
4-Mustafa KANTARCI (GÖZLEM)
YEREL SEÇİMLER VE KADINLAR
İstikbal Gazetesi' ni, ziyaret eden, MHP, Odunpazarı Belediye Başkan Adayı Diş Hekimi Sayın Emine EDİZGİL, "...Biz, projelerimizi halkla yapıyoruz. Yaptığımız ziyaretlerde, bize söylenilen eksiklerin yerine getirilmesi kapsamında, çalışmalar yapacağız. Projelerimizi, masa başında değil, hep vatandaşla birlikte üreteceğiz" sözleri dikkat çekti.
Elbette Sayın Dt. EDİZGİL, projelerini, halkla birlikte nasıl üretecek, bekleyip göreceğiz Ancak sözünün edilmesi bile, başlı başına umut vericidir. Çünkü geleceğe bakmak, vaat ve sözle olmaz."PROJE ÜRETMEK" gerekir. Çağımızda toplumlar, zengin ve yoksul diye ayrılmıyor. Proje üretebilen, üretmeyen, diye sınıflandırılıyor. Ülkelerin, bölgelerin, şirketlerin, zenginliği, bünyelerindeki, "PROJE " ile ölçülüyor.
Sayın Dt. EDİZGİL, doğru yoldadır. HALKIN SEVGİ VE DESTEĞİNİ ALANLAR, daima güçlü olurlar. ETKİNLİK VE İCRAATLARINDA başarı gösteririler. Ebediyen de unutulmazlar. Halkın dışında, çözüm arayanlar, hem başarısız olur, hem de halkın sevgisini kazanamazlar. Ayrıca halkın desteğinin almayan, kişi/kişilerin, gerçekleştirilmek istedikleri icraat ve etkinliklerde, halka verecekleri bir şey yoktur.
Aslında son yıllarda, kadınlarla ilgili gelişmeler, hem kaygı verici hem de umut vericidir. Kadınlarla, ilgili her yazıdan sonra, kadın hakları ile ilgili görüşler gelir. Bu görüşlerin, erkeklerden gelmesi, daha bir anlam taşır. Nitekim " Kadınlar siyasete olmalı" başlıklı yazımızdan sonra, bir okuyucumuz " Türkiye' de, kadın hakları, yeteri kadar kabul görmüyor ama kadınların, insan hakları evrenseldir. " diyerek, bir gerçeği bizimle paylaştı.
Aslında tarihte, Türk toplumunda, kadın erkek konumu eşitti. Nitekim geçmişte, Devlet yönetiminde, Hakan ile Hatun'un, ortak karar verdikleri biliniyor. Bir yazılı emre yalnızca, "Hakan emrediyor ki" sözleriyle başlamak, o emre boyun eğmemek için geçerli bir nedendi. "Hakan ve Hatun emrediyor ki" ifadesi, buyruğun geçerli olduğunu gösteriyordu. Hakan, tek başına bir elçiyi kabul etmiyordu. Şölenlerde, kurultaylarda, ibadetlerde, ayinlerde savaş ve barış meclislerinde, Hakan ve Hatun birlikte yer alıyorlardı. Bugün Türk kadının, her alanda olduğu gibi, siyasi alanda da, tarihteki bu konumdan uzaktır.
Oysa kadının, toplum içinde ki yeri ve önemi büyüktür. Sağlıklı, bilgili ve eğitimli bir neslin yetişmesinde, "KADIN" en önemli kişidir. Türk Kadınının, siyasette ki yeri, ne yazık ki her alanda olduğu gibi, pek iç açıcı değildir. Bazı partilerde, yüzde 33 kadın kotası bulunmasına rağmen, politikada, hâlâ kadının, varlığı pek hissedilmiyor. Erkeklerle eşit duruma getirilmeye çalışılsa da hala eşit seviyede değildir.
Ayrıca kadınlar, ülke nüfusunun yarısını teşkil etmelerine rağmen, gerek TBMM' de, gerekse İl Genel ve belediye meclislerinde, yeteri kadar temsil edilmiyorlar. Türkiye'de, her 10 yöneticinin, ancak biri kadındır. İşveren konumundaki, her 100 erkeğe karşın, 2 kadın var. Kadınların işgücünün toplamı içinde, kadın işverenlerinin oranı ise, yüzde 13. ülkemizde, yeni sermaye sahibi kadın sayısı ise yok denecek kadar azdır.
Türk kadını, iş yaşamının, her kademesinde aktif olarak çalışıyorlar. Pek çoğu da başarılı kariyer çizgisine sahiptir. İlginç olanı Türk toplumunda, bu kadar kadın çalışmasına rağmen tepe yönetimlerde, çok az sayıda kadın olmasıdır. Kadınlar, birbirine sahip çıkarsa, her alanda olduğu gibi, siyasi platformda da arzu etikleri yerlere mutlaka gelecekleridir.
Yerel seçimlerinde, Türkiye genelinde ve Eskişehir' de, arzu edilen boyutta kadın aday yok. Ancak MHP, Türkiye genelinde, 30 kadın adayla yerel seçimlere katılıyor. MHP'nin 30 kadın adayının, 21'i ilçelerden, 9'u da beldelerden gösterildi. MHP, Eskişehir' de Odunpazarı Belediye Başkan Adayı olarak, Diş Hekimi Sayın Emine EDİZGİL' i, Beylikova İlçesinde, Sayın Lelifer SARIBAŞ' ı, Alpu İlçesinde, Sayın Asuman CİHAN' ı aday göstererek, tarihteki Türk geleneğini sürdürdü. Kadınların da takdirini kazandı.
Sayın Dt. EDİZGİL ve diğer kadın üyeler, belediye başkanı olur mu bekleyip göreceğiz. Ancak kadınların, belediye başkanı olmasında, kadınlara ciddi görevler düşmektedir. Çünkü sonuçlara göre, üç büyük partinin, kadın aday tablosu, hiç de iç açıcı değil. Üç partideki belediye başkan adaylarındaki, kadınların oranı yüzde 5'in altında kaldı.
Bu tabloyu değiştirmek, kadınların elindedir. Çünkü demokratik ülkelerde, sorunların çözümü, seçmenin elindedir. Hal böyle olunca da, kadınlar, seçimlerde, kadın adayları tercih ederek kazandırsalar, siyasi partiler, bu gelişmeyi mutlaka dikkate alacak, hatta almak zorunda kalacaklardır.
Şu bir gerçek ki bugün, kadınlar, siyasette yok denecek kadar az. Bu durumu, kadınlar, önce kedilerini sorgulamalı, çözümü de kendileri bulmalıdır. Aslında kadınlar, kadın adaylara sahip çıksa ve kadınların siyasi partilere üye olması teşvik edilse, aday olduktan sonra da kazanmaları içinde gayret gösterilse, sorun kendiliğinden çözülecektir. Çünkü hak. verilmez alınır. Aksi halde, ülke nüfusunun, yüzde 50'si, temsil eden kadınlar, siyasette arzu edilen yere gelemedikleri gibi, bu alandaki sorunlar da devam edecektir.