1-Murat TAŞKIN (BİZDEN SÖYLEMESİ)

1-Murat TAŞKIN (BİZDEN SÖYLEMESİ)

Yalanla gelen yalanla gider ki...

 


Sosyal medya mecrasında mevcut belediye başkanları Ahmet Ataç ile Kazım Kurt hakkında sponsorlu paylaşımlar yapılıyor…


Seçim tarihi yaklaştıkça, kimler tarafından yapıldığını söylememize bile gerek olmayan söz konusu sponsorlu paylaşımlar daha da fazlalaştı.


Neymiş efendim! Tepebaşı Belediye Başkanı Ahmet Ataç  HDP’yi destekleyen konuşmalar yapıyormuş.


Terör örgütünü destekleyen HDP’ye övgülerde bulunuyormuş falan filan…


Belediye’ye ait salona Atatürk’ün annesi “Zübeyde Hanım” , Spor salonlarından birine ”Mustafa Kemal Atatürk” diğerine “Yunus Emre” ismini koyan, bugüne kadar binlerce Tepebaşı’lı vatandaşı çanakkale’ye, Konya’da Mevlana’ya, Ankara’da Anıtkabir’e dua etmek için götüren Ahmet Ataç  HDP’ye destek veriyormuş iyi mi?


İnsanın “hadi oradan” diyesi geliyor…


öte yandan Odunpazarı belediye başkanı Kazım Kurt hırsızmış, hırsızlığa da göz yumuyormuş o sponsorlu paylaşımlara göre…


Meclis oturumlarını ve ihaleleri canlı yayın ile yapan, sürekli Sayıştay ve içişleri bakanlığı müfettişlerinin denetiminden geçen, mecliste aldığı her kararı bir de AK parti çoğunluğundaki büyükşehir belediye meclisinde görüşülüp karara bağlanan, eşi çarşıya inmek için durakta belediye otobüsü bekleyen…


En önemlisi de…


 En ufak bir hatasında kayyumun başında biteceği Kazım Kurt hızsızmış, hırsızlığa da göz yumuyormuş iyi mi?


-“yapamadılar” deyin…


-“Beceremediler” deyin…


-“Biz daha iyisini yapacağız” deyin…


Ne derseniz deyin ama insanları da yapmadıkları ile suçlayıp itham etmeyin be arkadaş!


Eğer seçimi kazanmanız bu gerçekle alakası olmayan ithamlara bağlı ise…


Seçimi ancak böyle kazanacak iseniz…


Valla o zaman hiç kazanmayın…


 Zira yalanla gelen sonuçta zaten yalanla gider…


.....


 


Millet İttifakı partileri daha iyi entegre oldu sanki…


 


Bir tarafta AK parti-MHP işbirliğiyle oluşan Cumhur İttifakı.


Diğer tarafta CHP ve İYİ Parti işbirliği ile oluşan Millet İttifakı.


Bana soracak olursanız iki ittifak arasında, partilerin birbirlerine daha iyi uyum sağladığı ittifak; Millet İttifakı gibi görünüyor…


CHP ve İYİ Parti tabanlarındaki entegrasyonun, AK parti ve MHP’nin oluşturduğu Cumhur İttifakından daha sağlıklı olduğu, Bazı seçim bölgelerinde rakip olmalarına rağmen gerek CHP ve gerekse İYİ Parti tabanlarında birbirine karşı bir sempati doğduğu hissediliyor.


CHP ve İYİ Partinin birbirlerini kabullenme oranı bir hayli yüksek görünürken, Cumhur İttifakı partilerinde durumun aynı olduğunu söylemek güç.


Zira…


AK Parti tabanının bir bölümünde MHP’ye olan sempati var olsa da MHP tabanında AK Parti’yi kabulleniş tam anlamıyla sağlanabilmiş gibi gözükmüyor…


Bunun da nedeni şu olsa gerek:


CHP ve İYİ Partinin, iktidarı indirmek gibi ortak bir amacı olması…


AK Parti ise iktidar olduğu için var olan iktidarını korumak istiyor…


MHP ise burada, iktidar değilken iktidarın iktidarını koruma amacına ortak olmasıyla biraz açıkta kalıyor.


İşte MHP tabanında “Onların iktidarından bize ne” sorgulaması ve seslerinin yüksek çıkmasının da nedeni bu olsa gerek…


Bu elbette bana ait bir tespit…


Doğruluğunu ve yanlışlığını tartışmak serbest…


.....


 


Böyle seçim çalışması belediye başkan adaylarında yok…


 


Ali Paşa Şanlı “Eskişehir’de Sendikacı” denildiğinde akla gelen ilk isimlerden biridir.


Eğitim İş’in Eskişehir’de şube başkanlığını yapan, uzun yıllar sendikal hak ve özgünlükler mücadelesinde bulunan, bunun da ceremesini açılan davalar ve sürgünlerle çeken Şanlı, 37 yıllık eğitimcilik yaşamını noktalandırmış.


Emekli olduktan sonra 30 yıldan bu yana ikamet ettiği Yenikent’e muhtar adayı olmaya karar vermiş…


Geçtiğimiz günlerde geldi ziyaretimize…


Eski günlerden anlattık biraz…


Hakkında, gerek eğitim ve eğitimcilerin sorunları ile ilgili yaptığı açıklamalar, gerekse yine benzeri sorunlarla ilgili düzenlediği protesto gösterileri yüzünden açılan davaları olduğunu bildiğimizden “Nasıl oldu da emekli olabildin?” diye takıldık kendisine…


-“Biz devlete karşı değil, sistemin insanları mağdur eden uygulamalarına karşı mücadele verdik. Hala da vermeye devam ediyoruz” dedi önce…


Ardından da, buna rağmen hala devam eden davalarının bulunduğunu, bu davalar arasında “devlet büyüklerine vücut dili ile hakaret” davası bile bulunduğunu söyledi…


-“O hakaret nasıl oluyormuş?” dedik…


-“Valla herkes onu çözmeye çalışıyor” cevabı verdi.


Karşılıklı gülüşmelerin sonrasında “Asıl meseleye gelelim” dedi Ali Paşa Şanlı.


Yani Yenikent Muhtarlık adaylı meselesine.


Elimize bir kitapçık tutturdu.


Zannettik ki kitapçıkta Yenikent’lilere vaatleri var…


Yok efendim öyle değilmiş!


Ali Paşa Şanlı ev ev dolaşarak bir anket kağıdı dağıtmış.


Dağıttığı anketin üzerinde çocuklar, Kadınlar, Engelsizler,Emekliler, Gençler ve çalışanların isteklerini tespit etmiş.


Tam 1665 cevabı grafikleriyle birlikte bir rapor haline getirmiş.


Raporu da bir kitapçık haline getirdikten sonra “Yenikent ne istiyor” başlığıyla Yenikent halkının beklentilerini yine Yenikent halkının bilgisine sunmuş.


Bir muhtar adayı için yapılması son derece zor ve kapsamlı bir iş bir aslında…


Kitapçığı karıştırınca “pes” dedik ve kutladık kendisini…


O ise “Sen bir de seçildiğimde neler yapacağımı gör” dedi…


.....


 


BİRAZ DA GüLMEK LAZIM



Avukat hırsızlıkla suçlanan müvekkilini yaratıcı bir savunma ile hapisten kurtarmak istemektedir. Avukat Yargıca hitaben;
- "Müvekkilim, arabanın camından içeri sadece kolunu sokup çantayı almıştır. Müvekkilimin kolu, müvekkilimin bizzat kendisi değildir. Sadece bir kol tarafından işlenen bir suç için niye bütün bir kişiyi cezalandırıyorsunuz." der...
Yargıç, gülümseyerek;
- "Peki o zaman aynı mantıkla gidiyorum ve müvekkilinizin kolunu 1 yıl hapse mahkum ediyorum. Müvekkiliniz isterse ona eşlik edebilir." der...
Müvekkil gülümser. Avukatın yardımıyla müvekkilin takma kolunu çıkartırlar ve dönüp giderler…


 


 


 


 


 


 

Önceki ve Sonraki Yazılar
1-Murat TAŞKIN (BİZDEN SÖYLEMESİ) Arşivi