Gönüllülük, insanların, sorumluluk anlayışıyla, çıkar gözetmeksizin, bilgi, zaman, beceri, deneyim ve kaynaklarını, kendi özgür iradeleriyle, bir sivil toplum kuruluşunun, amacı doğrultusunda kullanmalarıdır. Gönüllüler, birer meçhul kahramandırlar.
Sayın Hayrettin KARACA, ülkemizde gönüllük alanında, emsali nadir ve doğa hayranı bir insanımızdır. Özelikle de ağaçlandırma ve erozyona karşı mücadelesi, herkese örnek teşkil edecek niteliktedir. Yıllardır inandığı dava uğruna, kendi kaynaklarını kullandı. Kaynak yarattı, ya da var olan kaynakları, en iyi şekilde değerlendirdi.
Doğayı korumak için, gerektiğin de az eğledi, daha az uyudu ve daha çok çalıştı. En önemlisi de yaşanılan yoğun stres, tahammül etti. Doğayı korumak için,İnsanın, hata yapma gibi, bir lüksü olmadığını, hep söyledi.. Çünkü söz konusu olan, doğa ve insan yaşamıydı..
Sayın KARACA, yıllarca, her türlü gelişme ve üretimin, etkili çevresel koruma ile birlikte olacağına inandı ve halkı da inandırmak için de yıllarca mücadele etti. Erozyon ile her türlü, fedakârlığı yaparak, mücadele verdi. Özelikle de atalarımızın ve torunlarımızın emaneti olan toprakları, korunması için, her platformu kullandı ve hiçbir fedakârlıktan da kaçınmadı. Doğa ve özellikle de "EROZYONLA" ilgili, mücadelesi ile de örnek oldu.
Cumartesi günü, TEMA Vakfı Kurucu Onursal Başkanı Toprak Dede Hayrettin KARACA' yı, TEMA Vakfı Eskişehir İl Temsilcisi Halil GÜNGÖR ve ekibi ile birlikte, Yalova'da evinde, ziyaret ettik. Dikkat ettik. Her sözünde, "Ana vatan"," Anadolu kültürü" ve "doğa" sözcüklerin, dilinde düşürmedi.
Sayın Hayrettin KARACA' yı, sözcüklerle anlatmak o kadar güç ki... Yıllardır, devlet adamlarına ve halkımıza, ülkemizin, erozyon sorununu, kaybettiğimiz toprağımızı, usanmadan anlattı. Ömrünü, doğaya, güzelliğe, iyiliğe, berekete ve toprağa adadı
Aslında Sayın Hayrettin KARACA, bir iş adamıdır. Kendisini TEMA vakfını, kurarak tanıtmıştır. Balıkesir doğumludur.1922 yılında Balıkesir'de dünyaya gelmiştir. Bir ara adını, Türkiye'de, sanayi alanında, gelişmişliği ile tanıtan bir kişidir. Türkiye'nin, ileri gelen sanayicilerinden birisidir. Çevreye olan ilgisi ve merakı ile birlikte, TEMA vakfının kuruculuğunu yapmıştır.
Sayın KARACA, yalnız ulusal bazda değil, uluslararası alanda da örnek oldu. Nitekim Birleşmiş Milletler, TEMA Vakfı Kurucu Onursal Başkanı Hayrettin KARACA 'yı, "Orman Kahramanı" ilan etti. BM Sekretaryası tarafından belirlenen jüri, 2013 yılında 30 ülkeden 47 adayın arasından Hayrettin Karaca'yı seçerek, "Orman Kahramanı" ödülüne layık buldu. Hayrettin Karaca, ödülünü, İstanbul'da, 197 ülkenin, katılımıyla yapılmakta olan BM 10. Orman Forumu kapsamında 10 Nisan 2013 tarihinde düzenlenen törende almıştı.
Sayın Hayrettin KARACA, Türkiye'deki 5 üniversiteden, (Ege Üniversitesi, Kırıkkale Üniversitesi, Karadeniz Teknik Üniversitesi, ODTÜ, Anadolu Üniversitesi) fahri doktora unvanı aldı. Ayrıca KARACA 'nın, ulusal ve uluslararası alanda, çok sayıda ödülü bulunmaktadır. Ödülleri gösterirken mutluluğu yüzüne ve sözlerine yansıdır.
Sayın KARACA,. Doğruluk, dürüstlük, cesaret, fedakârlık, yardımseverlik, sorumluluk, vefa, sabır, azim, hak ve hukuk, vatan ve doğa sevgisi gibi, çeşitli vasıfları ve ideal karakteri ile yaşamımızda, sürekli, kalıcı ve sonuç alıcı bir şekilde yer bulmak zorundadır. Çünkü ülkemizdeki, mümtaz şahsiyetler, insanlık, özellikle de çocuk ve gençlerimiz için, somut birer örnektir.
Nitekim Hanoover Üniversitesi'nden, Ekoloji profesörü Franz H. Meyer Hayrettin KARACA' dan, "Şimdiye kadar hiç böylesine kişisel çıkar gütmeden, kendini, insanlığın yararına çalışmaya adamış, birine rastlamadım."demiştir.
Sayın KARACA, her insanının, görmesi istediğimiz, Türkiye'nin, ilk özel "ARBORETUM" u kurdu. Yurtiçi ve yurtdışında gezdiği, her yerden, tohumlar topladı, botanik bahçelerini gezdi, bağlantılar kurdu. Bugün Yalova'daki, KARACA, Arboretum, dünyanın, her yerindeki botanikçiler tarafından bilinmektedir.
Yılda iki kez yayınlanan, Arboretum Magazin'i bilim adamlarının araştırma ve görüşlerinin yayınlandığı, bir forumdur. 14.000 türü barındıran arboretum aynı zamanda ülkenin tehlikedeki türleri için de bir gen koruma merkezidir.
Sayın KARACA, gerçeğin adamıdır. Nerde ne yaptı, neye karar verdi ise daima en iyisini yapmış, en hayırlısına da karar vermiştir. Onun doğa sevgisi, birden bire ortaya çıkmadı. Bu sevgi, onun yaşamında vardı. Onun doğa, özellikle de erozyonla ilgili ilklerine sahip çıkmak, ödün vermemek, yaygılaştırılması ve kökleşmesi için de, gayret ve caba göstermek zorundayız. Çünkü doğa, özellikle de toprak yaşam demektir.
Türk toplumunda, çok zengin insanlar oldu, Ancak bu insanlar unutuldu gitti. Manevi zengin olan ve eser bırakan, insanlar ise hala yaşıyor. Eserleri, fikir ve düşünceleri var oldukça da, asırlar boyu bizimle birlikte olacaklardır..
Sayın KARACA, bu insanlarımızdan biridir. Doğamızı ve topraklarımızı, korumada, özelliklede erozyonla her mücadelede, hep aramızda yaşıyor, ebediyen de yaşayacaktır.
