4-Mustafa KANTARCI (GÖZLEM)

4-Mustafa KANTARCI (GÖZLEM)

YAŞAMA TUTUNMAK...

Türkiye'' de, her yıl gerçekleşen 1 milyon 387 bin doğumdan, 130 bini erken doğum olarak gerçekleşiyor. Erken doğumlarda, bebeğin hastanede kalış süresi uzadığından ciddi sağlık sorunları yaşanabiliyor. Türkiye' de her 1000 bebekten 17' si ölüyor. Bunları %75' ini prematüre bebekler oluşturuyor.
ÜMİT HASTANESİ Halkla ilişkiler ve Hasta Hakları Müdürü Sayın Derya ALTUNTAŞ ile birlikte, bölgemiz ve Eskişehir, özelliklede erken doğan çocuklar açısında, hayati önem taşıyan, YENİDOĞAN BAKIM ÜNİTESİ' ni izlerken bu tür çocuklarımıza tanık olduk. . On dört yataklı Yeni Doğan Yoğun Bakım Üniteleri, konusunda deneyimli hemşire ekibi ve emzirme danışmanımız yer almakta, çocuklar için, gerekli olan tüm medikal ve cerrahi hizmetleri, 24 saat eksiksiz sunmaktadır. Birimden istifade eden çocuklar ise yaşama tutunmak için adeta yaşam savaşı veriyorlar.
Birimde, bölge ve Eskişehir' deki doğumlarda ve doğum sonrası bakıma muhtaç çocuklara, en üst düzeyde sağlık hizmeti sunuluyor. Ailelere de gerekli bilgi ve eğitim de veriliyor. Yaşama tutunmaya çalışan çocukları gören herkes, Hastanelerdeki, Yeni Doğan Yoğun Bakım Ünitelerinin, bölge, Eskişehir ve aileler, Özellikle de 37. Hafta tamamlanmadan olan doğumlar ve aileler açısından, ne anlama geldiğini daha iyi anlıyor.
Nitekim Yeni Doğan Yoğun Bakım Ünitesinde, yaşam savaşı veren çocukları izlerken, bir babanın, " ...El yıkama, hijyen kurallarından sonra, o minicik, hayat mücadelesi veren, küçücük ciğerleriyle oksijen almak için çırpınan, minicik yüreklerin olduğu odaya girdiğimde, artık ben ben değildim. Mosmor yürüyen bir cenaze şeklinde etrafa bakınıyordum. Yüreğim öyle hızlı atıyordu ki, o minicik meleklere verdikleri oksijeni bana verseler, tüple birlikte ciğerime çekebilirdim. Gözümden yaş akıyor, gülüyor, titriyordum. Sinir sistemim çökmüştü artık. Hemşirenin, ablamın, eşimin dediklerini duymuyordum. Eşimi yatağına yatırıp, dışarı çıktığımda, kafamda tek bir cümle dönüyordu "yaşayacak. Yaşamak zorunda. Başka bir şansı yok. İyi olacak. Savaşçıysa yaşayacak." Sözlerini hatırladım.
Ülkemizde halk arasında, erken doğan çocukların, yaşama şansını olmadığı kanısı mevcuttur. Hatta 7 aylık doğumun, 8 aylıktan daha fazla yaşama şansına sahip olduğu inancı vardır. Oysa bu yanlış bir inançtır. Çünkü Ümit Hastanesinde olduğu gib, diğer hastanelerin bünyesinde de Yeni Doğan Yoğun Bakım Üniteleri teşekkül ettirilirse daha fazla çocuğumuzun yaşama şansı olacaktır.
Elbette çeşitli nedenlerle, erken doğan, özellikle 34. haftadan önce doğan bebekler sorunlu olacaktır. Çünkü bu çocukların, akciğerlerinin gelişmesi genellikle 34. haftada tamamlanır. Akciğeri gelişmemiş bir çocuk, doğduğunda soluk alma güçlüğü çeker. Ancak yüksek basınçlı oksijen çadırında, nefes alabilir. Bu tip bebeklerin bulaşıcı hastalığın şiddeti ve yayılma hızı diğerlerine göre çok fazladır.
Yeni Doğan Yoğun Bakım Üniteleri, Prematüre bebeklerin hayatta kalabilmeleri ve büyümeleri açısından da önemli birimlerdir. Prematüre bebekler için dış ortama uyum güçlüklerine karşı zaman kazandırmak amacı ile kuvöz içine alınırlar. Genellikle ısısı, hava nem ve oksijen bileşimi ayarlanabildiği gibi, aynı zamanda çocuğun solunum ve kalp atışları da izlenebilir. Bebek ölümlerinin yüzde 75'inin nedeni, erken doğumlardır. Düşük ağırlıklı bir bebeğin ilk yılında kaybedilme riski normal ağırlıkla doğmuş bir bebeğe göre, 200 kat fazladır. Ayrıca bunların sinir sistemlerinde, ağır hasarlar ve sakatlıklar gelişme riski de 10 kat daha fazladır. Bunlarda göz ve akciğer sorunları gibi ek birçok hasar gelişir. Çok düşük ağırlıklı bebeklerin %60'ında sinirsel özür kalır. O nedenle de tün hastanelerde Yeni Doğan Yoğun Bakım Üniteleri zorunlu hale getirilmelidir.
ÜMİT HASTANESİ' nde, Onkoloji birimini de görme fırsatı bulduk. Bu birimde Bölge ve Eskişehir için hayati önem taşır. Birim, Kanser hastalarının, üzüntü, endişe, çaresizlik, umutsuzluk ve huzursuzluk duyguları ile hayattan zevk alamama gibi depresyon belirtilerini unutturabilecek bir görünüme sahip. Birimde kanserin oluşum nedenleri, kalıtımla ilişkisi, tanısı, teşhisi, tedavisi, korunması ile ilgili alanlarda, faaliyet gösterdiği gibi, Kanserli hastaları takip ve ilaçla tedavisi yanında, lüzum görülürse de merkezde, cerrahi ve ışın tedavisi yapılıyor.
Onkoloji Merkezlerinin, Eskişehir ve çevre iller için, ne ifade ettiğini kanser olan hasta ve yakınları bilir. Çünkü Eskişehir' de, Ankara Onkoloji Hastanesine veya başka onkoloji merkezlerine gidenler, günlerce sıra bekler, strese girer, maddi ve manevi kayba uğradıkları gibi, tedavide de sıkıntı çekerlerdi. Eskişehir' de onkoloji Merkezleri çoğaldıkça bu sıkıntılarda ortadan kalkacak; hastanelerdeki Yeni Doğan Yoğun Bakım Üniteleri ve Onkoloji Merkezleri sayesinde, pek çok insanımız, yaşama tutunmak için mücadele verecek ve yaşama şansı elde edecektir.

Önceki ve Sonraki Yazılar
4-Mustafa KANTARCI (GÖZLEM) Arşivi