Alpu Termik Santrali ile ilgili, yazımızdan sonra bir okuyucumuz, “ …Alpu Ovası’ nı fazla büyütüyorsunuz, ülkenin, Alpu ovasına değil, termik santrallere ihtiyacı var” sözleri ile termik santrallerle ilgili, övgü dolu ifadelerde bulummuş.
Oysa ülkemizin, öncelikle termik santrallere değil, Alpu Ovası gibi topraklara ihtiyacı vardır. çünkü toprak yaşamdır. Bütün canlılar, toprağa muhtaçtır. İnsanlar, Termik santralsiz yaşabilir ama topraksız yaşayamaz.
Bu gerçeğe rağmen, ülkemiz genelinde ve Eskişehir’ de, tarım alanlarını yok ediyoruz. Nitekim Ziraat Mühendisleri Odası, Genel Başkanı, S ayın özden Güngör, Türkiye'de, son 27 yılda, 4 milyon hektarlık tarım alanının yok olduğunu söyledi.
Ayrıca Sayın GüNGöR, Türkiye'de, tarım alanlarının, 1990'da,27 milyondan, 2017'de 23.9 milyon hektara düştüğünü açıkladı. Aynı süreçte ülke nüfusun ise 56.4 milyondan, 78.6 milyona yükseldiğini belirttikten sonra,, "Kurak ve yarı kurak bölgelerimizde, halen 4.1 milyon hektar tarım arazisi nadasa bırakılıyor. Artan nüfusun beslenmesi için tek kaynağımız tarım topraklarımızdır" dedi.
Eskişehir ovası da, yanlış kentleşme nedeniyle, büyük ölçüde yok olmuştur. Halan kent sınırları içinde kalan topraklar ise ortada. Maalesef, ovanın betonlaşmasına ve çeşitli nedenlerle yok olmasında, belediyeler ve valilik, tarım alanlarını iskana açarak, hem sulama tesislerinin, hem de tarım topraklarının, yok olmasına neden olmuşlardır. Oysa ülkemizin ve Eskişehir’in, tarım alanlarını kaybetmek gibi, bir lüksü de yoktur.
Diğer yandan Eskişehir'de üretilen buğdayın,%50’sinden fazlası, arpa ve yulaf üretiminin %50’ye yakını, şeker pancarı üretiminin %60’tan fazlası, yoncanın %60 dan fazlası, silajlık mısırın %70’ten fazlası ve kuru fasulye üretiminin %25 kadarı, Alpu’nun içinde olduğu III. agro-ekolojik bölgeden elde edilmektedir.
Eskişehir, Büyükbaş hayvancılık bakımından da önemli olan bölgedir. İlin büyükbaş yetiştiriciliğinde %50’nin üzerinde, bir paya sahiptir. Büyükbaş hayvanların, %90’ana yakın kısmı kültür ve melez ırklardan oluşmaktadır. Küçükbaş hayvan varlığı içinde koyun sayısı ilk sıradadır.
Termik Santralın kurulacağı Alpu Ovası, Yukarı Sakarya, Porsuk ve Sarısu ovaları içinde yer alan Merkez, Beylikova, çifteler ve Mahmudiye ilçeleri ile birlikte III. agro-ekolojik bölgeye girmektedir. İklimi, ilin genelinde görülen kara iklimidir.
Eskişehir’ in, tarım alanlarının, genelinde olduğu gibi, Alpu'nun da, yer aldığı III.agro-ekolojik bölgenin, tarım alanlarının, çok büyük kısmı, ilk dört arazi sınıfında yer almaktadır. Diğer bir deyişle iyi üretim yapılabilir alanlardır.
Eskişehir’ in, sulanan alanlarının, en önemli kısmı yine bu alanlarda yer almakta olup, bu agro-ekolojide, yer alan sulanabilir alanların, %70 den fazlası halen sulanmaktadır.
Alpu ilçesi, tarım arazileri 454.460 dekar olup, bunun 339.000 dekar kadarı tarla, 4300 dekar kadarı sebze, 900 dekara yakını ise meyve üretim alanıdır. Alpu tarım topraklarının, 110.250 dekar kadar olan %24’lük bir kısmı ise nadasa bırakılmaktadır. Eskişehir Sulama Birliği denetimindeki sahada yer alan sulanan alanların, %17’lik kısmı ise Alpu'ya aittir.
İlçede, 1400 den fazla üyesi olan 12 sulama kooperatifi, 1000 den fazla üyesi olan 8 tarımsal kalkınma kooperatifi, 120 gıda işletmesi yanında 2596 büyükbaş hayvan işletmesi, 556 küçükbaş hayvan işletmesi ve yılda 950 ton üretim kapasiteli bir alabalık işletmesi bulunmaktadır.
Alpu tarım alanlarında, geniş bir şekilde buğday, şeker pancarı, arpa, yulaf, ayçiçeği, mısır (tane ve silajlık), yonca üretimi yapılmakta, bunların yanı sıra domates, soğan, fiğ vb üretimi de gerçekleştirilmektedir.
Eskişehir’ in, en büyük ovası olan ALPU OVASI, Termik santrallerin gerçekleşmesi ile birlikte, kaybedilecektir. Nitekim TEMA Vakfı Genel Müdürü Doç. Dr. Barış Karapınar, Son 13 yılda 2,4 milyon hektar tarım arazisinin kaybedildiğine vurgu yaptıktan sonra, “ “ Son dönemde benimsenen kömür odaklı, enerji politikaları nedeniyle Türkiye tarımının geleceği için, tablo karanlık görünüyor demiştir.
Ayrıca Sayın Karapınar, Türkiye’de 80’e yakın termik santral yapılması planlandığını hatırlatarak, bu santrallerin, yaratacağı hava kirliliğinin 15 milyon hektar tarım alanını olumsuz etkileyeceğini vurguladı.
Termik Santraller kömür bittiği gün işlevi de biter. Yaşam açısından tarım alanları kadar önemli de değildir. Oysa toprak canlıdır. Milyonlarca organizmayı içinde barındırır, İçinde barındırdığı organizmaların çoğu, tıpkı insanlar gibi oksijen soluyup, karbondioksit verirler; yani nefes alırlar. Bitkiler toprakta ve toprakla büyür, sonra da doğrudan ya da dolaylı olarak, dünya üzerindeki tüm canlılar için, besin sağlarlar. Yani, toprak olmazsa yaşam da olmaz. Ayrıca toprak tüm canlılar için yaşam kaynağıdır.
