Vedat Alp
Tepebaşı Belediyesi’nde maskeyi düşüren bir olay
Merhaba değerli okurlar...
40 yılı aşkın süre yazı yazınca en çok kullanılan sağ el işaret parmağı sonunda isyan edip ‘’benden bu kadar’’ dedi.
Onun isyanı nedeniyle yaklaşık 2 ay sizlerden uzak kaldım.
O 2 ay boyunca neler oldu neler…
Yazılması gerekenler oldukça fazla… Ne yazık ki, yazamadım.
Bazıları güncelliğini yitirdi.
Ancak bazıları var ki, ‘’bir anlayışın göstergesi’’ anlamını taşıyorlar.
Onun için üzerlerinden günler geçmiş olsa da güncelliğini koruyorlar.
Böylesi olaylardan birisi işten atma…
Yaşandığı yer de Tepebaşı Belediyesi…
Seçimlerden hemen sonra Tepebaşı Belediyesi’nde işten çıkartmalar başladı.
‘’Daralma’’ gerekçesiyle işten çıkartılanların sayısı oldukça fazla…
İstikbal Gazetesi olarak onları kamuoyuna duyurduk, işten atılanların feryatlarını duyurmaya çalıştık.
Bugünkü konumuz onlar değil…
Bugün değerlendirme yapacağımız da işte atma…
Ancak bu işten atma diğerlerinden çok farklı…
Tepebaşı Belediyesi’ne hakim olan anlayışın somut göstergesi anlamını taşıyor.
İşten atılan personel Yaprak Eryılmaz…
İktisat fakültesi mezunu bir kadın. İktisat politikasında yüksek lisansı da var.
Bankacılık sektöründe uzun süre çalışır. 2012 yılında da Tepebaşı Belediyesi’nde işe başlar.
Bu özelliklerinin yanı sıra bir başka özelliği daha var.
O da ‘’aileden CHP’li’’ olması…
Vişnelik Mahallesi’nden parti üyesi…
Partinin değişik kademelerinde görev yaptı.
Bir önceki dönem Recep Taşel başkanlığında oluşan İl Yönetim Kurulu’nda da yer aldı.
Yanlış anlaşılmasın, kongrede Recep Taşel’in aday listesinde yer alarak seçilmedi.
Tepebaşı Belediye Başkanı Ahmet Ataç’ın desteklediği rakip listede yer aldı. Recep Taşel’in listesini delerek yönetim kuruluna girdi.
Doğalında Ahmet Ataç tarafından tebrik edilmesi gerekir.
Ama ne gezer…
Tam tersi bir tavırla karşılaşır.
Belediyede selamı sabahı kesenler, onu görünce yolunu değiştirenler olur.
Deyim yerinde ise ‘’sakıncalı piyade’’ gibi birisi oluverir.
Belediye Başkanı Ahmet Ataç’a ulaşmak ister.
Ancak CHP İl Yönetim Kurulu üyesi olarak CHP’li Belediye Başkanı Ahmet Ataç’a ulaşamaz…
Görüşme istekleri geri çevrilir, özel kalemin yanına bile yaklaştırılmaz…
Ahmet Ataç’la yüz yüze görüşemediği gibi telefonla da ulaşamaz… İnanılır gibi değil ama telefonu engellenir.
Kendisine yapılanlar inanılır gibi değil…
Yaprak Eryılmaz, doğma büyüme Odunpazarılı…
Son yerel seçimlerde Odunpazarı Belediye Meclisi Üyeliği için başvuruda bulunup aday adayı oldu. Girdiği önseçimde seçilebilecek bir sırada yer alamadı.
Aday adayı olmasında yadırganacak, kızılacak en küçük bir yan yok.
Parti üyesi olarak demokratik hakkını kullandı, hepsi o kadar.
Öyle olmasına öyle de siz bunu Tepebaşı Belediyesi’ndekilere anlatın.
Kızıp öfkelenirler, Yaprak Eryılmaz’ı cezalandırarak Gündüzler’e sürgün ederler.
Yaprak Eryılmaz’ın Gündüzler’e gidecek durumu yok.
Başkan Ahmet Ataç’a ulaşmaya çalışır. Güvenlik görevlileri aracılığıyla dışarıya çıkartılır.
CHP’li Ahmet Ataç’ın başkan olduğu Belediye’de aktif bir CHP’liye yapılanlara bir bakın…
İnanılır gibi değil… İnsan söyleyecek söz bulmakta zorlanıyor.
Yaprak Eryılmaz, başına getirilen onca işe karşın ‘’partim zarar görmesin’’ diye susar.
Ta ki, İl Danışma Kurulu toplantısına kadar.
İl Danışma Kurulu toplantısında söz alarak kürsüye çıkar… Başına gelenleri özetler, tespit ettiği yanlışları aktarır, ‘’iktidara gelmek için bu yanlışları yapmayalım’’ uyarısında bulunur.
Katılımcılardan şiddetli alkış alır.
Kendisini dinleyenler arasında Tepebaşı Belediye Başkanı Ahmet Ataç da vardır.
Doğalında yapması gereken belli…
Konuşma biter bitmez Yaprak Eryılmaz’ı yanına çağırması, ‘’şu olayları bana ayrıntılı olarak anlat bakalım’’ demesi gerekir.
Ne gezer…
Yaprak Eryılmaz’ı ne yanına çağırır ne de görüşme gereğini duyar.
Yapılması gereken yapılmaz…
Tam aksine hiç yapılmaması gereken yapılır.
İl Danışma Kurulu Cumartesi günü yapıldı. Hemen 2 gün sonra Pazartesi günü Yaprak Eryılmaz işten atılır.
Yasal hakkı olan tazminatı hep yanlış hesaplanır hem de ‘’cep harçlığı’’ denilecek gibi taksitlere bölünür.
Şu olaya bir bakın…
Tepebaşı Belediyesi’ne hakim olan anlayışı somut olarak ortaya koyuyor.
Ahmet Ataç ‘’yılların CHP’lisi olmak’’ ile övünür. Dahası ‘’demokrat’’, ‘’sevecen’’, ‘’hoşgörülü’’ olarak tanıtılmaya çalışılır.
Hepsi hikaye…
O oluşturulmaya çalışılanlar bir ‘’maske’’ imiş…
Yaprak Eryılmaz olayı ile birlikte o maskenin arkasındaki gerçek bir kez daha gözler önüne seriliyor.
Olayda Tepebaşı Belediyesi’ne hakim olan anlayışı ortaya koyan bir yan daha var.
Yaprak Eryılmaz, emekli olma hakkını kazanmış bir personel…
İşten atılmasına hiç gerek yok.
Kendisi çağrılıp ‘’emekliye ayrılması’’ istenirdi.
O da ikramiyesini alıp emekliye ayrılırdı.
Bu şekilde hem olay büyümez hem de Tepebaşı Belediyesi maddi zarara uğramazdı.
Daha önce de defalarca dile getirdik…
Tepebaşı Belediyesi’nde ‘’hesap kitap bilmezlik’’ söz konusu… Onun için de borçlar katlanıp büyüyor.
Bu olay bunu bir kez daha ortaya koyuyor.
Yalnız bu olay yalnızca ‘’hesap kitap bilmezlik’’ ile açıklanamaz… Bu olayla ‘’bize biat etmeyip laf söyleyenin kellesi gider’’ anlayışı daha ağır basıyor gibi…
‘’Hırs, güç zehirlenmesi akla hakim olunca’’ belediyenin zararı falan umursanmıyor demek ki…
Söylenecek daha çok şey var ama neyse…
Neymiş efendim…
‘’40 yıllık CHP’lilik, demokratlık, sevecenlik, hoşgörü var’’ imiş…
‘’Haydi canım sen de’’ derler adama…
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.