
4-Mustafa KANTARCI (GÖZLEM)
YARGI DUAYENLERİ
ESKİŞEHİR BAROSU, Sayın ÖZTEKİN ve ekibinin göreve alması ile birlikte, örnek teşkil edecek açıklamalar ve etkinlikler yapıyor. Nitekim düzenlediği "Hukuk Devleti ve Yargı Bağımsızlığı" konulu panele, konuşmacı olarak, Türkiye'nin önde gelen hukukçuları katıldı. Panele, eski Anayasa Mahkemesi Başkanı Sayın ÖZDEN, Yargıtay Onursal Cumhuriyet Başsavcısı Sayın KANATOĞLU, İstanbul Barosu Başkanı Sayın Doç. Dr. KOCASAKAL ile Yargıtay Savcısı Sayın EMİROĞLU katıldı.
Sayın ÖZDEN, her zaman olduğu gibi, Atatürk'ün, "...adaleti güçlü ve bağımsız olmayan bir ulusun bağımsız bir devlet olması da mümkün değildir" sözleri ile başladı. Toplum olarak, Atatürk'ün kurduğu, çağdaş, laik, demokratik, sosyal hukuk devletinin kıymetini yeterince bilemediğimizi söyledi. Hukuk sisteminin dağıldığını, hukukun herkese gerekli olduğunu söyledikten sonra, " Türkiye'de hiç kimse için, hukuksal güvenlik yoktur. Hukuksal güvenliğin olmadığı yerde de hiç kimse güvende değil" sözleri ilgililer, özellikle de halkımız tarafından dikkate alınır mı bilinmez ama hukukun, bu duruma gelmesinde, herkesin az veya çok sorumluluğu vardır. Çünkü DEMOKRASİ İLE YÖNETİLEN ÜLKELERDE, SORUNLARIN ÇÖZÜMÜ SEÇMENİN ELİNDEDİR.
Doğrudur. Her alanda olduğu gibi, Sayın ÖZDEN' in de söylediği gibi, ülkemizde, dalkavukçu hukukçuların olduğu da bir gerçektir. Böyle dalkavukçuların olduğu bir ülkede, hukuk devletinden ve yargı bağımsızlığından söz etmek de mümkün değildir. Yine Sayın ÖZDEN' in de belirttiği gibi, her şeye karşın bütün umudumuz ve güvencemiz ve en büyük dayanak noktamız yine halk olacaktır.
Sayın KANATOĞLU' nun, insan aklının bazı şeyleri çok çabuk unuttuğunu, yargıda bu unutkanlığın, sorun getirdiğini ve geçmişteki hataların tekrar yaşandığı söylemesi ilgililer ve halkımız tarafından dikkate alınır mı bilinmez ama Türk insanı, geçmişteki yanlışlardan, " İBRET", doğrularından da "ÖRNEK" almadığı içinde yüklü faturalar ödedi.
Sayın Doç. Dr. KOCASAKAL, "...durum vahim, ancak ümitsiz değil" diyerek, olumsuz tabloya, olumlu ışık yaktı. Sayın, Doç. Dr. KOCASAKAL "Atatürk'ün, " 'egemenlik kayıtsız şartsız meclisindir' demiyor, egemenlik kayıtsız şartsız milletindir diyor. O halde asıl güç millettir. Halkın seçimlerde gösterdiği irade, onun geçici ve değişebilir siyasi tercihidir. Meclis yoluyla verilen bu yürütme gücü, de bağımsız yargının denetimi altındadır. " sözlerine katılmamak mümkün mü?
Sayın EMİNAĞAOĞLU, "Yargıya intikal eden konular üzerine konuşmak suçtur" diyerek söze başlaması, bu yolla hukuku konuşmanın ve anlatmanın suç haline getirildiğini söylemesi, hukukla ilgili gelişmelerin vahametini gösterdi. Hukuka hiç durmadan saldırıldığını ve bunun da ne ilk ne de son olduğunu anlattı. Sayın EMİNAĞAOĞLU "bu saldırıların tümü yine demokrasi ve hukuk içinde kalınarak, eninde sonunda defedilecektir." diyerek umut verdi.
Panelde konuşulanları değerlendirdiğimizde, Panelin düşünülmesi ve "DUAYEN" hukukçuların katılması bile başlı başına bir başarıdır. Ayrıca hukuk, bir alt yapı kurumudur. Hukuk, yargıya bırakılmayacak kadar da önemlidir. Hukuk, toplumdaki, her kesime de gereklidir. Toplumsal düzen, ancak hukukun üstünlüğü ile sağlanabilir. Hukukun olmadığı yerde, demokrasiden bahsedilemez. Adaletsiz, " BİLİM" "HALK", "DEVLET","MİLLET" "MEDENİYET" ve "ZENGİNLİK" olmaz. O nedenle de hukukun korumasında, halka ciddi görevler düşmektedir.
Son yıllarda ülkemizde,"HUKUK" ve "YARGI" tartışma konusu oldu. Yargıdaki gerilim ve kamplaşmalar hala devam ediyor. Bu çekişmenin, devam etmesi adalet kavramını tahrip eder. Adalete duyulması gerekli, güven sarsılır. Her türlü kaos, kargaşa ve anarşiyi gündeme gelir, "ihkak-ı hak" arayışının da önünü açar.
Panelde, konuşmacı olarak katılan dört duayen açıklamaları ile bu olumsuz tablo karşısında dinleyicileri rahatlattı. Ayrıca her platformda ve panelde olduğu gibi, Eskişehir' de de korkusuzca hukuku ve yargıyı savundular. Ne kadar takdir edilse azdır. Çünkü her şeye karşın, ya da pek çok zorluğu ve riski göze alarak korkmadan ve yılmadan usunu kullanan, doğru bulduğunu ve bildiğini söyleyen kişi/kişiler olmasaydı, insanoğlu şu günlerde bile ilkel yaşamı sürdürecek, bunun dışına da çıkılmayacaktı,
Yargı ile ilgili söylentilerin gündemde olduğu şu günlerde, ESKİŞEHİR BAROSU,
Yargının "DUAYENLERİNİ", Eskişehir'e davet ederek, bir ilki başardı. Düzenlediği panelle de halkı aydınlattığı gibi, yargıda oluşan kaygılara da açıklık getirdi. Aklıselim insanlarımızın da takdirini aldı.
Kutluyoruz...