Osmangazi Üniversitesi (ESOGÜ), Mühendislik Mimarlık Fakültesi Makine Mühendisliği Bölümü öğretim görevlileri ile öğrencileri, İngilizce Ebabil kuşu anlamına gelen " Alpine Swift"' adlı İnsansız Hava Aracı ile Amerika Birleşik Devletleri' de, düzenlenecek olan, 'Dünya Üniversiteler arası İnsansız Hava Aracı Yarışması'na katılacak.
ESOGÜ Mühendislik Mimarlık Fakültesi Makine Mühendisliği Bölümü öğretim görevlileri ile öğrencilerinin, 12 bin liraya mal olan 'Alpine Swift' araçla 10-12 Nisan 2015 tarihlerinde ABD 'nin Arizona Eyaleti Tucson kentinde gerçekleşecek olan 19'uncu Dünya Üniversiteler Arası İnsansız Hava Aracı Yarışması'na katılacaklar.
Yine Ocak 2015 üçüncü haftasında toplanan verilerden, "Ranking of scientists in Turkish Institutions according to their GSC public profiles" olarak önde gelen 2000 Türk araştırmacının listesi TOP2000 olarak yayınlandı. Liste araştırmacıların H-indeksi değerlerine ve aldıkları atıfların toplam sayısına göre yapıldı. Bu 2000 kişilik listede ESOGÜ Osmangazi Üniversitesinden 12, Anadolu Üniversitesinden ise 20 araştırmacı yer aldı.
Elbette alınan sonuçlar, bir başarıdır. Ancak yeterli değildir. Çünkü evrensel boyutta, bilgi üretmek, bilim ufkunu genişletmek, çağdaş bilimsel, teknolojik ve kültürel birikimin egemen olmasını sağlayacak, toplumun gelişmesine katkıda bulunacak, aydın ve yaratıcı düşünebilen insanlar yetiştirmek, üniversitelerin öncellikli görevidir.
Ayrıca gelecek sözle olmaz, proje, bilgi ve teknoloji üretimi" gerektirir. Bugün toplumlar, zengin ve yoksul diye ayrılmıyor. Proje, bilgi ve teknoloji üretebilen veya üretemeyen diye tanımlanıyor. Toplumların, ülkelerin ve kurum/kuruluşların, üniversitelerin zenginliği de bünyelerindeki bu unsurlarla ölçülüyor.
Öte yandan bir ülkenin ve üniversitelerin, gelişmişliği ve uluslararası alandaki saygınlığı, bilimsel buluşları veya bilime yaptıkları katkıları ile belirlenmektedir. Bilgi ve teknoloji üretmeyen toplumlar veya kurum/kuruluşlar, başarılı olamazlar. Bugün gelişmiş batı toplumların, ortak özelliklerinin başında bilimde ilerlemiş olmalarının sonucu oluşan artı değerle sağlanan yüksek refah düzeyleri ve bunun halkın günlük yaşamına yansıtılması ile ölçülmektedir.
Ayrıca ülkemizdeki üniversitelerin, CITATİON INDEX Yayınlarında elde ettiği başarı da yeterli değildir. Nitekim Üniversitelerde görev yapan öğretim üyelerince hazırlanan bilimsel makalelerdeki nitelik sorununu, YÖK tarafından da kabul edilmişti. Ancak uluslararası yayın endekslerine, Türkiye' ye giren yayın sayısının arttığını; ancak bu yayınlara yapılan atıf sayısında düşüş yaşandığını` kabul eden YÖK, Türkiye kaynaklı, yayınlara yapılan atıf sayılarının düşüklüğü, yayın teşvik politikasında nicelikten çok nitelik üzerinde durma zamanının geldiğini kabul etmiştir.
CITATİON INDEX yayınları, üniversitenin geleceği açısından önemli bir gelişmedir. Ancak bu yayınların, daha artması ve öğretim elemanları araştırıcıların uluslararası düzeyde yayın yapmaya teşvik edilmesi, maddi ve manevi açıdan olduğu kadar, yerel ve ulusal proje/projeler bazında da destek verilmesi, şarttır. Bu alanda Kurum/kuruluşlara, işletmelere özelikle de siyasi otoriteye de ciddi görevler düşüyor.
Türkiye'nin, araştırma ve geliştirme (AR-GE) harcamaların GSMH' ye oranının binde 63 düzeyindedir. Bu oran gelişmiş ülkelerde, yüzde 3 civarındadır. Ayrıca Ar-Ge' ye ayrılan dilim ile ülkelerin, bilimsel yayın sıralaması ve gelişmişliği arasında yüksek bir ilişki bulunduğu düşünüldüğünde, ESOGÜ' nün, eldeki imkânlarla, başarılı bir performans sergilediği de ortadadır.
Ülkemizde, Araştırma altyapısı eksik olan üniversite ve araştırma kurumlarında ileri düzeydeki araştırma projelerinin yürütülmesini sağlamak üzere, DPT tarafından yeni kurulan üniversitelerde, merkezi araştırma laboratuarları oluşturuluyor. DPT, yeni açılan 72 üniversitenin de merkezi araştırma laboratuarlarına kavuşturulması için, yaklaşık 400 milyon TL'lik kaynak ayırdı.
Türkiye ve Üniversiteler, Ar-Ge çalışmalarına hız vermek ve bu alanda her türlü fedakârlıkta bulunmak zorundadır. Çünkü çağımızda üretim biçimleri ve araçlar değişiyor. Sanayi toplumu, esnek ve yatay yapılanan bir bilgi toplumuna dönüşüyor.
Japonya'da, Kukuzaki Daiini Shogakko School" adlı kardeş okulumuz vardı. Bu nedenle de Japon eğitim sistemi hakkında geniş bilgi sahibi olduk. Japonya 'da, üniversiteler, öğrencilerine, rehberlik ederek, akademik disiplin ve geniş bir dünya görüşü kazandırırlar. Japonya da, üniversiteler, aynı zamanda "BİRER ARAŞTIRMA MERKEZİ" dir.
Türkiye'nin, gelişmiş ülkelerle rekabet edebilmesi ve ekonomik olarak tam bağımsız bir ülke olabilmesinin yolu, AR-GE' den geçmektedir O nedenle de Üniversiteler Ar-Ge çalışmalarına öncelik vermek, bilgi ve teknoloji üretmek zorundadır.