
4-Mustafa KANTARCI (GÖZLEM)
VAATLER SÖZDE KALMAMALI
Valimiz, Sayın özdemir çAKACAK ın, göreve başlarken,” …Ahi Evran Veli der ki, 'Elin, kapın, sofran açık olsun, güler yüzlü olun, tatlı dilli olun'. Değerli arkadaşlar, biz sadece, bu ilkeyi, kamu yönetiminde, vatandaşlara karşı uygularsak vatandaşımızın, devletine olan güvenini arttırmış, toplumsal huzura, toplumsal barışa, en büyük katkıyı yapmış oluruz. “ sözleri, her yöneticimize, örnek ve rehber teşkil edecek niteliktedir”demiştik.
Valimiz, Sayın çAKACAK, Erenköy Mahallesi’ nde yapmış olduğu toplantıda da” bir resmi daireye gittiğimiz zaman kendimize ve ailemize nasıl davranılmasını istiyorsak, bizlerde vatandaşlarımıza öyle davranmalıyız. Güler yüzü, bir tebessümü, yardımlaşmayı birbirimizden eksik etmezsek; devlet ve millet arasındaki birlik ve beraberlik hiçbir zaman bozulmaz, çok güzel bir birliktelik olur ve vatandaşın devletine olan güveni daha da artar” sözleri de hala hafızamızdadır.
22.11.2017 tarihinde, yaptığımız görüşmede de aynı duygular içinde olduğunu gördük.
Bu görüşlerimiz, üzerine eleştiriler aldık. Hala da almaya devam ediyoruz. özellikle bir okuyucumuzun, “ Yazılarınızı, devamlı okuyorum. Ama bazen söz ve vaatlere bakarak, görevlerine yeni başlayan, bazı yöneticiler hakkında, çok olumlu görüşlerinize, tanık oluyoruz. Ancak zamanla da yanıldığınızı da görüyoruz.” dedi.
Başka bir okuyucu da, Vali Sayın çAKACAK’ tan, kurum olarak, tanışmak, isteklerimizi iletmek ve sorunları aktarmak için, randevu talep ettik. Aradan iki ay geçmesine rağmen, hala olumlu veya olumsuz bir cevap alamadık. Oysa siz, valiye, yalın yurttaş kimliği ile ulaşabileceğimizi aktarmıştınız. ”diyerek sitem etti.
Elbette randevu verip, vermemek, yöneticilerin elidedir. Ancak halka hizmet veren yöneticilerimizin, halkın istek ve önerileri karşısında, randevu vermek, sorunlarına da çözüm bulmak zorundadır. çünkü vatandaşa, hizmet getiren makamlar, halk adına, görev yaparlar. Ayrıca çağımız da halka rağmen de başarılı olmak da mümkün değildir.
Ayrıca randevu alma ve verme kuralları ve randevusuz gelen konukların kabulü, makama aittir ama her hangi bir makamdan, halkın memnuniyeti, hizmette kaliteyi belirler.
Aslında bazen yöneticilere, ulaşmada, özel kalemlerin de hataları oluyor ama fatura yöneticiler kesiliyor. O nedenle de yönetici, bu tür yanlışlara, meydan vermemek için, mutlaka tedbir almak zorundadır.
Ayrıca her yönetici, halk adına görev yapar, Varlık nedeni de halktır.
Halka gerçek anlamada, hizmet eden insanlar, manevi zengindir. Dünyada, bir insan için de kalıcı olan da maddi zenginlik değil, manevi zenginliktir. çünkü bugüne kadar, Türk toplumunda, çok büyük servete sahip insanlar oldu. Ancak hiçbiri, manevi zengin olan insanlar gibi, toplumlarda kalıcı olmadı.
Ayrıca. Kişi/kişiler, manevi zengin olabilmesi için de her şeyden önce, o milletin evladı olduğu hissetmesi, görev yaptığı toplumu, kenti ve insanlarını sevmesi, tavır, davranışları ve icraatı ile de örnek olması en önemlisi de icraatı ile de bunu göstermesi gerekir. Bu insanlarımız ebediyete intikal etseler de, çalıştıkları kentlerde ve kurum/kuruluşlarda hep yaşarlar.
Geçmiş yıllarda, İzmirliler ve basın mensupları, hiçbir ayrıcalığa sahip olmadan, "yalın yurttaş" kimliği ile toplumsal istemlerini gerektiğinde, İzmir Büyükşehir Başkanlarından, Rahmetli PRİŞTİNA’ ya, bürokratik engelleri de devre dışı bırakarak aktarabiliyorlardı. Bu duruma, kendim de birkaç kere tanıklık ve " HALK VE BASIN, BENİM VELİNİMETİMDİR" sözüne de şahit olduk.
Bugün, halk ve basın tarafından, hala hatırlanıyor ve rahmetle anılıyor
Eskişehir’ de görev yapan bürokratların, kimi doğuda, batıda, kuzeyde, güneyde, görev aldı, kimi de emekli oldu, hatta ahrete göç etti ama yaşadığımız anıları ve hizmetlerini, kendilerine yaptığımız ziyaretleri, hep hatırladık ve unutmadık.
Eskişehir’ de, görev yapan hizmetleri ile iz bırakan, Valilerimizden Sayın Sami SöNMEZ, Sayın Mehmet KILIçDAR, Sayın Kadir çALIŞICI, Sayın Ali Fuat GüVEN, Belediye başkanlarımızdan, Rahmetli Selami VARDAR, Müftü Sayın Abdullah CEYLAN. gibi pek çok bürokratımız, hatırlanıyor, sürekli de hatırlanacaktır.
Teknoloji gelişiyor, dünya değişiyor. Kurum/kuruluşlar, yönetimleri, geleneksel anlayıştan uzaklaşıyor, yerini modern yönetim, tekniklerine bırakıyor. İyi bir yönetici, halka kapısı, icraatı da çağa ve yeniliklere de açık olmalı, kendinden de bir şeyler üretmeli ve uygulamaya koyabilmeli, vaatlerini de icraata dönüştürmelidir.
Elbette Valimiz Sayın çAKAçAK’ ın, isteklere, olumlu cevap vermemesinin, bir nedeni mutlaka vardır ama topluma, örnek teşkil edecek insanlarımızın, özellikle de yöneticilerimizin, örnek teşkil edecek, icraat, vaat, söylemlerini, meziyetlerini, basın, kamuoyu ile paylaşmalı, onlarda, vaatlerini yerine getirmelidir. çünkü başka bir Türkiye yok.