4-Mustafa KANTARCI (GÖZLEM)

4-Mustafa KANTARCI (GÖZLEM)

TERÖR VE ÖZEL HAREKET TİMLERİ

Dün Tunceli'nin Nazimiye ilçesi Sarıyayla Jandarma Karakolu'na teröristlerce düzenlenen saldırıda aralarında karakol komutanının da bulunduğu 4 asker şehit oldu, ikisi ağır 7 asker de yaralandı.
Geçen haftada da arazi tarama faaliyetindeki askerlerimize yapılan hain saldırıda Uzman Çavuş Erkan Ayaz ve er Selman Özay şehit oldu, 2 askerimiz de yaralandı. Hülasa Kürt açılım, PKK ve yandaşlarını şımarttı, 1 ayda 17 şehit verdik.
Türkiye, bu beladan kurtulabilmesi için, bugünkü, terörle mücadele yönteminden vazgeçmelidir. Yeni bir strateji belirlemeli, eğitimli, tecrübe ve deneyim sahibi, Emniyet teşkilatına bağlı, "Özel Harekât Timleri" ile mücadele etmelidir. Siyasi otorite de, üzerine düşen görevleri eksiksiz yerine getirmelidir.
Terörle mücadele öncelikli ve vatan evlatları da şehit olurken, sanki ülke için, çok önemli gibi, siyasi iktidar, TBMM' de, sabahlara kadar Anayasa değişikliği için çalışıyor. Ancak Aynı duyarlılık, vatan evlatlarının şehit olmasına neden olan, "TERÖR" için gösterilmiyor. Üstelik TBMM tarafından, AB uyum yasaları gereği, güvenlik güçlerinin hareket kabiliyetine sınırlama da getirildi.
Öte yandan DYP Genel Başkanı Mehmet Ağar' ın, "Terörü bırakın, gelin siyaset yapın" mantığındaki, "Düz ovada siyaset" çağrısı, DTP' lilerin Meclis'e girmesine rağmen PKK terörünün sürmesiyle anlamsızlaştı. Amerika'nın, ortaya attığı ve bir yıl boyunca Türkiye'nin elini kolunu bağlayan Terörle Mücadele Koordinatörlüğü de, Irak ve ABD tarafının oyalamaları yüzünden işe yaramadı. Siyasi otorite tarafından ortaya atılan "KÜRT AÇILIMI" veya "DEMOKRATK AÇILIM" vaatleri ise PKK ve yandaşlarına cesaret verdi. Habur' da yaşanalar ise teröre, daha da ivme kazandırdı.
Yıllardır da terörle mücadelenin, yalnız askerin işi olmadığı yazılıp, söyleniyor ama hiçbir yetkili, özellikle de siyasi irade, bu önerileri yeterince dikkate almıyor. Ayrıca geçmişte, PKK terörüne karşı yok denecek kadar şehit veren, Özel Harekât Timi dağıtıldığı gibi, bugün mevcut olan Özel Timin ve güvenlik güçlerinin de yetkileri kısıldı. Daha da kötüsü, geçmiş yıllarda bazı malum kesimlerce, PKK' nın korkulu rüyası olan, Özel Harekât Timine, önyargılı yaklaşıldı ve yargısız infaz yapıldı.
Türkiye, terörle mücadelede başarı olduğu dönemlerden, ders almadı Nitekim 1992 yılında, Devlet Güneydoğu'da otorite kaybediyordu. Bu gidişi durdurmak ve çözümde bulunmak zorunda idi. Ve aranan çözüm, nihayet 1993 yılında bulundu." PKK ya karşı, onun taktikleriyle savaşıldı, PKK ya destek olanlara, terörist muamelesi yapıldı. Mücadele de Özel Harekât Timleri ile gerçekleştirildi. Ancak Özel Harekât Timleri başarılı oldukça, aleyhindeki senaryolar, hız kazandı. Özel Tim Emniyet Genel Müdürlüğünce, PKK ve Dev Sol'a karşı, kullanılıyor görüntüsü altında tehdit, gasp, haraç, uyuşturucu kaçakçılığı, cinayet gibi suçların, Özel Tim mensupları tarafında yapıldığı iddiaları geldi.
Elbette her kurum/kuruluşta oluğu gibi Özel Harekât Timi bünyesinde de toplumun tasvip etmediği bazı gelişmeler yaşanabilir. Bunu öne sürerek, terörle mücadele de önemli bir kuruluşu, yıpratmak veya tamamen ortadan kaldırmak, bu ülkeye yapılmış en büyük haksızlıktı. Çünkü Terörle mücadele, TÜRK SİLAHLI KUVVETLERİ' NİN, özellikle de "ERBAŞLARIN" işi değildir. Teröristlerle mücadele, onları yöntemi ve iyi eğitilmiş, bu alanda tecrübe kazanmış, 1993 yılındaki özel harekât timleri olur. Ancak AB uyum yasaları gereği, Özel Harekât Timleri için de düzenlemeler getirildi. Düzenlemeye göre, illerdeki Terörle Mücadele Şubesi'ndeki görevli kişiler, operasyonlara giremeyecek, operasyonları Özel Hareket Timleri yapacak. Özel Harekât Timleri, ayrıca kentlerde yapılan operasyonlarda da kullanılacak, kırsal alana çok zorunlu haller dışında, kesinlikle çıkamayacak.
Ayrıca özel Harekât Timleri, operasyonlara hemen başlayamayacak, operasyon yapılacak kişi ya da kişiler, bu görüşmeciler tarafından önce konuşarak ikna edilmeye çalışılacak. Bu kişiler, psikologlar tarafından eğitilen ve uzman kişilerden oluşacak. Bir operasyon anında, Cumhuriyet Savcıları talimatı doğrultusunda hareket edecek Suçlular ikna etmeye çalışacak. Silahlı çatışma, artık Özel Hareket Timleri'nin en son çaresi olacak.
Bu tabloda, güvenlik güçlerinin, terörle mücadelede, başarılı olması mümkün mü?
Yıllardır Asker, bu zorlukları bizzat yaşadığı için, bu düzenlemenin değiştirilmesini istiyor ama hala siyasi iktidar, tereddüt içindedir. Dış ve iç şer odakları ise insan hakları ve demokrasiyi gerekçe göstererek, bazı kesimlerde AB'ye üyeliği öne sürerek, bu düzenlemelere karşı çıkıyorlar. Oysa şehitlerimizin, yaşama hakkı, demokrasi ve insan haklarından daha da önemlidir. İnsanımız öldükten sonra, Türkiye'de, insan hakları ve demokrasi olmuş niye yarar?
Şehitlerimizin mekânı cennet, ruhları da şad olsun.

Önceki ve Sonraki Yazılar
4-Mustafa KANTARCI (GÖZLEM) Arşivi