4-Mustafa KANTARCI (GÖZLEM)

4-Mustafa KANTARCI (GÖZLEM)

YENİ CHP VE ATATÜRK

CHP, Kadın Kollarının, kongresine, İl Yönetimi, CHP'li Belediye başkanları ve milletvekillerinin, katılmamasını, İl Kadın Kolları Başkanı Sayın Hatice Kılıç, eleştirdikten sonra ".,"...Kadını seçimler de çağırıyorsunuz, sokaklara geliyoruz, kapıların zilini çalıyoruz. Kimi yerden azarlanarak çıkıyoruz, kimi yerde kadınlar muhatap alınmıyor. Ama onlar mücadelemiz için, yılmadan, bıkmadan, yorulmadan, kar kış demeden çocuklarının geleceği için, sorunların çözümü için, Türkiye Cumhuriyeti'nin geleceği için ve CHP iktidarı için, mücadele veriyoruz" sözleri karşısında ne denebilir ki?
CHP yöneticilerinin, toplantıya katılmamasının, mazereti olmaz. Çünkü Atatürk, kadınlara, çok büyük değer vermiştir. Nitekim ATATÜRK, "İnsan topluluğu, kadın ve erkek denilen iki cins insandan oluşur. Kabil midir bu kütlenin bir parçasını ilerletelim, ötekini ihmal edelim de kütlenin bütünü ilerleyebilsin? Mümkün müdür ki bir cismin yarısı toprağa bağlı kaldıkça, öteki yarısı göklere yükselebilsin? ''Ey kahraman Türk kadını! Sen yerde sürünmeye değil, omuzlar üzerinde göklere yükselmeye layıksın" demiştir.
Şu bir gerçek ki kadınlara karşı, yalnız partiler değil, toplumda, da yanlış ve haksız tavır ve davranışlar var. Oysa. Türk kadını, oldukça donanımlı, hazırlıklı; bilinçli ve kadın olarak her göreve taliptir. Yaşadıklarını ve yaşananları sorgulayarak ve bunlardan ders çıkartarak, üst düzey görevler taliptirler.
Elbette erkek egemen bir dünyada, kadınların, bunu başarmaları çok zordur.
Ayrıca Türk kadını, Atatürk sayesinde, siyasal haklarını, batılı ülke kadınlarından çok daha kolay elde etti. Atatürk, kadına 3. Nisan 1930' da, belediye seçimlerine katılma, 5 Aralık 1934'te milletvekili seçme ve seçilme hakkını verdi. 1935'teki ilk seçimlerde, TBMM' ye 18 kadın girdi. Ancak çok partili dönemde, arzu edilen boyutta siyasi platforma yansımadı.
İl Kadın Kolları Başkan, Sayın KILIÇ, toplantıda, "Kadınımız, Cumhuriyet'in kadını, Atatürk'ün kadını. Atatürk'ün ilkelerini savunmak için buralardayız." diyor ama Yeni CHP, Atatürk, dönemindeki, CHP' si değildir. Nitekim CHP lideri, Sayın Kemal Kılıçdaroğlu, Haber Türk programında, Dersim tartışmaları üzerine, 'Atatürk'ün kurduğu Halk Fırkası'yla, bugünkü CHP, aynı değil, kendimizi yeniliyoruz' demişti.
Yine CHP Lideri Sayın Kılıçdaroğlu, "Atatürk'ün, CHP'si ile şimdi CHP arasında, dünyalar kadar fark var.".diyerek, yeni CHP'yi, böyle tanımladı. Oysa Lider denilince akla gelebilecek tek isim, Gazi Mustafa Kemal Atatürk'tür. CHP liderinin, ondan alacağı çok ders vardır. Çünkü Atatürk, bir liderde aranılan, bütün vasıfları bünyesinde barındırır.
CHP ile yollarını ayıran, Emine Ülker Tarhan' da, "CHP, kesinlikle Atatürk'ün partisi değil" diyerek, kendisini de ulusalcı, demokrat, devrimci, muhafazakâr ve Cumhuriyetçi olarak tanımlamıştı.
CHP örgütleri gençlik kollarının öncülüğünde, artık toplantı, miting gibi, her türlü etkinlikte, "Mustafa Kemal Askerleriyiz" ifadesi yerine, "Mustafa Kemal'in Yurttaşlarıyız"' sloganını kullanacak. Acaba Yeni CHP! " Mustafa Kemal' in Askeriyiz" veya Mustafa Kemal' in Yurttaşıyız" demek zorunda mı? Veya ATATÜR' ü sevenlerin, "Atatürk' ün Askeriyiz" demesinin, ne mahsuru var?
Sayın Kılıçdaroğlu, Partisini, Yeni CHP! olarak nitelendiriyor, Atatürk' ün partisi olmadığını da söylüyor ama Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün, partisi olduğunu da sıkça dile getiriyor. Oysa Yeni CHP, Atatürk'ün kurduğu, CHP'si ile benzer yanı yok.
CHP, Anayasa çalışmalarına, Anayasa'nın 66. Maddesinde yer alan, "Türklük" ifadesinin yerine "Yurttaşlık" ifadesini önererek başladı. Oysa Atatürk'ün "Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ne vatandaşlık bağıyla bağlı olan herkes Türk'tür." şeklinde yaptığı kapsayıcı ve kucaklayıcı tanımlama, ayrıştırıcı ve etnikçi bir yapıya dönüştürülmektedir.
Bazı CHP'lilerde, mevcut durumdan müştekidir. Nitekim bir CHP'li "Deniz Baykal'ı, mumla arıyoruz. Onun döneminde, CHP, ulusalcı, Atatürk Milliyetçisi, ilkeli olan bir partiydi. Bugünün CHP' si, Atatürk'ün, CHP' si değildir." Demişti,
Türkiye' nin, Atatürk'ün, CHP'sine ve fikir ve düşüncelerine ihtiyacı vardır. İnanıyoruz ki devlet tecrübesiyle yoğrulmuş, CHP' nin, Anadolu teşkilatları, ilk kurultayda, CHP, içinden, CHP'nin, tarihi misyonuna yakışır şekilde, partiyi yönetecek, bir lider ve ekip çıkaracak ve Türkiye, yeniden Atatürk'ün, CHP'sine kavuşacaktır.
Aslında CHP ve tüm partiler, ATATÜRK' ün, yakasından düşmelidir. Çünkü ATATÜRK, siyaset üstü bir değerdir. Kemalizm, akla ve ilme dayanan, hürriyet içinde, insanca yaşama düşüncesidir. Türk' e, üstü özgü, kalkınma modelidir. O nedenle de KEMALİZM, fertlerin, toplumların ve insanlığın, izleyeceği tek doğru hayat yoludur. Ayrıca "ATATÜRK", evrensel bir liderdir. Mazlum milletlerin, bağımsızlık ve hürriyet mücadelelerinde, manevi kuvvettir.Hala bu gerçeği göremeyen, siyasetçiler varsa ne denebilir ki?

Önceki ve Sonraki Yazılar
4-Mustafa KANTARCI (GÖZLEM) Arşivi