ESOGÜ Tıp Fakültesi Uygulama ve Araştırma Hastanesi ile ilgili yazılarımızdan sonra bir okuyucu, " ... Tıbbi cihazlardan yararlanabilmemiz için, aylar sonraya gün veriyorlar" ifadeleri dikkatimizi çekti. Aslında ülkemiz genelinde, tıbbi teknoloji ile ilgili önemli pek çok sorun vardır. Nitekim 1993 yılında, Sağlık Bakanlığı' nca hazırlanan , "Ulusal Sağlık Politikası" " dokümanında da, "Sağlık teknolojisi ülke ihtiyaçları doğrultusunda kullanılmamaktadır. Birçok sağlık kuruluşu, teknolojinin sağladığı, imkânlardan yoksun hizmet vermeye çalışırken, kimilerinde de son derece pahalı ileri teknoloji ürünleri kullanılmaktadır." İfadeleri yer almıştı.
Tıbbi teknoloji, çok geniş bir alandır. Ancak yerinde kullanılırsa fayda sağlar. Nitekim 1978 yılında Alma-Ata' da, Dünya Sağlık Örgütünce düzenlenen, konferansta tıbbi teknoloji " sağlık probleminin çözümünde önemli katkısı olan yöntem, teknik ve malzemelerle, bunları kullanan kimselerin bileşmesi demektir" diye tanımlanmıştır. Tanımdan anlaşılacağı gibi, tıbbi teknoloji her türlü malzemeden tıbbi cihazlara, ilaçlardan cerrahi yöntemlere kadar, geniş bir alanı kapsamakta, bunu temininde ise ciddi güçlükler yaşanmaktadır.
Şu bir gerçek ki insan, kurum/kuruluşları, işi düşmeden yeteri kadar tanımıyor. İhtiyaç ve sorunlarına da vakıf olmuyor. O nedenle de kurum/kuruluşlarda, gördüğü her olumsuz icraatın, nedenlerini araştırmadan, eleştiri yaparak, çalışanların motivasyonunu bozuyor. Ya da mevcut performansın, düşmesine de sebep oluyor.
Doğrudur. Her kurum/kuruluşun olduğu gibi, ESOGÜ Tıp Fakültesi Araştırma ve Uygulama Hastanesi' nin eksiklikleri veya olumsuz icraatları olabilir. Ancak bu sorumlulukları eleştirilmek yerine, diyalog ve hoşgörü çerçevesinde hatırlatmak, en önemlisi de ortadan kaldırılması içinde maddi ve manevi katkıda bulunmak, en doğru harekettir. Çünkü eleştiri, belki sorunun kalkmasına, bir nebze katkıda bulunur ama kesin çözüm de değildir. Ayrıca bir veya birkaç kişinin yapmış olduğu hatayı, tüm kuruma, mal etmekte yanlıştır. Çünkü ESOGÜ Tıp Fakültesi Uygulama ve Araştırma Hastanesi'nin, "EĞİTİM", "ARAŞTIRMA" VE "TEDAVİ" gibi üç önemli görevi vardır.
Öte yandan okuyucumuzun bahsettiği, yeterli tıbbi teknolojinin, elde edilmesi hiçte kolay değildir. Çünkü büyük maliyet ve onu kullanacak personel ister. Doğrudur. Tıbbi teknolojinin günümüzde varlığı, sağlık hizmetlerine, hastalıkların, tanı, teşhis ve tedavisine, getirdiği olumlu katkılar, şüphesiz çok büyük olmuştur. Bununla birlikte, tıbbi teknoloji üretimine, kullanımına ilgili bazı önemli sorunlar, 1970' li yıllardan itibaren, tıbbi teknoloji ile tartışmalar, artan bir yoğunlukta gündeme geldi. Ancak sağlık hizmetlerinde maliyet artışlarında %50 payın, yeni teknolojilerin kullanılması ve var olan teknolojilerin gereksiz kullanılmasına bağlı olarak ortaya çıkarılmasının, bu alanda tartışmaların yoğunlaşmasının en büyük nedeni oldu.
Ayrıca gelişen tıp teknolojisi, bir yandan hastalıkların tanı, teşhis ve tedavisinde, yeni ve önemli çok olanak sunarken, öte yandan klasik teşhis yöntemlerinin gereksiz olarak terk edilmesine, neden olduğu bilinmektedir. Bu durumda sağlık harcamalarında maliyeti artırdı. Diğer yandan, tıbbi cihazlar, gelişen tıbbi teknolojinin, ortaya koyduğu en önemli ürünler olup, son yıllarda, hızlı artan çeşitlilik söz konusudur. Her yıl 100'ün üstünde cihaz eklenmektedir. Dünyada, tıbbi cihaz üreticilerinin sayısı ise 6000' i aşmaktadır. Şirketler arasında rekabet, hızlı bir şekilde sürmektedir.
Elbette ESOGÜ Tıp Fakültesi Araştırma ve Uygulama Hastanesi, arzu edilen boyutta tıbbi teknolojiyi sahip değildir. Ancak sahip olduğu tıbbi teknoloji de asla küçümsenmemelidir. Hastanenin, 1000 yataklı olması, ülkemizde hasta sevk sisteminin sağlıklı çalışmaması, hasta sayısını, her yıl artırmaktadır. Kapasitesinin üstüde hasta gelince de okuyucumuzun, tespiti gündeme gelmektedir.
Her türlü imkânsızlığa rağmen, CITATİON INDEX Yayınlarında Tıp Fakültesi, her yıl ciddi mesafe alıyor. Bu yayınlar, proje bazında desteklenir, özellikle de üniversite-sanayi" işbirliği, hem destek miktarlarının arttırılması, hem de üniversitelerin projelerinin yönetilmesinde, önemli rol oynar. Ayrıca devlet destekleri, teknoloji geliştirilmesi konusunda ana belirleyici olmak durumundadır. Bu nedenle, AR-GE' de, devlet teşvikinin, en üst düzeye çıkarılması, ülkemizin için, özellikle de tıbbi teknoloji açısından büyük kazanım olacaktır.
Hiç şüphesiz ki dünyadaki tıp teknolojilerinin ve araç-gereçlerinin, ESOGÜ Tıp Fakültesi Araştırma ve Uygulama Hastanesi' ne, kazandırılmasında, halkımıza da ciddi görevler düşmektedir. O nedenle de maddi durumu iyi olan insanlarımızın, tıbbi cihazlar alarak hastaneye hibe etmelidir. Çünkü sağlığa yapılan yatırım, en hayırlı yatırımdır.