
4-Mustafa KANTARCI (GÖZLEM)
VAKİT VARKEN...
Adapazarı' ında, şehit Tuncay Özdemir'in cenazesinin toprağa verilmesinden kısa süre sonra, DTP' liler bir gece düzenledi. Teröristler için saygı duruşunda bulunuldu, marşlar okudu. Bunu haber alan şehit yakınları ve Milliyetçi gençler, salon önünde toplanarak geceyi protesto etti. Ancak bazı gazeteler haberlerinde, milliyetçi gençler ile şehit yakınlarını, tahrikçi olarak tanımladı ve "Bayraklı tahrik" manşetiyle haber yaptı.
Diğer yandan ODTÜ' de, öğrencilerce yapılan açıklamada, "23 Nisan'ı 24 Nisan'a bağlayan gece yaşanan olaylar üzerine, bilgi kirliliğine ve bölücü propagandaya maruz kalan ODTÜ, kamuoyunu bilgilendirmek amacıyla bu basın bildirisi kaleme alınmıştır. "Yaşanan gelişmeler asla tarafsız değildir. Objektiflik ve tarafsızlık iddiasında olan herkes yalan söylemektedir. Çünkü var olan iki taraftan birisi PKK sempatizanı, ODTÜ'lü ve ODTÜ'lü olmayan militanlar, diğeri tamamen ODTÜ'lü, vatansever öğrencilerdir..." denildi.
Olayları çıkaran PKK ve yandaşları ama her nedense bazı medya Atatürkçü ve milliyetçi gençler ile şehit yakınlarını, tahrikçi olarak suçluyor. Gerçekler saptırılmaya devam ediyor. Tedbirde alınmaz ise hiçte arzu edilmeyen gelişmeler gündemi işgal edecektir. .
Mardin 'in Derik İlçesi'ndeki Derik Lisesi'nde işlenen Milli Güvenlik dersine giren teğmen, M.B.K ile öğrenciler arasında başlayan terör örgütü PKK' ya yönelik tartışma adliyede bitti. Okulda yapılan incelemede, duvar ve sıralarda terör örgütünü övücü yazılar bulununca okul müdürü, 3 yardımcısı ve 12 öğrenci, gözaltına alındı.
Hülasa Türkiye, hızla bir kaosa sürükleniyor. İktidar ve muhalefet bunun farkında değil. Üstelik yıllardır, iktidar ve muhalefet, söylemleri ile olayları sürekli körüklediler. Nitekim Recep Tayyip Erdoğan, " Kürt sorunu vardır. Kürt sorunu benim de sorunum " demiş bir müddet sonra da "Kürt sonu yok terör sorunu var" demiştir. , Karayalçın, ise " Kürt sorununun Anayasa'ya yurttaşlık haklarına dayalı olarak çözmek istiyoruz" demişti. Yine "Kürt realitesi vardır" diyen Süleyman Demirel veya " Avrupa'nın yolu Diyarbakır'dan geçer" cümlesini kullanan, Mesut Yılmaz, Teröristi düz ovaya indirerek siyaset yaptırmak isteyen Ağar, PKK'nın silah bırakmasını alkışlayan, ANAP Lideri Mumcu' nun terörün ve gerginliklerin, bu duruma gelmesinde az veya çok payı vardır.
Bugünde, aynı hataya CHP düşüyor. CHP'nin, 32'nci Olağan Kurultayı ikinci gün, Atatürk Kapalı Spor Salonu'nda, zaman zaman Kürtçe şarkılar çalındı. Güneydoğulu delegeler, Kürtçe şarkılara eşlik ettikler, halay çektiler. Kürtçe şarkıların çalınması, "CHP Kürt açılımına şarkılarla başladı" yorumlarına da neden oldu.
Şu bir gerçek ki ülkemizde politikacılar, hep işin kolayına kaçıyor. Bazı Medya ise olayları saptırıyor. Üstelik sorunların da nedeni oluyorlar. Esas alınması gerekli tedbirleri ise göz ardı ediyorlar. Bu hataların bedelini de halkımız ödüyor. Ateşte düştüğü yeri yakıyor.
Siyasi irade ve Güvenlik kurumları, artık gerçekleri görmelidir. Tecrübesiz, deneyimsiz, bölgeyi tanımayan gençlerle, terörle mücadele başarılı olmak çok zordur. Mutlaka 1993' e olduğu gibi, iyi eğitilmiş, her şart ve zeminde mücadele edebilecek, görevli olduğu coğrafi bölgeyi de çok iyi tanıyan, "Özel Timler" ile terörle mücadele yapılmalıdır
Nitekim geçmişte, özel harekâtçılar, teröristlerin korkulu rüyası olmuştu. Hainlere karşı o kadar başarılıydılar ki, bizzat bölücü başı telsizle verdiği talimatlarda, "Özel harekâtçılar ile çatışmaya girilmemesini" istiyordu. Şimdi Doğu ve Güneydoğu Anadolu'da çok az sayıda, özel harekâtçı görev yaparken, kalanları da batıda trafik ve pasaport gibi bölümlere kaydırıldı.
Bahar aylarının gelmesiyle beraber Kuzey Irak'ta yuvalanan hainler, Türkiye'ye geçiş yapmaya başladılar. Son 10 günde 13 şehit verdik. Gidişattan endişelenenler, çözüm yolları üzerine kafa yormaya başladı. Doğu ve Güneydoğu kırsalında terör örgütü, PKK'ya dönük büyük başarı sağlayan, ancak şehir içine çekilen, "Polis Özel Harekât Timi" yeniden yapılandırılıyor.
Ve nihayet! Türk Silahlı Kuvvetleri de, terörle mücadelede reform niteliğinde bir karar alarak komando tugaylarında yalnızca subay, astsubay ve uzman çavuşlardan oluşan profesyonel askerlerin, görev yapmasını benimsedi. 6 komando tugayının yüzde 100 profesyonel hale geleceğini, bu birliklerde Mayıs 2008'den itibaren, yedek subayların, 2009 sonundan itibaren erbaş ve erlerin görev almayacağını açıkladı. TSK' daki bu "strateji" değişikliği ", terörle mücadelede devamlılık sağladığı gibi, PKK terörü karşısında zayiatı da azaltacaktır. Hülasa son aylarda yaşanan terör özelliklede, etnik olaylar, hiçte hayra alamet değildir. Vakit varken, bir an önce ne yapılacaksa yapılmalıdır.