Eskişehir' de, kentin menfaatlerini koruyan, insanlarımız da var. Nitekim çalışan gazeteciler gününü kutlayan bir okuyucumuz," Bugün basın günü, ancak yerel basına gereken değer verilmiyor. Nitekim kentimizdeki süpermarketlerde, ulusal gazeteleri satıyorlar ama tek yerel gazete yok. Bu hususta, Eskişehir Gazeteciler Cemiyeti'nin, bir tespiti ve aldığı bir önleme var mı bilmiyoruz ama bu tablo, Eskişehir' e yakışmıyor."diyerek, bazı eleştirilerde bulunmuş.
Öte yandan Çalışan Gazeteciler Günü dolayısıyla, Eskişehir Gazeteciler Cemiyeti tarafından düzenlenen kahvaltıda, bir araya gelen Eskişehirli gazeteciler, yaşadıkları sorun ve sıkıntıları masaya yatırdılar ve yerel gazetelerin sorunları tartışıldı mı bilinmez ama bu tür etkinliklerden, mutlaka kamuoyu, haberdar olmalıdır. Çünkü kamuoyuna rağmen, çalışan gazetecilerin ve yerel basının sorunlarını, çözmek mümkün değildir
Ayrıca yerel basının, sorunları daha geniş ve kapsamlı etkinliklerde tartışılmalıdır. Çalışan veya çalışmayan basın mensubu olarak da ayrımcılık da yapılmamalıdır. Çünkü çalışan, çalışmayan, hatta hiçbir ücret almadan basına destek veren, herkes basın ailesidir.
Maalesef okuyucumuzun, tespiti doğrudur. Eskişehir'de, büyük paralar kazanan, bazı süper marketler, vitrinlerinde yerel gazetelere yer vermiyorlar. Acaba diyoruz, bu süper marketler, yerel gazetelere vitrinlerinde, yer verirlerse, kaliteleri mi düşecek? Veya bilmediğimiz, başka nedenleri mi var?
Oysa eldeki imkânlar düşünüldüğünde, Eskişehir, yerel basının kalitesi, içeriği, standardı ve baskı açısından, yaygın basından bir farkı yoktur. Nitekim "İSTİKBAL GAZETESİ" , yılın en iyi yerel gazetesi ödülüne layık görüldü. Ayrıca gerek sahipleri, gerekse çalışanları, büyük özveri ve fedakârlıkta bulunuyorlar.
Bazı Süper Marketler, yerel gazeteleri satmazken, Eskişehir yerel basını, dışardan gelen hiçbir süper marketi, yerli marketlerden, ayrı tutmuyorlar. Hepsine de eşit davranıyorlar hatta bu alanda üzerlerine düşen görevleri, en iyi şekilde yapmaya çalışıyorlar. Ancak yerel basın, bu iyi niyetinin karşılığını, bazı süpermarketlerden görmüyor.
Okuyucumuzun, bu tespiti karşısında, Gazeteciler Cemiyeti Eskişehir Şubesi, gazete sahipleri ve çalışanları, bu duruma ne der bilinmez. Ancak yerel gazetelere, yer vermeyen Süper marketler, kente ve yerel basına haksızlık ediyorlar. Çünkü yerel basın, Süper Marketler de dahil, kentteki, tüm kurum/kuruluşlarının, gözü kulağıdır.
Yerel basınının, üç temel görevi vardır.
Kamu hizmetlerini sağlıklı ve doğru biçimde halka duyurmak için, devlet-yurttaş işbirliği ilişkisini sağlamak ve devam ettirmek.
Kurum/kuruluşlarla, yurttaş ilişkilerini düzenlemek ve yapılan hizmetleri kamu adına denetlemek ve elde ettiği bilgileri de kamuoyu ile paylaşmaktır.
Ulusal iradenin doğru tecellisi için, demokrasi olgusunu geliştirip, kökleştirmek.
Öte yandan süpermarketler gibi, Eskişehir'de, azda olsa bazı kurum/kuruluşların yöneticileri, yerel basına ve mensuplarına karşı, değişik bir tavır içindedir. Bazıları, yerel basını okumadığını söylerken, bir kısmı da dikkate almadıklarını, sık sık vurgularlar.
Kim ne düşünürse düşünsün, yerel basın, Eskişehir' in, sesi, kulağı, gözü ve aynasıdır. Elbette yerel basın, gördüklerini, duyduklarını, düşündüklerini, en önemlisi de kentin sorunlarını, kamuoyu ile paylaşacaktır. Bu aynı zamanda, basının asli görevidir.
Hatırlıyorum da İzmirliler ve basın mensupları, hiçbir ayrıcalığa sahip olmadan, "yalın yurttaş" kimliği ile toplumsal istemlerini gerektiğinde, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanlarından Rahmetli PRİŞTİNA' ya, bürokratik engelleri de devre dışı bırakarak aktarabiliyorlardı.. Hatta " HALK VE BASIN, BENİM VELİNİMETİMDİR" sözüne bizzat tanık olduk. Bugün, halk ve basın tarafından, hala hatırlanıyor ve rahmetle anılıyor.
Ayrıca Atatürk, " Bir milleti aydınlatma ve uyarmada, bir millete muhtaç olduğu fikri gıdayı vermekte, özet olarak bir milletin mutluluk hedefi olan müşterek istikamette yürümesinin temininde, basın başlı başına, bir kuvvet, bir mektep, bir rehberdir." demiştir.
Şayet, süpermarketler, bazı kişi/kişiler ve yöneticiler, yerel basından rahatsız oluyorlarsa, önce kendi icraatlarını sorgulamalı, nerede hata yapılıyor veya yapıyoruz, sorusuna da cevap aramalıdır. Yerel basına, tavır almak veya gereksiz yere suçlamalarda bulunmak, Satışlarını engellemek ve varlığını görmemezlikten gelmek, kimseye yarar getirmez. Bilakis, var olan diyalogu da yok eder. Fatura da, kente kesilir.
Eskişehir' de yerel gazete ve ürün satmayan süpermarketler, en anlaşılır tanımı ile kendilerine yapılan iyiliği bilmeyen, bilmemekle kalmayıp, kendilerine iyilik yapan Eskişehir' e, yaptıkları en büyük hatadır.
Ayrıca Allah (cc) nün Kuranı Kerim'de, "Kuşkusuz biz ona yolu gösterdik; ister şükredici olsun, ister nankör." buyurmuştur.
