21. Vergi Haftası, tüm yurtta olduğu gibi, 22-28 Şubat tarihleri arasında ilimizde düzenlenen, çeşitli etkinliklerle kutlanıyor. Ancak etkinliklerden, Eskişehir kamuoyu yeteri kadar haberdar değildir. Oysa kamuoyunda, vergi bilincinin oluşturulması için, etkinlerin halka yönelik olması ve halkın da bu etkiliklerde yer alması gerekir.
21. kutlanan Vergi Haftası nedeniyle, bir açıklama yapan Vergi Dairesi Başkanı Fethi AYGÜN, "kamuoyunda sağlıklı bir vergi bilincinin oluşturulması, verginin toplumun tüm birimlerine benimsetilmesi ve vergiyi gönüllü olarak ödeme alışkanlığının arttırılması, son derece önemlidir" diyerek, bir gerçeği ortaya koydu.
Sayın AYGÜN' ün, ""Vatandaşlarımıza verilecek olan tüm kamu hizmetlerinin, en hızlı ve en verimli şekilde yürütülebilmesi için, gerekli olan finansman kaynağının sağlanmasında, vergi gelirleri büyük önem taşımaktadır. Vergi yalnızca kamu giderlerini finanse eden bir kaynak değil, aynı zamanda ekonomik büyümeyi teşvik eden, istihdamı, sanayileşmeyi özendiren, tasarrufları ve sermaye birikimini sağlayan en önemli araçlardan biridir." sözlerine katılmamak mümkün mü?
Elbette devletin, sunduğu hizmetlerden yararlanan tüm vatandaşlar, devlete vergi ödemesi gerekir. Vergi ödemek, ülkemizde yaşayan her vatandaşın, en kutsal görevlerinden biridir, Tüm vatandaşlarında bu görevi yerine getirmeleri gerekir. Devlete, vergi vermek, bir vatandaşlık görevidir. Aynı zamanda devletin gerçek ve tüzel kişilere yüklediği ekonomik yükümlülüktür. Halkın verdiği vergilerle de devlet, sağlık, eğitim, yol su, gibi pek çok hizmeti karşılar. Hülasa verilen vergiler, halka hizmet olarak geri döner.
Ne var ki bugün toplanan vergilerin tümü, halka hizmet olarak dönmüyor. Büyük bir bölümü ile siyasi iktidarların hataları sonucu meydana gelen, dış ve iç borçların faizleri ödeniyor. Yani, "KONSOLİDE BÜTÇE" nin, yüzde 25'i sadece bu borçların (iç-dış) faizinin ödenmesine ayrılmış durumda. Toplam vergi gelirlerinin % 33'ü faiz harcamalarına gitmektedir. Faiz harcamaları, yatırım harcamalarının, 7 katına ulaştı. Faiz ödemesi için ayrılan kaynak sosyal güvenlik, sağlık ve eğitime ayrılan kaynaktan daha yüksektir. Hülasa çok partili dönemde, toplanan vergilerin, siyasi otorite tarafından yerli yerinde harcandığını söylemek çok zordur.
Devlet, ekonomide istikrarı sağlayabilmesi için mutlaka, " kamu finansmanı " sorununu çözmesi gereklidir. Bunun yolu da kamu giderlerini, en sağlam kaynak olan vergilerle finanse etmekten geçer. Bunu sağlamak için de yasalar çerçevesinde, mali denetimin artırılmasını, kayıt dışılığın kısa vadede asgariye indirilmesi, uzun vadede ortadan kaldırılması zorunludur.
Elbette ülkemizde "KAYIT DIŞI EKONOMİ" nin, sebep/sebepleri vardır. Bunlardan kayıt dışı faaliyetleri teşvik eden ve kayıt dışı ekonomiyi genişleten en önemli faktör, vergi yükü ve sosyal güvenlik primleridir. Diğer önemli bir sebepte, ekonomik birimlerin, kamu yönetimine ve kamu kaynaklarının kullanımına ve verimliliğine dair düşünceleridir. Bu düşünceler kayıt dışı ekonomiyi büyültecek ya da azaltacaktır.
Bugün halkımızın, Devletin yaptığı harcamalara karşı duyduğu şüpheler, toplumdaki vergi bilincinin zayıflamasına neden oluyor. Halkımız, devletin vergi gelirinin etkin olmayan verimsiz harcamaları artıracağını düşünüyor. Bu nedenle de mümkün olduğunca daha az vergi ödeme yoluna gidiyor. Bu düşüncenin, ortadan kalkması için vergi haftasından verginin öneminden ziyade, toplanan vergilerin nerelere harcandığı, kamuoyu ile paylaşılmalıdır. Vergi gelir ve harcamalarında, şeffaf bir tablo sergilenmelidir.
Ülkemizde Kayıt dışı ekonominin, bir nedeni de işsizlikteki artıştır. Ülkemizde işsizlik oranının, yüksek olması, kayıt dışı ekonomiye giriş ve çıkışların daha zahmetsiz olacağı varsayımı altında, kayıt dışında çalışmayı, teşvik ediyor ve büyütüyor.
Ülkemizde, vergilerin yerli yerinde kullanılması ve halka hizmet olarak dönmesi vergi gelirlerini daha da artıracaktır. Bu hususta siyasi iktidarlara, ciddi görevler düşmektedir. Son yıllarda IMF tarafından da gündeme getirilen, Ancak Ak parti iktidarı tarafından kabul görmeyen, 'Gelirler İdaresinin özerkleşmesi' çözüm, olur mu bilinmez ama ülkemizde, vergi bilincinin ve vergiye gönüllü uyumun oluşturulamadığı sürece, yeterli düzeyde vergi toplanamayacağı da ortadadır.
Elbette "VERGİ HAFTASI", toplumda, vergi bilincinin artmasında, önemli bir etkinliktir. Vergi vermek ise bir vatan borcu olup, kalkınmanın da temelidir. Ancak, siyasi iktidarlar da, halktan toplanan vergileri, yerli yerinde kullanarak, halka hizmet olarak dönmesini sağlamak zorundadır.
