
4-Mustafa KANTARCI (GÖZLEM)
TSK YETKİLENDİRİLDİ!
1998 Aralık ayında, Milli Eğitim Bakanlığı Müsteşarı Cemil Çetin' i ziyaret etmiştik. Bir ara, " iki şeyin değiştirilmesi gerekir. Biri eğitim sistemi, diğer ise tarih " dedim. Şaşırdı ve "Eğitim sistemi değiştirirsin anladık ama Ya tarihi, nasıl değiştireceksin?" dedi.
Gülerek, " Sayın müsteşarın, ben olan tarihi değil, yazılan tarihin değiştirilmesini, istiyorum. Çünkü okullarda çocuklarımıza, yıllardır atalarımız doğrularından ve kazandıkları meydan savaşlarını, anlatan tarih kitaplarını okuttuk. Yanlışlıklarını ise sürekli göz ardı ettik. Oysa Tarih, İnsanımıza doğrulardan örnek, yanlışlıklardan da ibret alsın diye öğretilir" dedim ve örneklerle de açıklık getirmiştim.
Durakladı ve "Haklısınız" demişti.
İnsanlarımıza, özelikle siyasilere, atalarımızın tarihte yapmış oldukları yanlışlıklar aktarılmış olsa idi. Bugün ülke gündeminde olan, pek çok yanlışlık olmayacaktı. Maalesef tarihteki yanlışlıklardan ders almadığımız gibi, olaylar karşısında "tarih tekerrürden ibarettir" diye teselli bulduk. Oysa Mehmet Akif, " Tarih, tekerrürden ibaret diyorlar. Acaba tedbir alınsa tekerrür eder miydi" demişti.
Maalesef bugün de, tarihi tekerrür ettirecek nitelikte kararlar alınıyor.
Nitekim Başbakan Erdoğan, "...Genelkurmay Başkanımızın da açıkladığı gibi, talepleriyle alakalı yazı yazdım. Buna 1 Kasım'da Genelkurmay Başkanlığımıza talepleriyle ilgili yazı bana geldi. Ardından 28 Kasım günü bizler de Bakanlar Kurulu kararımızı aldık. Cumhurbaşkanımızın onayıyla, şu anda sınır ötesi operasyona ilişkin Türk Silahlı Kuvvetlerimiz 28 Kasım itibariyle yetkilendirilmiştir." sözleri, tarihte yapılan hataları, bir kez daha anımsattı.
Hâlbuki yakın tarihimizde yer alan, "Sarıkamış Harekâtı" ve sonuçları ortada. Aradan yıllar geçmesine rağmen, Sarıkamış Harekâtı ve bu harekâta ait trajik anılar, hafızalardan silinmedi. 90 bin kişilik büyük bir ordunun, düşman ateşinden çok dondurucu soğuklar, açlık ve hastalıklar yüzünden Sarıkamış civarındaki karlı dağlarda tamamen yok olması, insanımızın da ifade ettiği gibi,"hala kafalarımızın içinde beyazlaşmış bir kor sıcaklığında durmaktadır."
Sarıkamış Harekâtı hakkında, Başkomutan Vekili Enver Paşa, başarısızlığın tek sorumlusu olarak gösterildi. Enver Paşa' nın, Almanlar 'ın Avrupa cephesindeki yüklerini hafifletmek uğruna, üstelikte gereksiz ve zamansız bir kararla, 90 bin askeri, Sarıkamış dağlarına gömdüğü ileri sürüldü.
Elbette Enver Paşa'nın doğruları, yanlış, eksik ve kusurları olabilir. Ancak "Sarıkamış Harekâtı" bugün TSK' ya verilen yetki gibi, zamansız olmuştur. Ayrıca tarihte,"Sarıkamış Harekâtı" gibi, ders alınacak pek çok olay ve gelişme var. Ancak hala siyasilerin, tarihteki bu olay ve gelişmelerden, ders çıkarmadıkları da ortadadır.
Elbette, o yıllardaki ortam, bugün yok. Ancak kışın hüküm sürdüğü ve dağların karla kaplı olduğu bölgede, PKK' ya karşı harekât yapmak, hiçte kolay değildir. Üstelik PKK' ya karşı harekâtın yapılacağını, sağır sultan bile duydu. TSK yetkilendirilse, bu saatten sonra ne işe yarar. Aylardır, yapılan yaygaradan sonra, Kandil Dağı'nda, PKK militanları durur mu?
TSK, gerekli gördüğü ve nakarat gibi, tekrar ettiği halde, yaz aylarında, TSK' ya, PKK' ya karşı harekât yetkisi verilmedi. Oysa yaz aylarında, TSK' ya yetki vermemesinin, ne mazereti, ne de kabul edilir bir tarafı var. Çünkü Atatürk'ün ve silah arkadaşlarının, 1919 yılında başlatmış olduğu Kurtuluş Savaşı nda, yurdumuz, İngiliz, Fransız, Yunan ve İtalyan askerlerince işgal edilmiş ve yokluk, kıtlık ve insan sayısı yetersiz ve onca silah ve sayısal üstünlükleri olmasına rağmen de savaş kazanılmış, ülkemizi de kurtarmıştır. Bugün Türkiye, 1919' yılındaki durumundan çok da güçlüdür. Ayrıca " TSK' da Irak'ta, bataklığa girer", "dünya ne der" veya yaz aylarını bırakıp da bugün, "TSK yetkilendirildi" türünden açıklamalar, ilk başta masumca görünen; ancak özünde, halkı aldatmaktan ve örtülü olarak da Türk Silahlı Kuvvetlerini, etkisizleştirmeye yönelik bir dezenformasyondan başka bir şey değildir. Siyasi otoritenin, her türlü eksikliklerine ve ABD, AB, dış ve iç şer odakların, TSK' yı etkisizleştirme çabalarına rağmen, TSK, kendisine verilen her görevi, başarı ile yerine getirecektir. Ancak asker, güç doğa şartları ile de mücadele edecek, fatura da yaz aylarından daha yüklü olacaktır.