4-Mustafa KANTARCI (GÖZLEM)

4-Mustafa KANTARCI (GÖZLEM)

ULUSAL EGEMENLİK VE ÇOCUK BAYRAMI

                     


            Ulusal Egemenli, ya da millî hâkimiyet, devletin gücü olan egemenliğin, doğrudan doğruya ulusa ait olmasıdır. Millî egemenlik, ulus egemenliği, ya da hâkimiyetimilliye olarak da adlandırılır.


             Ulusal egemenliğin, var olduğu devletlerde, güç, kurucu ve yöneticide değil halktadır. Ulusal egemenliğin, en önemli göstergelerinden biri, meclis ve onu oluşturan demokratik seçimlerdir. Uluslar, bu sayede kendi egemenliklerini oluşturabilirler.


               Ulusal egemenlik, halkın kendi kendini yönetme gücünü, elinde bulundurmasıdır. Ulusa, egemenlikte, halkın seçme ve seçilme hakkı elinden alınamaz. Halk, yönetimde söz sahibidir Halkın hem seçme, hem de devletin kadrolarında, yer alma hakkı vardır.


           Demokrasi ile yönetilen toplumlarda, ulusal egemenlik  halkındır. Ulusal egemenlik sayesinde, halkın devlete olan güveni artmıştır. Cumhuriyetçilik ilkesi de doğrudan ulusal egemenlik ile alakalıdır.


             Demokrasi ile yönetilen, ülkelerde, egemenlik ulusun elindedir.


            Mustafa Kemal ATATÜRK, Samsun’a çıkması ile başlayan, Kurtuluş Saxaşı, 23 Nisan 1920’de Meclis’in açılması ile tamamlanarak, ulusa dayalı yeni bir devletin kuruluşu ile sonuçlandırılmıştı.
             Mustafa Kemal  Atatürk, Eskişehir-İzmit konuşmasında,: “Ulusun geleceğine yalnız ve ancak ulus egemen olacaktır. Ulusu temsil eden, ulusal irade ulus adına sınırlı ve belirli bir zaman için manevi kişiliğini de belirten, Millet Meclisi de en sonunda, ulusça yenilenmekle karşı karşıyadır. Özde olan ulustur. Egemenlik onun olduğu gibi, yönetim hakkı da onundur.” demişti.
               Türkiye Büyük Millet Meclisi, 23 Nisan 1920 Cuma günü, en yaşlı üye Sinop Milletvekili Şeref Bey’in başkanlığında, saat 13.45’te İttihat ve Terakki Kulübü binasında açılmıştı.


           Mustafa KemalAtatürk, “Bütün cihan bilmelidir ki artık bu devletin ve bu milletin başında hiçbir kuvvet yoktur, hiçbir makam yoktur. Yalnız bir kuvvet vardır. O da millî egemenliktir. Yalnız bir makam vardır. O da milletin kalbi, vicdanı ve mevcudiyetidir.” İfadeleri ile egemenlik, en güzel şekil de tanımlamıştır.


             23 Nisan 1920, Birinci Büyük Millet Meclisi’nin açıldığı ve Türk halkının egemenliğini ilân ettiği tarihtir.  Mustafa Kemal ATATÜRK, 23 Nisan 1924’te ’23 Nisan’ gününün bayram olarak kutlanmasını istemiştir.


         1927’deki ilk bayram, Türkiye Cumhuriyeti devletinin kurucusu ve dönemin cumhurbaşkanı Mustafa Kemal Paşa himayesinde, gerçekleştirilmiş, etkinlikler için, Atatürk arabalarından birini çocuklara tahsis etmiş ve Cumhurbaşkanlığı Bandosu’nun da konser vermesini sağlamıştır.


          O yıl cemiyetin, Ankara’daki binalarından birine, “Çocuk Sarayı” adı verilmiş ve burada düzenlenen çocuk balosuna, İsmet İnönü’ nün, çocukları da katılmıştır.


        1929’da, çocuklara ilgi daha da artmış ve o yıl ve daha sonraki yıllarda, 23-30 Nisan haftası "çocuk haftası" olarak kutlanmıştır.


           Daha sonraları, 70’li yıllara kadar, ulusal boyutta ünlenerek ve katılımı artırarak ilerleyen, 23 Nisan Çocuk Bayramı kutlamalarına, 1975’te Türkiye Radyo Televizyon Kurumu da katılmış ve bir hafta çocuk programları yayımlamıştır.


           1978’de Meclis Başkanlığı’nın, izniyle meclisteki törenlere çocukların da katılması sağlandı. 1979’da bu uygulamada sonra, Ankara ilkokullarından gelen çocuklarla düzenli olarakyapıldı.


            1980’de de bütün illerden gelen çocuklarla "Çocuk Parlamentosu" oluşturuldu. 1979 yılının, UNESCO tarafından, Dünya Çocuk Yılı olarak duyurulması üzerine, TRT tarafından, dünyanın bütün çocuklarını, kucaklamayı amaçlayan bir proje hazırlandı ve 1979 yılından itibaren, TRT Uluslararası 23 Nisan Çocuk Şenliği adıyla uygulamaya kondu.


            1979’da ilk olarak, altı ülkenin katılmasıyla uluslararası boyuta taşındı. 23 Nisan Ulusal Eğemnlik Çocuk Bayramı’na, her yıl yaklaşık kırkın üzerinde ülkeden gelen ve Türk çocuklarının, misafiri olan yabancı ülke çocukları da katılıyor.


             Dünya üzerinde, çocuklarına bayram hediye eden ve bu bayramı bütün dünya ile paylaşan ilk ve tek ülke Türkiye’dir.


             Bugün bayramla ödüllendidiğimiz, çocuklarımızın, en çok psikolojik sorunlar yanında, aile hayatına yönelik, sosyal hayata yönelik, bedensel sağlık durumuna yönelik ve  gelecek ve iş hayatına yönelik sorunları vardır.


             Uzmanlara göre, bir ülkenin, çocuklarına yaptığı yatırım, hem yoksulluğa, hem derin sosyal ve ekonomik sınıf farklılıklarına, hem de kadın-erkek eşitsizliğine çare olabilir.


              Okula giden, kendine güveni artan ve yaratıcı olan çozuklarımız, yoksulluk ve eğitimsizlik döngüsünü kırarak, hem kendisine, hem de ülkesine yararlı bireyler olacaktır. 


               Ülkemizin, geleceği açısından çocuklarımız çok önemlidir. Egemenliğimizin teminatı millet; milletimizin, kentlerimizin, ülkemizin teminatı, yani geleceğimizin, yarınlarımızın, umutlarımızın, hayallerimizin, teminatı da çocuklarımızdır.


               Yeter ki Adalet ilkokulu’nda görevli olduğumuz yıllarda, öğrencimiz, Başak Büker’ in, "Bize, gelecek diyorsunuz, bizce gelecek, bizim haklarımıza gösterilecek saygıdadır" sözünün, gereği yapılsın…


                 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı kutlu olsun


 


 


 


 


 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
4-Mustafa KANTARCI (GÖZLEM) Arşivi