliliği artırılmalıdır.
ESO, Rahmetli ZEYTİNOĞLU döneminde, kent sınırları içindeki madenlerin işlenmiş olarak ihracatı ve tarımın sanayiye kaynak aktarır bir yapıya kavuşturulması, hedef olarak alınmıştı. Ancak bu hedefler, ESO yönetimlerince dikkate alınmadı.
Oysa Eskişehir'de, altın, boraks, krom, manganez, asbest, dolomit, cips, kaolen, manyezit, perlit, Eskişehir Taşı (Lüle Taşı), talk, toryum, mermer gibi, madenlerin bulunduğu bir il olup, önemli rezervlere de sahiptir. Şayet madencilik sektörü ile ilgili verimlilik artırılsa, ihracatı geliştirilmiş olsa, yatırımlar teşvik edilse, madenlerle ilgili Ar-Ge çalışmaları hayata geçirilse ve bu alanda üniversitelerle işbirliği yapılsaydı, Eskişehir, ülkemizin ve dünyanın, en gelişmiş bölgesi olacaktı.
Bölgemizin, yatırım ve yönetim felsefi değişti ama yeterli değildir. Bölgemiz, hala bir arayış içindedir. Bu arayışın, olumlu sonuçlara ulaşabilmesi için, ARAŞTIRMA- GELİŞTİRME" çalışmalarını hızlandırmak, özellikle de Teknoloji Bölgesi' ni daha da geliştirme yanında, üniversite-sanayi işbirliği mutlaka sağlanmalıdır.
Aslında Eskişehir, yerli ve yabancı yatırımcı açısından gözde kenttir. Ancak Bu gelişmelerin, hızını ve niteliğini, doğru kavramak, bölgenin de geleceğini doğru yönlendirmek için bir "MASTER PLAN" a ihtiyaç vardır. Bölge için yapılacak bir Mastır Plan, hem bölge yatırımcısı, hem de bölge dışından gelecek yatırımcı, için rehber olacaktır.
ESO ve ETO, Eskişehir'e, yapılacak yerli ve yabancı yatırımlar için, müştereken yeni stratejiler belirlemeli, doğrudan üretime yönelik, yerli ve yabancı sermaye teşvik edilmeli, her türlü kolaylık da gösterilmelidir.
Şu bir gerçek ki Türkiye'ye gelen yabancı sermaye, kesinlikle yeni bir yatırım yapmıyor. Cumhuriyetin kazanımlarını ve insanımız tarafından gerçekleştirilen, fabrikaları satın alıyor. Böylece de sektörde, iç pazarı ele geçirirken, insanımızın global pazarlarda kendilerine rakip olmalarını da engelliyorlar. Böylece de bir taşla da, iki kuş vuruyor.
Oysa ülke için yararlı olan, "sabit sermaye yatırımı"dır. İstenen, ülkemiz ve Eskişehir için yaralı olacak yabancı sermaye de budur. Bu tür yabancı sermaye, insanımız için, aş ve iştir. Teknoloji, kalite ve maliyet avantajları getirir. en önemlisi de istihdam yaratır. Ülke ve Eskişehir İhracatına ciddi katkıda bulunur.

Önceki ve Sonraki Yazılar
4-Mustafa KANTARCI (GÖZLEM) Arşivi