"Cevap vermeden önce iyi düşün; zekice verilmiş bir cevap yaşamını olumlu yönde değiştireceği gibi aptalca bir cevap ile hayatını zorlaştırabilirsin"

Rus çarı, atlı arabasıyla ülkesinde bir geziye çıkmıştı. Araba yoldaki kanal inşaatının önünde durmak zorunda kalınca, işçiler Çar'ın karşısında heyecanla irkildiler.

Çar arabadan indi ve çalışmaktan yüzü gözü terler içinde kalmış işçilerden birine sordu.
"Bu kadar yoruluyorsun, kan ter içinde kalıyorsun" dedi."Peki iyi para kazanabiliyor musun bari?"
İşçi, hiç duraksamadan yanıt verdi:
"Bana yetecek kadar kazanıyorum efendim " dedi.
Çar, daha somut bir yanıt bekliyordu.
"Bana daha açık bir yanıt ver," dedi. "Yani ne kadar kazanabiliyorsun?"
İşçi başını önüne eğdi.
"Borçlarımı ödeyebiliyorum, bir bölümünü borç veriyorum, Kalanı ile de her gün sıcak yemek yiyebiliyorum, efendim."

İşçinin bu yanıtına Çar çok şaşırdı. Bu kadar az para kazanan, boğaz tokluğuna çalışan bir kanal işçisi, nasıl olurda bu kadar az bir parayı, bu kadar çok yerde bu kadar verimli bir biçimde kullanabilirdi. Dayanamadı ve tekrar sordu:
"Ücretinin ne kadarını nereye, nasıl harcadığını tane tane anlat bakayım " dedi. "Nasıl olabiliyor da, bu kadar az bir parayla hem borçlarını ödeyebiliyorsun, hem borç para verebiliyor, hem de her gün sıcak yemek yiyebiliyorsun?"
Terler içindeki kanal işçisi Çarın isteği üzerine, hesabını tane tane vermeye başladı.
"Evde yaşlı babama bakıyorum: Bu, eski borçlarımı ödüyorum anlamına geliyor," dedi. Oğlumun nafakasını çıkarıyorum; masraflarını karşılıyorum. İlerde onun da bana yardımcı olacağını düşünüyorum. Bu ise bir nevi borç vermek oluyor. Bahçemde yetiştirdiğim tek sebze lahanadır, olsun... Lahana da sıcak yemektir. Her gün sıcak sıcak bir tas lahana çorbası yiyoruz, karnımız doyuyor sevgili Çar'ım..."

Çar, fakir işçinin cevaplarından çok etkilendi. Onu bir kese altınla ödüllendirdi. Sonra sarayına döndü ve tüm danışmanları ile yaverlerini toplayarak onlara akıllı işçininin sözlerini anlattı.