4-Mustafa KANTARCI (GÖZLEM)

4-Mustafa KANTARCI (GÖZLEM)

TSK'YI PASİFİZE ETMEK, VATANA İHANETTİR

Türkiye'de, "darbeci temizliği mi" yapıyor, yoksa "iktidara muhalefet eden, hemen herkesi hizaya getirecek bir sinsi dönüşümün, altyapısını mı hazırlıyor" veya "bir şeylerin rövanşı mı alınmaya çalışılıyor?" Soruları, gündemi işgal ediyor. Ancak TSK' ya karşı, dış ve iç şer odakları ve bazı çevreler tarafından, yürütülmekte olan yıpratma kampanyaları, kamuoyu tarafından göz ardı ediliyor. Oysa son zamanlarda internet dahil sözel ve yazılı basın organları vasıtası ile bu kampanyalar daha da artmış durumdadır. Maksatlı, karalama kampanyaların ve benzer gelişmelerin, YAŞ öncesi, yapılması ise daha da manidardır.
Bir gazetede yer alan; "Yoksa bu plan Genelkurmay Başkanı'nın bilgisi dışında Kara Kuvvetleri tarafından mı hazırlandı?" şeklindeki soru ile esas hedefin, YAŞ ve Genel Kurmay Başkanı olacak olan, Kara Kuvvetleri Komutanı Sayın Orgeneral İlker Başbuğ, olduğu da böylece netleşti.
Artık dış ve iç şer odakların amaçları, net ve açıktır. Türk vatanı, milleti, rejimi ve Atatürkçülüğün, teminatı olan TSK' yı yıpratmak, iç hiyerarşik yapısını, ülke genelinde ve bünyesin var olan güveni ortadan kaldırarak, TSK' yı, etkisiz hale getirmektir. Oysa TSK' yı, pasifize etmek vatana ve Türk Milleti'ne ihanettir.
Diğer yandan değişen dünya dengeleri içerisinde, Türkiye, Ortadoğu, Balkanlar ve Orta Asya ekseninde, kilit ülke durumuna gelmiş ve jeostratejik önemi de artmıştır. Ortadoğu, Kafkaslar, özellikle de Orta Asya'nın, zengin enerji kaynaklarının, Batı tarafından kontrol altında tutulup, kullanılması hayati önem kazanmıştır. Nitekim Bill Clinton, döneminde, "Yeni bir Yüzyıl için Ulusal Güvenlik Stratejisi" adı verilen belgeyi imzaladı. Belgenin özü "ABD çıkarlarına dayanan ekonomik milliyetçiliğin", gerekirse silah gücüyle dünyaya egemen kılınması üzerine bina edilmişti. Ve "...iki yüz milyon varillik petrol rezerviyle Hazar Denizi bölgesi dünyanın artan enerji talebini karşılamada önemli bir rol oynamaya adaydır... Kendi petrol kaynaklarımız tükeneceğinden bu bölgedeki kaynaklara ulaşmak, ABD'nin yaşamsal çıkarlarından biridir..." denilmiştir.
ABD ve AB hedeflerini geçekleştirmede, bu bölgelerde, engel teşkil edecek güçlü bir devlet, özellikle de Türkiye ve TSK istemiyor. Nitekim "Ya Gazipaşa Duyarsa" isimli kitabıyla, Ergenekon soruşturmasına konu olan Emekli Albay Erdal Sarızeybek NTV' de, " ...Ergenekon soruşturması, bir çuval geçirmedir. İlk çuval geçirmeyi biliyoruz. İkinci çuval geçirme olayı da, Dağlıca baskınıdır. Hükümet, askerimizin kanını yerde bırakmıştır. Bu soruşturmanın arkasında, İsrail ve ABD vardır" demiştir.
Bugün de dışta ve içte bazı basındaki gelişmeler, Balkan ve İstiklal Savaşı'nda yaşananları hatırlatıyor. O yıllarda, batı basını, tek taraflı propaganda ile ülkemizde, ırki ve dini taassuplarını körükledi. Gelişmeleri de çarpıtarak verdi. Bugün de satın alınan, bazı kalemler sayesinde, aynı senaryolar, Türkiye ve dünya gündemdedir
TSK, karşıtları bilmelidir ki, TSK' nın görevi, tarih boyunda Türk Milletini korumak ve kollamak olmuştur. Dün olduğu gibi, bugünde ve gelecekte de bu görevini yerine getirecektir. Çünkü TSK, Türk vatanı, milleti ve rejiminin teminatıdır.
Nitekim Büyük Önder Atatürk, "Ordu, Türk Ordusu, işte bütün milletin göğsünü itimat, gurur duygularıyla kabartan şanlı adı. Ordumuz, Türk birliğinin, Türk kudret ve kabiliyetinin, Türk vatanseverliğinin çelikleşmiş bir ifadesidir. Ordumuz; Türk topraklarının ve Türkiye idealini tahakkuk ettirmek için sarf etmekte olduğumuz sistemli çalışmaların yenilenmesi imkânsız teminatıdır." demiştir.
TSK' nın da teminatı ve en büyük gücü, aziz milletimizin, Türk Silahlı Kuvvetleri'ne duyduğu, sonsuz güvendir. Bu güven, devam etmelidir. Aksi her gelişme, Türk milletine, dönüşü ve telafisi olmayan bedel ödetir. Herkes sağduyulu, soğukkanlı, daha dikkatli ve sorumlu davranmak mecburiyeti ve zorundadır. Ancak TSK mensubu generallerin evlerinden ve orduevinden alınarak, gözaltına alınması, TSK karşıtlarını daha da umutlandırdı.
Hülasa Türk Silahlı Kuvvetleri, belli çevrelerin organize bir yapı içerisinde yürüttükleri, menfur bir saldırıyla, karşı karşıya olduğunun farkındadır. Başarısız kalmaya mahkûm olan bu menfur saldırılara karşı, Türk Silahlı Kuvvetleri'nin, kendisini koruyacak tedbirleri de alacağı şüphesizdir. Ancak bu tür saldırılara karşı, Türk Silahlı Kuvvetleri'nin, en önemli güvencesi, Türk halkı ve Türk yargısının adaletidir. Ancak son gelişmeler, dış ve iç şer odakları, daha da cesaretlendirdi. Her şeye rağmen, millet olarak sağduyulu, soğukkanlı, daha dikkatli ve sorumlu davranmak ve TSK' ya da sahip çıkmak mecburiyetinde ve zorundayız. Çünkü başka bir Türkiye yok...

Önceki ve Sonraki Yazılar
4-Mustafa KANTARCI (GÖZLEM) Arşivi