çağımızda,  savaşlar, artık iki devlet, ya da devletlerarasında olmuyor. çünkü dünyada halk, özellikle de batı ülkelerindeki insanlar, savaş istemiyor. Siyasiler de, dünyadaki senaryolarını gerçekleştirmek ve çıkarlarını da korumak ve kollamak için, "TERöR" denen beladan, örtülü olarak istifade ediyorlar. Teröre, ideolojik etnik, dinsel görüntü verilerek de sahneye sürüyorlar.
             ülkler, provokasyonlar, suikastlar ve bunlara eşlik eden medya ile  hep birlikte savaşıyorlar. Ayrıca bir ülkenin, nüfusu ne olursa olsun, ordusu ne kadar güçlü olursa olsun, o ülkenin içine, kargaşa çıkaracak, birkaç bin kişi soktular mı o ülkeyi, istikrarsızlaştırıyorlar.
              İşte ARAP BAHARI, Irak, Afganistan ve Suriye…
              ABD ve BOP’ la da Türkiye,  İran, Irak, Suriye- Kafkasya,  Afganistan ve Orta Asya’ yı,  etki altına almak istiyor. Bu maksatla, istihbarat örgütlerini,  devreye sokarak, örtülü operasyonları ve PKK, PYD/YPG'yi IŞID gibi radikal örgütleri,  kullanılanarak da mücadeleyi sürdürüyor. 
            BOP’ un,  öncelikle Kuzey Afrika ayağı hayata geçirildi. Tunus’ da başlatılan kıvılcım, Libya, Mısır, Suriye, Yemen ve diğer Ortadoğu ülkelerinde, ateşe dönüştü  ama  ABD’ nin, vekalet savaşları ile bir mücadele yönteminin kısa vadede çözüm üretemeyeceği açıktır.  Ancak bölgeyi de kan gölüne çevirecek ve en çok daTürkiye gibi ülkeleri etkileyecek.
            örtülü savaşın, yürütüleceği sahalarda, öncelikle Kuzey Kafkasya-çeçenistan’dan, Dağıstan’a kadar olan bölge- Güney Kafkasya ve Hazar Havzası ve Karadeniz olacaktır. Petrol ve doğal gaz boru hatları hedef alınacaktır. Bölgelerdeki etnik, dinsel, mezhepsel kalışma ve bölünme teşvik edilecek ve desteklenecektir.
           Emperyalist ülkeler,  yıllardır. Türkiye’ yi, 1975 Helsinki Sonuç Belgesi’ nin, İnsan Hakları Temel hak ve özgürlüklerini temel alan 7. nci maddesine yönelik bir modelle parçalanmak ve SEVR" İ yeniden hortlatılmak istenmektedir.
           ABD ve Avrupa Birliği, yıllardır, 1975 Helsinki Sonuç Belgesi’ nin, insan hakları, temel hak ve özgürlüklerini temel alan, 7.nci maddesine yönelik demokratikleşme bahanesi ile Sovyetler Birliği’ni, savaşsız, işgalsiz ve müdahalesiz bir şekilde çökertildiği gibi Irak ve Yugoslavya’yı da aynı yöntemle parçalandı. Türkiye içinde, aynı senaryolar gündemdedir.
            Aslıında örtülü savaştan, TSKda haberardır. Nitekim geçmiş yıllarda, Genel Kurmay Başkanlığı, Internet sitesinde yayınlandığı bildiride, terör eylemlerinin, bölücü ve ırkçı terör örgütünün, gerçek niyetlerini,  çok açık bir şekilde ortaya koyduğu belirterek,   “ Her fırsatta, yurt içinde ve yurt dışında barış, özgürlük ve demokrasi gibi, insanlığın yüksek değerlerini, terör örgütüne, paravan olarak kullanan,  kişi ve kuruluşların, bu olayların gerçek yüzlerini görme zamanı artık gelmiştir.“  ifadeleri ile de, AB, ABD ve bazı sivil toplum örgütlerini, örtülü olarak sorumlu tuttu.
              ABD'de, önde gelen 3 düşünce kuruluşunun,  27 Haziran 2012 tarihinde, yaptıkları ortak toplantıda, Türkiye'yi, Suriye'de savaşa çekmek için, bir sena,  bombaların patlatılmasının konuşulduğu ortaya çıkmıştı.  Sonun da da Türkiye Suriye’ deki müdaha de yerini aldı. 3 milyon 570 bin 352 suriyeli de Türkiye’ye getirildi.
            Ayrıca Türkiye, yıllardır ABD ve AB ülkelerinin, bu tür stratejilerinin hedefi oldu. 
Nitekim ABD ve AB büyükelçilerinden, kimi Karadeniz’ bölgesini, kimi de Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgesini ,mesken tuttular, örtülü olarak da etnik yapıyı harekete geçirmek istemişlerdir. 
             Bu ziyaretlerde, Büyükelçiler, önce vali ve belediye başkanına, göstermelik bir ziyarette bulunuyorlar. Ardından da sözde sivil toplum kuruluşlarıyla, temas ve genellikle de doğu ve Güneydoğu bölgesinde,  Halkla da yakın temasta bulunuyorlar. 
            Bugün de ABD,  PKK, PYD/YPG'yi IŞİD’ ı, kara gücü olarak görmekte ve onlarla işbirliği yapmaktadır. Türkiye'nin,  itirazlarına rağmen,  uçaklarıyla yardım etmekte ve silah yardımı yapmayı sürdürmektedir.
           öte yandan, ABD,  Ortadoğu'da, bir Kürt devleti kumak istiyor.  Bunun,  en önemli sebeplerden  biri   bölgede, kukla bir devlet oluşturarak, kendisine üs yapmak ,diğeri ise  bölgedeki İsrail Devletini, güvence altına almaktır.
            Ayrıca Ortadoğu, ABD için, stratejik bir coğrafi bölgedir.  BOP’ la, bu bölgelerde, kendisine rakip olacak, bir gücün yükselmesinin önlemek, askeri-teknolojik gücüne dayanarak da  Ortadoğu Bölgesindeki, petrol ve doğal gaz kaynakları üzerinde  denetim kurmak isitiyor.
            Ortadoğudaki bu gelişmler karşısısnda,  Türkiye'nin, İstiklal Savaşı’nda olduğu gibi, emperyalist güçlerin, masaşı olan, PKK, PYD/YPG'yi IŞİD  dış ve iç şer odaklara karşı, milletçe, topyekûn mücadele  etmelidir. çünkü Türkiye, örtülü ve adı konmamış bir savaşla karşı karşıyadır.