ESOGÜ Sağlık, Uygulama ve Araştırma Hastanesi… Kamuoyunda bilinen adıyla da Tıp Fakültesi Hastanesi…

Son derece önemli bir sağlık kurumu…

Sıkça kamuoyu gündemine geliyor.

Gündeme geliş nedeni, ismine ve işlevlerine uygun işler değil…

Bilimsel araştırmalarda ulaşılan sonuçlar ya da sağlık alanında ‘’bir ilk’’ denilebilecek uygulamalarla gündeme geldiği fala yok.

Gündeme geliş nedeni akıl almaz olaylar.

Bugüne kadar meydana gelen olaylar saymakla bitirilemeyecek kadar çok.

Aralarında ‘’skandal’’ olarak nitelendirilebilecek olanlar da var.

Onlara bir yenisi eklendi.

Bu olay da inanılır gibi değil…

Hastanenin Yenidoğan Yoğun Bakım Ünitesi’nde 10 yataklı özel bir birim var.

Öyle sıradan bir birim değil…

‘’Yönetmeliklere uygun olarak yapılandırılmış ve milyonlarca liralık yatırımla donatılmış olan eksiksiz tıbbi cihazları, sterilizasyon önlemleri, medikal gaz tesisatları, çift giriş güvenliği ve enfeksiyondan koruma önlemleriyle örnek bir birim…’’

‘’Kalite standartları gereği yenidoğan yoğun bakım servislerinde bulunması gereken anne-bebek uyum odaları’’ da yalnızca bu serviste bulunuyor.

Uzun sözün kısası her açıdan son derece önemli bir birim…

Böylesi bir servis kapatılır mı?

Elbette ki hayır…

Kapatılması akılların ucundan bile geçirilmez.

Gel gör ki, akılların ucundan bile geçirilmeyecek şey oldu, özel ve örnek olan servis kapatıldı.

İnanılır gibi değil…

‘’Bebeklerin canları tehlikeye atıldı’’ demek yanlış olmaz…

Endişelenmemek elde değil…

Endişenin yanı sıra oluşan kuşkular da var.

Genel Sağlık-İş Sendikası Genel Başkanı Dr. Derya Uğur olayı kamuoyuna duyururken tepkinin yan sıra endişelerini de ortaya koydu.

‘’Türkiye genelinde kamuoyunu derinden etkileyen yenidoğan çetesi olaylarıyla birlikte, Eskişehir’de de benzer bir durumun yaşanıp yaşanmadığı endişesi doğmuştur. Osmangazi Üniversitesi’nde yenidoğan yataklarının kapatılması, bölgedeki bebeklerin özel hastanelere mecbur bırakılarak kamu sağlığı yerine ticari çıkarların mı gözetildiği sorusunu akıllara getirmektedir. Öte yandan da kamu zararı oluşturulmaktadır.’’

Dr. Derya Uğur’un söylediklerini ‘’abartılı’’ bulanlar olabilir.

Türkiye burası… Sağlık alanında inanılmaz skandallar yaratılıyor.

Çok sayıda örnek orta yerde dururken özel birimin kapatılması karşısında endişelenmek son derece doğaldır.

Aynı şekilde kuşku duyulması da yadırganamaz.

Her şeyin olabildiği bir ülkede ‘’olamaz’’ diye bir şey yoktur.

İnanılmaz olayla birlikte oluşan sorular oldukça fazla…

Genel Sağlık-İş Genel Başkanı Dr. Derya Uğur’un yönelttiği sorular var.

‘’Hastanenin Çocuk Hastalıkları ve Sağlığı Uzmanı Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Kürşat Bora Çarman bu kararı neden ve nasıl kabul etmiştir?

Başhekim karara imza atmış mıdır?

Kararı imzalamış ise bunu hangi gerekçelerle yapmıştır?

Bu süreçte hasta yeni doğan bebekler başka sağlık merkezlerine yönlendirilmiş midir?’’

Sendika Genel Başkanı Dr. Derya Uğur’un soruları böyle…

Son derece önemli sorular.

Anlaşılmayacak bir yanları yok. Çok netler.

Yanıtlanmaları da zor olmasa gerek…

Bir çırpıda yanıtlanabilirler.

Elbette ki, gerçekleştirilen inanılmaz olayın inandırıcı bir gerekçesi varsa…

Böylesi bir olaya inandırıcı bir gerekçe uydurmak kolay değil…

Bakalım soruların muhatapları ne yapacaklar?

Bekleyip göreceğiz…